Davutoğlu bilmediklerimizi anlatsın!

Davutoğlu’nun söyledikleri ile darbe dâvâlarında Gökhan Şahin Sönmezateş, Kemal Batmaz ve Mehmet Partigöç gibi kritik isimlerin söylediklerinin benzerliği dikkat çekiyor. Sanki Davutoğlu da o darbecilerin mesaj verdiklerine mesaj veriyormuş gibi bir durum oluştu. Kim mi onlar?

DARBE söylentisi ve arzularının zirve yaptığı bugünlerde, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu da kendini hatırlattı. Katıldığı bir televizyon programında 15 Temmuz’un askerî kanadının organize edildiği YAŞ ile ilgili çarpıcı bilgi paylaştı.

Necdet Özel’in emekli, Hulusi Akar’ın Genelkurmay Başkanı olduğu 2015 YAŞ’ında Fetullahçı terör örgütüne iltisakı nedeniyle emekli edilmesi istenen Mehmet Dişli’nin, son gece emekli edilmekten vazgeçilip üstüne terfi ettirildiğini söyledi.

Davutoğlu konuyla ilgili şunları söyledi:

“2015 YAŞ toplantısına giderken MİT Müsteşarı titiz bir çalışma ile liste sundu. Hulusi Akar ve Cumhurbaşkanımızla bir araya gelerek bunların iki kademeli tasfiyesini öne aldık. Bir grubu şimdi, diğer grubu sonra…

Meselâ Mehmet Dişli’nin kesinlikle emekliye sevk edilmesi için ben de, MİT Müsteşarı da çok ısrarcı olduk. Bunu MİT’ten gelen bir rapor üzerine söyledim. Son geceye kadar da Dişli’nin emekliye sevki söz konusuydu.

Ama son gece kanaat değişti. Bu kanaat benim sebebimle değişmedi. Bu devlet şeyi ile… Girmek istemem detayına… Ben FETÖ’ye karşı tek bir FETÖ mensubu kalmayıncaya kadar mücadele kararlığı gösterdim.”

Davutoğlu’nun bu konuya niye girdiğini doğrusu merak ediyorum, ancak daha çok merak ettiğim konu ise, Davutoğlu’nun bu konu üzerinden kime mesaj verdiğidir.

Hulusi Akar’ı bugünlere taşıyanın Abdullah Gül olduğunu herkes biliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz sonrası Ankara Altındağ’da bir şehit evini ziyareti sırasında, şehit yakınlarının Hulusi Akar ile ilgili serzenişli bir soruya Abdullah Gül’ü işaret ederek cevap vermişti. Onun için Davutoğlu’nun mesajının kime olduğunu çok merak ediyorum.

2016 yılı Şubat ayında yani 15 Temmuz’dan birkaç ay önce devre itibarıyla Fetullahçı olma olasılıkları neredeyse imkânsız olan 87 devresi ve öncesi bütün albayları emekliye sevk edecek yasayı niçin kabul etti, kim kabul ettirdi? 

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı kampanyasını üstlenen gazeteci Özlem Gürses, bir haftalık Ankara ziyaretlerinin ardından şöyle bir mesaj paylaştı:

“1 haftadır Ankara’daydım... Sorduklarımdan, dinlediklerimden anladığım şu: Çok da uzak olmayan bir takvimde kimin Cumhurbaşkanı olacağından daha fazla, kimin Başbakan olacağını konuşacağız... Olası adaylara o gözle bakmakta fayda var... :)”

Özlem Gürses’in Ankara’da kimlerle oturup kalktığını ve kimlere sorduğunu üç aşağı beş yukarı tahmin edebiliyoruz. Tahmin edemeyenlere küçük bir ipucu: Babacan ile yaptığı röportaja göz atılabilir.

Acaba Gürses’in konuştuğu çevrelerde hiç adı geçmediği için mi Davutoğlu böyle bir mesaj vermek istedi?

Diğer yandan, Davutoğlu’nun söyledikleri ile darbe dâvâlarında Gökhan Şahin Sönmezateş, Kemal Batmaz ve Mehmet Partigöç gibi kritik isimlerin söylediklerinin benzerliği dikkat çekiyor. Sanki Davutoğlu da o darbecilerin mesaj verdiklerine mesaj veriyormuş gibi bir durum oluştu.

Kim mi onlar? Darbenin başarılamayacağını anlayınca saf değiştirenler olabilir. Ya da Fetullahçı tetikçilerin Erdoğan’ı etkisiz hâle getirmesinden sonra harekete geçmek için bekleyenler de olabilir…

Acaba Davutoğlu da onları biliyor ve onlara mı mesaj gönderiyor?

Madem soru sorma faslı açıldı, bir iki soru da biz soralım…

Sayın Davutoğlu’nun söylediği Dişli’nin korunduğunu herkes üç aşağı beş yukarı biliyor yani Davutoğlu bize bildiğimiz şeyi söylüyor. Davutoğlu asıl, bize bilmediğimiz şeyi söylemeli! Neyi mi?

Birincisi… 2013 yılı Eylül ayında kendisini Fetullah Gülen’e götüren Abdullah Gül’ün dış politika başdanışmanı Gürcak Balık’ı, siyâsî hayatına mâl olacağını bile bile niçin korudu?

İkincisi… 2016 yılı Şubat ayında yani 15 Temmuz’dan birkaç ay önce devre itibarıyla Fetullahçı olma olasılıkları neredeyse imkânsız olan 87 devresi ve öncesi bütün albayları emekliye sevk edecek yasayı niçin kabul etti, kim kabul ettirdi?

Bu soruların karşısında Dişli meselesi devede kulak! Sayın Davutoğlu, bilmediğimiz bu konularda aydınlatsın bizi…