Dijital dünyada “e-beveyn” olmak

Çocukların ebeveynlerine oranla daha hızlı öğrenme ve kullanmaya başlamasıyla çocuklar açısından kontrolsüz bir şekilde teknoloji kullanımı artmıştır. Buna bağlı olarak, bilinçli annelerin kaygıları da artmıştır. Çocuğu sokakta değil belki, evde ve gözünün önünde, yanında, ama elindeki tablet veya telefondan ne yaptığını bilmiyor, oynadığı oyunun içeriğinden haberi yok…

“EBEVEYN olmak” deyince aklınıza ne geliyor? Çocuğu yedirmek, içirmek, giydirmek, okula gönderip iyi bir meslek sahibi olması için didinmek midir ebeveynlik? 

Çocuğun sadece karnını doyurmak, sırtını giydirmekle iş bitmiyor. Çocuğun temel ihtiyacı olan güven ve koşulsuz sevgiyi sağlamak, kendinden emin ve özgüvenli çocuk yetiştirmek için gereklidir ebeveynlik. 

Anne ve evlât ilişkisi, annenin hamileliği ile başlayıp, bebeğin dünyaya gözlerini açması ile devam eder. Çocuğun dünyaya geldiği ilk dakikalardan itibaren ebeveyn ve çocuk arasında bir etkileşim olur. Çocuklar dünyayı anne ve babalarının gözlerinden görürler. Dünyaya gözlerini ilk açtıkları andan itibaren model aldıkları kişiler ebeveynleridir.

Freud, kişiliğin 0-6 yaş arasında geliştiğini belirtmektedir. Bu yaş döneminde çocuk, en çok ebeveyni ile vakit geçirmekten ve onlar ile etkileşim hâlinde olmaktan mutlu olur. Onların davranış ve konuşmalarını örnek alır. Olaylara nasıl tepki veriyorlar, en küçük bir şey karşısında öfkeleniyorlar mı, olayları nasıl çözüme ulaştırıyorlar, diğer insanlar ile olan ilişkileri nasıl gerçekleştiriyorlar, çocuk hep bunları gözlemleyerek öğrenir. Eğer çocuğunuzun yaptığı ve sizin hoşunuza gitmeyen bir davranışı varsa, öncelikle kendi davranışlarınızı gözden geçirmelisiniz!  

Ebeveyninin yanlış tutumlarından dolayı, örneğin yalan, şiddet veya öfkenin hâkim olduğu bir ortamda büyüyen bir çocuğun bireysel hayatında çevresi ve ailesi ile de sağlıksız ilişkiler kurması kaçınılmaz bir durumdur. Peki, çocuk yetiştirme sürecinde anne-baba tutumları nelerdir?

Demokratik anne-baba tutumu

Demokratik tutumda ebeveynler çocuklarına koşulsuz sevgi ve saygı gösterirler. Anne babanın çocuğa karşı tutumları dengeli ve güven vericidir. Bir problem olduğu zaman sorun aile içerisinde konuşulur. Ancak son karar, çocuğun kendisine bırakılır.

Çocuğa yaşına uygun şekilde sorumluluk verilir ve anne baba bunu denetler. Anne baba, çocuklarına sevgisini her daim belli eder. Çocuk bu sevgi ve şefkatin farkındadır, ailesinin kendisine destek olduğunu bilir. Bir konu hakkında fikrini rahatlıkla söyleyebilir.

Ebeveyni tarafından fikirlerine değer verilen ve dinlenilen çocuk, bir sorun ile karşılaştığı zaman ailesinden yardım istemekte tereddüt etmez. Çünkü onun için aile, en güvenli sığınaktır. 

Aşırı koruyucu anne baba tutumu

Aşırı koruyucu anne baba tutumunda, çocuğa karşı gereğinden fazla müdahale vardır. Anne baba devamlı olarak çocuğu her şeyden korumaya çalışır. Çocuğun tek başına doğru kararı veremeyeceğini düşündüğü için sürekli müdahalede bulunur ve çocuğunun yerine kendisi karar vermek ister.

Bu tutumla hareket eden anne babalar, evlâtlarının kendilerine bağımlı olmasını ve anne babanın isteklerini sorgulamadan yerine getirmesini isterler. Çünkü çocukları adına en doğru kararı kendilerinin vereceklerine inanmışlardır.

Aşırı baskıcı anne baba tutumu

Aşırı baskıcı ebeveyn, çocuğa karşı daima denetleyici bir tutum içerisindedir. Kendi isteklerini zorla kabul ettirme çabasındadır. Hiçbir zaman çocuğun hayâllerini, ilgi ve isteklerini ciddiye almaz ve çocuğun bunları gerçekleştirmesine müsaade etmez. Bu şekilde davranış gösteren anne babaların çocukları toplum içerisinde saldırgan ve inatçı davranışlar sergilerler.

Aşırı hoşgörülü tutum

Aşırı hoşgörülü tutum sergileyen anne babalar, çocuklarının tüm isteklerine onay verirler. Çocuklarının isteklerine karşı gelmedikleri gibi, hiçbir sınırlama da getirmezler. Çocukların istekleri bitmeyince, en sonunda anne babanın tahammül sınırları aşılır. Bu sefer ebeveyn, çocukları ile baş etmeninin yolunu katı cezalar uygulayarak dener. Bu şekilde başa çıkma yolları arasa da hem hoşgörülü, hem de katı tutum sergileyen ebeveyn, çocuklarda bu kez de kafa karışıklığına neden olur.

İlgisiz anne baba tutumu

İlgisiz ebeveynler, çocuklarına kural koymayan, çocuklarını ihmâl eden, onların en temel ihtiyacı olan sevgi ve ilgiden çocuğu mahrum bırakan çiftlerdir. Çocuklarına vakit ayıramamalarının sebebini ise yoğun çalışma hayatı gibi bahaneler ileri sürerek ifade ederler. Çünkü çocuk, onlar için bir ayak bağı olmaktadır.

Ebeveynin sevgi ve şefkatinden mahrum büyüyen çocuklar, fiziksel olarak birer yetişkin olsalar da duygusal olarak eksik kalırlar. Burada kastedilen, ebeveynin çalışmasından dolayı çocuğuna vakit ayıramaması değil, ilgisizliğine karşı çalışmasını bahane göstermesidir.   


Tutarsız anne baba tutumu

Ebeveynin “dengesiz ve kararsız” davranışları, çocuğun eğitim ve gelişimine olumsuz yönde etki eder. Tutarsız ebeveyn tutumu, genel olarak anne babanın bir konu hakkında farklı tutum sergilemesidir. Böyle olunca, çocuk hangi kararın doğru olduğu konusunda kafa karışıklığı yaşar, çelişkiye düşer.

Mükemmeliyetçi anne baba tutumu

Anne babası tarafından sürekli eleştirilen, sevilme, onay alma, kabul görme gibi ihtiyaçlarının sadece bir başarı gösterdiği zaman karşılandığını gören çocuk, mükemmeliyetçi özellikler taşır.

Dijital ebeveynlik nedir?

Günümüz dünyasında ebeveyn davranışları ve teknolojinin buna katkısı veya bizden götürdüklerine bakacak olursak, teknoloji, hayatımızın ayrılmaz bir parçası hâline gelmiştir. Yaşamın büyük bir alanında kolaylıklar sunmak ile beraber çocukların ebeveynlerine oranla daha hızlı öğrenme ve kullanmaya başlamasıyla çocuklar açısından kontrolsüz bir şekilde teknoloji kullanımı artmıştır. Buna bağlı olarak, bilinçli annelerin kaygıları da artmıştır. Çocuğu sokakta değil belki, evde ve gözünün önünde, yanında, ama elindeki tablet veya telefondan ne yaptığını bilmiyor, oynadığı oyunun içeriğinden haberi yok…

Çocukların, zihinsel ve fiziksel gelişimlerini pek çok yönden etkileyebilecek olan bu konuda, “ebeveynlerin, çocukların dijital dünyasında iyi birer rehber olabilmeleri ve teknolojinin doğru kullanım tarzlarını çocuklarına aşılayabilmeleri için sahip olmaları gereken özellikler, dijital ebeveynlik kavramını oluşturmuştur”. (Mahmut Yay)

Teknolojinin çocuk ve gençlere faydaları nelerdir?

Amaca uygun ve doğru şekilde kullanıldığı zaman internet teknolojileri çocuk ve gençlere birçok fırsat sunar. Bu fırsatları şöyle sıralayabiliriz: Yurtiçi ve yurtdışında yayımlanmış olan birçok haber ve makaleye kolay ulaşım sağlamak, yabancı dil eğitimi veren birçok siteye ulaşmak, dil becerilerini geliştirmek, üç boyutlu çizimler yapmak ve uzaktan eğitimler ile kendilerini birçok alanda geliştirme fırsatı…

İnternet teknolojisi, günlük hayatta ulaşılması zor olan bir kişiye e-posta ile iletişim kurma ve paylaşımda bulunma fırsatı sağlıyor. Yukarıdaki listeyi uzatmak da mümkün, ama burada önemli olan, ebeveynlerin amaca uygun ve sağlıklı internet kullanımında çocuklarına doğru rehberlik etmeleridir. 

Çocukları bekleyen riskler nelerdir?

Nasıl ki çocuğunuzu bir yabancı ile baş başa bırakmıyor, tanımadığınız bir kimseye çocuk teslim etmiyorsanız, ucu bucağı belli olmayan, dipsiz bir kuyuyu andıran internet ortamında çocukların kontrolsüz bir şekilde başıboş bırakılmaları da büyük bir risk teşkil eder.

Bu risklere göz atacak olursak…

Çocuklar bu ortamlarda fiziksel ve zihinsel olarak hazır olmadıkları bazı görsellere maruz kalabilirler. Şiddet içeren oyunlar ve madde kullanımı gibi çocukları kötü yönde etkileyebilecek olan sitelere kolayca ulaşım sağlayabilirler. Filtre kullanılmaması durumunda, âniden çıkan kimi reklâmlar, çocukların olumsuz içeriklere maruz kalma oranını yükseltir. Bu şekilde çocukların küçük yaşta şiddet içerikli oyunlar oynaması, ileriki yaşlarında şiddete eğilimli bireyler hâline gelme olasılıklarını da yükseltir. Çocuğun internet ortamında tanımadıkları insanlar ile iletişime geçmesi sonucu, arkadaşlık zannettiği yanlış ilişkiler geliştirmesi veya kandırılması, ailesine ait birtakım bilgileri yabancılar ile paylaşması, taciz ve istismar gibi, kişinin hayatında travma etkisi oluşturan olaylara maruz kalması kaçınılmazdır.

Ebeveynlerin dikkat etmesi gereken hususlarsa şunlar:

Kişisel bilgiler hiç kimseyle paylaşılmamalı; bu noktada çocuğunuzun fotoğraflarını sosyal ortamda paylaşmayın! 

Çocuğun yaşı göz önünde bulundurularak, internette geçireceği zamana kısıtlama getirebilirsiniz. Tabiî çocuğa sınırlama getirirken, kendi elimizden telefon düşmüyorsa, yapılan ikaz ve konulan kuralların çocuk tarafından dikkate alınmasını da beklemeyin. Çünkü çocuk söz ile değil, davranış ile terbiye olur.  

0-2 yaş bebeklerin beyin gelişimi için kritik bir dönem olduğundan, iki yaşından önce çocukların ekran kullanımı zararlıdır.    

Hem yetişkinler, hem de çocuklar için gündelik hayattaki iş ve sorumlulukları aksatacak şekilde ekran kullanımı ve oynanan her türlü oyun bağımlılığa yol açacağı ve bunun yanı sıra fiziksel ve ruhsal sorunlara kapı aralayacağı için, bu durum, “problemli kullanım” olarak kabul edilir. Böyle bir durumda okuldaki rehber öğretmenden veya bir uzmandan yardım alabilirsiniz.

Cep telefonu, televizyon ve tablet, çocuk bakıcısı olarak görülmemelidir. Çocuk yemek yemiyor veya durmuyor diye ekran karşısına oturtmak, onları âdeta hipnotize ederek gerçek dünyadan soyutlamaktır.

Çocuğunuza her yönüyle rol model olduğunuzu unutmayın; çocuğunuz bu aletleri elinizden düşürmediğinizi görürse, bunun normal olduğunu düşünebilir. Sizi kitap okurken, büyüklere saygı, küçüklere sevgi ve şefkat içerisinde görüp örnek almasına olanak sağlayın.

Unutmayın, ileride çocuğunuzun nasıl bir birey olacağı, küçükken atılan temlerde saklıdır. Teknoloji sizi yönetmesin, siz teknolojiyi yönetin!