
“EBEVEYN olmak” deyince
aklınıza ne geliyor? Çocuğu yedirmek, içirmek,
giydirmek, okula gönderip iyi bir meslek sahibi olması için didinmek midir
ebeveynlik?
Çocuğun
sadece karnını doyurmak, sırtını giydirmekle iş bitmiyor. Çocuğun temel
ihtiyacı olan güven ve koşulsuz sevgiyi sağlamak,
kendinden emin ve özgüvenli çocuk yetiştirmek için gereklidir ebeveynlik.
Anne ve evlât ilişkisi, annenin hamileliği ile
başlayıp, bebeğin dünyaya gözlerini açması ile devam eder. Çocuğun dünyaya
geldiği ilk dakikalardan itibaren ebeveyn ve çocuk arasında bir etkileşim olur.
Çocuklar dünyayı anne ve babalarının gözlerinden
görürler. Dünyaya gözlerini ilk
açtıkları andan itibaren model aldıkları kişiler ebeveynleridir.
Freud,
kişiliğin 0-6 yaş arasında geliştiğini belirtmektedir. Bu yaş döneminde çocuk,
en çok ebeveyni ile vakit geçirmekten ve onlar ile etkileşim hâlinde olmaktan
mutlu olur. Onların davranış ve konuşmalarını örnek alır. Olaylara nasıl tepki
veriyorlar, en küçük bir şey karşısında öfkeleniyorlar mı, olayları nasıl çözüme ulaştırıyorlar, diğer insanlar ile olan
ilişkileri nasıl gerçekleştiriyorlar, çocuk hep bunları gözlemleyerek öğrenir.
Eğer çocuğunuzun yaptığı ve sizin
hoşunuza gitmeyen bir davranışı varsa, öncelikle kendi davranışlarınızı gözden
geçirmelisiniz!
Ebeveyninin yanlış tutumlarından dolayı, örneğin
yalan, şiddet veya öfkenin hâkim olduğu bir ortamda büyüyen bir çocuğun
bireysel hayatında çevresi ve ailesi ile de sağlıksız ilişkiler kurması
kaçınılmaz bir durumdur.
Peki, çocuk yetiştirme sürecinde anne-baba tutumları nelerdir?
Demokratik
anne-baba tutumu
Demokratik
tutumda ebeveynler çocuklarına koşulsuz
sevgi ve saygı gösterirler. Anne babanın çocuğa karşı tutumları dengeli ve
güven vericidir. Bir problem olduğu zaman sorun aile içerisinde konuşulur. Ancak
son karar, çocuğun kendisine bırakılır.
Çocuğa yaşına uygun şekilde sorumluluk verilir ve anne
baba bunu denetler. Anne baba, çocuklarına sevgisini her daim belli eder. Çocuk
bu sevgi ve şefkatin farkındadır, ailesinin kendisine destek olduğunu bilir.
Bir konu hakkında fikrini rahatlıkla söyleyebilir.
Ebeveyni tarafından fikirlerine değer verilen ve
dinlenilen çocuk, bir sorun ile karşılaştığı zaman ailesinden yardım istemekte
tereddüt etmez. Çünkü onun için aile, en güvenli sığınaktır.
Aşırı koruyucu anne baba tutumu
Aşırı koruyucu anne baba tutumunda, çocuğa karşı
gereğinden fazla müdahale vardır. Anne baba devamlı olarak çocuğu her şeyden
korumaya çalışır. Çocuğun tek başına doğru kararı veremeyeceğini düşündüğü için
sürekli müdahalede bulunur ve çocuğunun yerine kendisi karar vermek ister.
Bu tutumla hareket eden anne babalar, evlâtlarının
kendilerine bağımlı olmasını ve anne babanın isteklerini sorgulamadan yerine
getirmesini isterler. Çünkü çocukları adına en doğru kararı kendilerinin
vereceklerine inanmışlardır.
Aşırı baskıcı anne baba tutumu
Aşırı baskıcı ebeveyn, çocuğa karşı daima
denetleyici bir tutum içerisindedir. Kendi isteklerini zorla kabul ettirme
çabasındadır. Hiçbir zaman çocuğun hayâllerini, ilgi ve isteklerini ciddiye
almaz ve çocuğun bunları gerçekleştirmesine müsaade etmez. Bu şekilde davranış
gösteren anne babaların çocukları toplum içerisinde saldırgan ve inatçı
davranışlar sergilerler.
Aşırı hoşgörülü tutum
Aşırı hoşgörülü tutum sergileyen anne babalar,
çocuklarının tüm isteklerine onay verirler. Çocuklarının isteklerine karşı
gelmedikleri gibi, hiçbir sınırlama da getirmezler. Çocukların istekleri bitmeyince, en sonunda anne babanın tahammül
sınırları aşılır. Bu sefer ebeveyn, çocukları ile baş etmeninin yolunu katı cezalar
uygulayarak dener. Bu şekilde başa
çıkma yolları arasa da hem hoşgörülü, hem de katı tutum sergileyen ebeveyn,
çocuklarda bu kez de kafa karışıklığına neden olur.
İlgisiz anne baba tutumu
İlgisiz
ebeveynler, çocuklarına kural koymayan, çocuklarını ihmâl eden, onların en
temel ihtiyacı olan sevgi ve ilgiden çocuğu mahrum bırakan çiftlerdir. Çocuklarına vakit ayıramamalarının sebebini
ise yoğun çalışma hayatı gibi bahaneler ileri sürerek ifade ederler. Çünkü
çocuk, onlar için bir ayak bağı olmaktadır.
Ebeveynin sevgi ve şefkatinden mahrum büyüyen çocuklar, fiziksel olarak birer yetişkin olsalar da duygusal olarak eksik kalırlar. Burada kastedilen, ebeveynin çalışmasından dolayı çocuğuna vakit ayıramaması değil, ilgisizliğine karşı çalışmasını bahane göstermesidir.
Tutarsız anne baba tutumu
Ebeveynin
“dengesiz ve kararsız” davranışları, çocuğun eğitim ve gelişimine olumsuz yönde
etki eder. Tutarsız ebeveyn
tutumu, genel olarak anne babanın bir konu hakkında farklı tutum sergilemesidir. Böyle olunca, çocuk hangi kararın doğru
olduğu konusunda kafa
karışıklığı yaşar, çelişkiye düşer.
Mükemmeliyetçi
anne baba tutumu
Anne babası tarafından sürekli eleştirilen, sevilme,
onay alma, kabul görme gibi ihtiyaçlarının sadece bir başarı gösterdiği zaman karşılandığını
gören çocuk, mükemmeliyetçi özellikler taşır.
Dijital
ebeveynlik nedir?
Günümüz
dünyasında ebeveyn davranışları ve teknolojinin buna katkısı veya bizden
götürdüklerine bakacak olursak, teknoloji, hayatımızın ayrılmaz bir parçası hâline
gelmiştir. Yaşamın büyük bir alanında
kolaylıklar sunmak ile beraber çocukların ebeveynlerine oranla daha hızlı
öğrenme ve kullanmaya başlamasıyla çocuklar açısından kontrolsüz bir şekilde teknoloji
kullanımı artmıştır. Buna bağlı olarak,
bilinçli annelerin kaygıları da artmıştır. Çocuğu sokakta değil belki, evde ve gözünün
önünde, yanında, ama elindeki tablet veya telefondan ne yaptığını bilmiyor,
oynadığı oyunun içeriğinden haberi yok…
Çocukların,
zihinsel ve fiziksel gelişimlerini pek
çok yönden etkileyebilecek olan bu konuda, “ebeveynlerin, çocukların dijital
dünyasında iyi birer rehber olabilmeleri ve teknolojinin doğru kullanım tarzlarını
çocuklarına aşılayabilmeleri için sahip olmaları gereken özellikler, dijital
ebeveynlik kavramını oluşturmuştur”.
(Mahmut Yay)
Teknolojinin
çocuk ve gençlere faydaları nelerdir?
Amaca
uygun ve doğru şekilde kullanıldığı zaman internet teknolojileri çocuk ve
gençlere birçok fırsat sunar. Bu
fırsatları şöyle sıralayabiliriz: Yurtiçi ve yurtdışında yayımlanmış
olan birçok haber ve makaleye kolay ulaşım sağlamak, yabancı dil eğitimi veren
birçok siteye ulaşmak, dil becerilerini geliştirmek, üç boyutlu çizimler yapmak
ve uzaktan eğitimler ile kendilerini birçok alanda geliştirme fırsatı…
İnternet
teknolojisi, günlük hayatta ulaşılması zor olan bir kişiye e-posta ile iletişim
kurma ve paylaşımda bulunma fırsatı sağlıyor. Yukarıdaki listeyi uzatmak da mümkün, ama burada önemli olan,
ebeveynlerin amaca uygun ve sağlıklı internet kullanımında çocuklarına doğru
rehberlik etmeleridir.
Çocukları
bekleyen riskler nelerdir?
Nasıl
ki çocuğunuzu bir yabancı ile baş başa bırakmıyor, tanımadığınız bir kimseye
çocuk teslim etmiyorsanız, ucu bucağı belli olmayan, dipsiz bir kuyuyu andıran
internet ortamında çocukların kontrolsüz bir şekilde başıboş bırakılmaları da
büyük bir risk teşkil eder.
Bu risklere göz atacak olursak…
Çocuklar
bu ortamlarda fiziksel ve zihinsel olarak hazır olmadıkları bazı görsellere
maruz kalabilirler. Şiddet içeren
oyunlar ve madde kullanımı gibi çocukları kötü yönde etkileyebilecek olan
sitelere kolayca ulaşım sağlayabilirler. Filtre kullanılmaması durumunda,
âniden çıkan kimi reklâmlar, çocukların olumsuz içeriklere maruz kalma
oranını yükseltir. Bu şekilde
çocukların küçük yaşta şiddet içerikli oyunlar oynaması, ileriki yaşlarında
şiddete eğilimli bireyler hâline gelme olasılıklarını da yükseltir. Çocuğun
internet ortamında tanımadıkları insanlar ile iletişime geçmesi sonucu,
arkadaşlık zannettiği yanlış ilişkiler geliştirmesi veya kandırılması, ailesine
ait birtakım bilgileri yabancılar ile paylaşması, taciz ve istismar gibi,
kişinin hayatında travma etkisi oluşturan olaylara maruz kalması kaçınılmazdır.
Ebeveynlerin
dikkat etmesi gereken hususlarsa şunlar:
Kişisel
bilgiler hiç kimseyle paylaşılmamalı; bu noktada çocuğunuzun fotoğraflarını
sosyal ortamda paylaşmayın!
Çocuğun
yaşı göz önünde bulundurularak, internette geçireceği zamana kısıtlama
getirebilirsiniz. Tabiî çocuğa
sınırlama getirirken, kendi elimizden telefon düşmüyorsa, yapılan ikaz
ve konulan kuralların çocuk tarafından dikkate alınmasını da beklemeyin. Çünkü çocuk söz ile değil, davranış
ile terbiye olur.
0-2 yaş bebeklerin beyin gelişimi için kritik bir
dönem olduğundan,
iki yaşından önce çocukların ekran kullanımı zararlıdır.
Hem
yetişkinler, hem de çocuklar için gündelik hayattaki iş ve sorumlulukları
aksatacak şekilde ekran kullanımı ve oynanan her türlü oyun bağımlılığa yol
açacağı ve bunun yanı sıra fiziksel ve ruhsal sorunlara kapı aralayacağı için, bu
durum, “problemli kullanım” olarak kabul edilir. Böyle bir durumda okuldaki rehber öğretmenden veya bir uzmandan
yardım alabilirsiniz.
Cep telefonu, televizyon ve tablet, çocuk bakıcısı
olarak görülmemelidir. Çocuk yemek
yemiyor veya durmuyor diye ekran karşısına oturtmak, onları âdeta hipnotize
ederek gerçek dünyadan soyutlamaktır.
Çocuğunuza her yönüyle rol model olduğunuzu
unutmayın; çocuğunuz bu aletleri elinizden düşürmediğinizi görürse, bunun
normal olduğunu düşünebilir. Sizi
kitap okurken, büyüklere saygı, küçüklere sevgi ve şefkat içerisinde görüp
örnek almasına olanak sağlayın.
Unutmayın, ileride çocuğunuzun nasıl bir birey olacağı, küçükken atılan temlerde saklıdır. Teknoloji sizi yönetmesin, siz teknolojiyi yönetin!