DEM’edim mi?

Terörist başı Karasu’nun bu açıklamada bir kelime dikkatinizi çekmiş olmalı: “Sürdürmek”. Yani? Sürdürmek, var olan bir durumun, eylemin devam etmesini sağlamak anlamına geliyor, öyle değil mi? Zaten terör elebaşının açıklamasının devamında da “var olan ittifak” geçiyor. “Bu ittifak devam ettirilmeliymiş”! Kandil’den izinsiz tuvalete dahi gidemeyen DEM Parti, bu açıklamanın ardından apar topar Başak Demirtaş’ın adaylığını geri çekti.

DAHA geçen hafta, burada “DEM’edi DEM’eyin!” demiştim. “Bakmayın siz Başak Demirtaş isminin İBB başkan adaylığı için telaffuz edildiğine. DEM aba altından sopa gösteriyor sadece” diye yazmıştım.

Söz uçar, yazı kalır.

Başak Demirtaş’ın aday olma ihtimali, bu kadarcık siyâsî okuması olmayan CHP’li tayfanın ayarını bozmaya yetti de arttı bile.

Zira onlar da biliyor DEM olmadan İstanbul’da CHP’nin bir gram şansı olmadığını.

Sonuçta matematikte pi sabiti varsa, siyasette de CHP sabiti var: Yüzde 25.

Sağdan sola yirmi beş, soldan sağa yirmi beş.

Sabahtan akşama, akşamdan sabaha yirmi beş.

Yüzde yirmi beş ile de ancak İstanbul’un havasını alırsın. Hava almak için Çamlıca’yı tavsiye ederim.

İP gitmiş, küsurat partiler gitmiş, hatta bir milyon yalan vaade kanıp gelenler gitmiş.

Otobüs itenler, duraklarda iki saat bekleyenler, karda on beş saat yolda kalanlar “Ellerimiz kırılsaydı” diye ortopedik beddualar ede ede gitmişler.

Geriye bir tek DEM kalmış.

Muhabbet sokağı numara doksan, içim ürperiyor, ya sen de yoksan?

Yahut “Ben sana mecburum, bilemezsin”.

***

Neler demediler ki?

DEM Parti, AK Parti ile anlaşmış-mış.

Vay efendim, Başak Demirtaş aday olunca Selahattin Demirtaş serbest kalacakmış-mış.

DEM Parti ile kurulan bu ittifaktan biz AKP’liler memnun muymuşuz?

Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkaranların şimdi de Başak Demirtaş ile gizli ittifak kurmaları normalmiş-miş.

Herkes Ekremciğime karşı birleşmiş-miş. Sanırsınız, partiler ayrı ayrı değil de AK Parti ile ittifak yapıp gidiyor seçime.

Denk gelmedim ama “Megri, megri” diyenler de olmuştur muhakkak.

***

Dediğimiz gibi, Başak Demirtaş’ın aday olmayacağı açıklandı. Aynı CHP’li tayfa birden rahatladı. Keyifler yerine geldi. İzmir’in dağlarında çiçekler açmaya başladı yeniden.

Aynı siyâsî öngörüsüzlük Kandil’de de olmalı ki onlar da panikle açıklama yapmak durumunda kaldılar.

Terör baronu Mustafa Karasu, bakın neler söyledi: “İttifakları sürdürmek gerekiyor. İttifak konusunda, ortaklaşma konusunda herkes hassas olmalı. En fazla da tabiî ki Kürt halkı olmalı. Türkiye’deki demokrasi güçleriyle ortaklaşarak, ittifakları güçlendirerek, var olan ittifakları sahiplenerek, ittifaklara değer vererek bu mücadeleyi yürütmek gerekiyor.”

Terörist başı Karasu’nun bu açıklamada bir kelime dikkatinizi çekmiş olmalı: “Sürdürmek”. Yani? Sürdürmek, var olan bir durumun, eylemin devam etmesini sağlamak anlamına geliyor, öyle değil mi?

Zaten terör elebaşının açıklamasının devamında da “var olan ittifak” geçiyor.

“Bu ittifak devam ettirilmeliymiş”!

Kandil’den izinsiz tuvalete dahi gidemeyen DEM Parti, bu açıklamanın ardından apar topar Başak Demirtaş’ın adaylığını geri çekti.

Şaşırdık mı? Asla!

***

DEM’in sadece Kandil’den talimat aldığını da sanmayınız bu arada.

Bir de Almanya var elbette, “eş patron”. DEM Parti, “belediye eş başkan” adaylarını Almanya Eş Büyükelçisi Jürgen Schulz görüp onayladıktan iki saat sonra açıkladı.

Alman Eş Büyükelçi, DEM Parti eş genel merkezini ziyaret ediyor, eş genel başkanlar ile buluşuyor, buluşmada eş genel ve eş bölgesel gelişmeler konuşuluyor -yerseniz-, peşinden de eş parti sözcüsü, eş açıklama yaparak eş belediye başkan adaylarını açıklıyor.

Ziyaret ile adayların açıklanması arasında iki saat geçiyor. Bu da sanırım eş pozisyonlardan kaynaklanan eş bürokratik bir gecikme olmalıdır. Yoksa süre bir saate de inebilirdi.

DEM’in İstanbul için “eş belediye başkan adayları” böylece Meral Danış Beştaş ve Murat Çepni oldu.

CHP’ye hayırlı uğurlu olsun diyelim.

Var olan ittifak sürdürülüyor. Gevşeyin artık gençler!

Bu ittifakın bozulmasına CHP eş genel başkanları da izin vermezlerdi zaten.

Kalınız sağlıcakla efendim…