YANGINLAR içimizi de yaktı.
Fakat daha çok moral bozdu. Çünkü millî mesele iken, sırf iktidarı yıpratmak
adına, toplumun aklını ve duygularını kundaklamaya kalkanlar oldu.
Büyük
felâketlerde koordinasyon veya iletişim noktasında bazı aksamalar olabilir;
hattâ bazı yetkililer mâkâmlarını korumak adına kendi yetersizliklerini örtmek
için politik polemikleri gündem saptırmak üzere kullanabilirler. Tüm bunlar
hayatın doğasında yaşanır ve toplum hâfızası bunları sürpriz saymaz.
Fakat
yangın ateşi devam ederken onlarca vatandaşımızın sel felâketinde vefat etmesi
yangın konusunda “Devleti zayıf göstermek” çabasında olanları suçlu
gösterirken, sel felâketinde “Devletin ihmâlleri” karnesinde görülen denetim
eksiklikleri ise bizi üzdüğü kadar kırılgan ve kritik bir gündem de
oluşturuyor: Devleti kim kundaklıyor?
“Kundaklamak”
derken, “bilerek yakmak” ve “yasa dışı yakmak” bütünlüğünde bir eylemden söz
açıyoruz. Örneğin, rant amacıyla ağaç yakmak ve bu noktada “Bilinmeyen sebeple
yandı” görüntüsü vermek de “kundaklamak” kapsamındadır.
“Kundaklamak”
eyleminin iklimi veya en çok hoşlandığı ortam “ihmâl”dir. Örneğin bir yasa yoksa
ve yangın veya sel sonrası “Keşke yasa olsaydı” deniliyorsa, biz ona “yasayı
kundaklamak” diyebiliriz. Örneğin, yanan alanda denetim amacıyla canlı veya
dijital tedbir yok ise, bu da “güvenliği kundaklamak”tır.
Sel
felâketlerinden sonra onlarca yıldır aynı serzenişlerde bulunuyor ve “Yasa yok,
denetim yok! Dere yatağına ev yapılmaz!” diye uzayıp giden tespitler yapıyoruz.
Ve değişen çok az şey oluyor.
Peki,
göz göre göre sel felâketlerinde neden ihmâl devam ediyor? Ve “ihmâl”, neden
kundaklamayla sonuçlanıyor?
Örneğin,
rant sebebiyle dere yatağına ev yapılıyorsa, o zaman rant hesabı, zamanla
zihinlerde “kundaklamak” eylemine yönlendiriyor ve kundaklamayı ihtiyaç görüp
meşru sayan bir kültür dahi oluşuyor.
Kuşkusuz
yangın ve sel felâketlerinde Devletin üstüne düşeni yaptığını bölge insanı
görüyor ve yaşıyor. Fakat kundaklamak riskini azaltan denetim-kültür, hak
ettiği ölçüde gündem kılınamıyor.
Örneğin,
selde yıkılan apartman hakkında açılacak soruşturma sonucunda aslında Devletin
kundaklandığına tanık olacağız.
Ormanı
ve dere yatağını denetlemek noktasındaki ihmâlkârlık da bir kundaklamadır.
Toplumun birlik içinde felâket ortamında dayanışması sürerken bilgi kirliliğini
bilerek yapmak da bilgiyi kundaklamaktır. Örnekler çoğaltılabilir...
Dolayısıyla
Devleti kundaklayanları tespit etmek ve adâleti gerçekleştirmek önemlidir.
Bu
vesileyle yangın ve sel felâketlerinde vefat edenlere Allah’tan rahmet
diliyoruz. Geride kalanların yaralarının sarılması noktasında Rabbimizden merhamet
ve ikram bekliyoruz.
Geçmiş olsun Türkiye!