Dalâleti somut hâle getirenlerin otoritesi

Geçmişte üniversite hazırlık dershaneleri, okulların yerini almıştı. FETÖ buradan gençliğe ve geleceğe sızmıştı. Şimdilerde bazı özel okullar dershane ve ticârethane oldular. Yakında bazı devlet okulları da dershanelere benzeyecek. Çünkü gençlik, gereğinden fazla sınavla oyalanıyor. Dalâleti somut hâle getirenlerin kumsalında oynamaktan mânâ denizinde yüzmeye vakit bulamayan gençliğin başka bir yerde kaybolması mümkün…

KÂİNATIN günümüzdeki şekliyle oluşması, ancak bütün farklılıklar, İlâhî nitelikler ve değişikliklerin güçlü işbirliği ile mümkündür. Pozitif ve negatif yüklerin farklı formlarda şekillenmeleriyle farklı elementlerin oluşması, bir nizâmın sonucudur.

Ahlâkî, rûhânî ve mânevî düzlemde de benzer farklılaşmalar görülür. Bu farklılaşmaların iki uç noktası olur. Bu uç noktaların bir tarafı hidâyeti, diğer taraf dalâleti temsil eder. Peygamberler hidâyeti, şeytanlar ise dalâleti…

İnsan aracılarla insanlara hidâyet verme vâsıtası peygamberliktir. Ölçü, aynı türlerden sâbit bir birime göre değişkenlerin veya farklılaşmaların değerlendirilmesidir. Bu yönüyle insanlara hidâyet için aracının insanlardan seçilmesi, nübüvvetin evrensel olduğunu gösterir.

Gece ve gündüzün hayatın her alanını doldurması gibi, hidâyet ve dalâlet de hayatta yer edinir. Hidâyet varsa dalâlet de vardır. Şeytan ve uşakları dalâleti somut hâle getirirler. Bu nedenle somutlaşmış durumdan mesuliyet doğar.

Sırf gurur ve kibrinden dolayı isyan edip tövbe etmeyen iblis/Azâzîl/şeytan, sonuna kadar isyan içerinde olacaktır. İnsanları doğru yoldan çevirmeye devam edecektir. Hidâyet yolcuları ise emânet ehline teslim edilene kadar bu şeytan ve uşaklarıyla mücadele içerisinde olacaklardır.

Nizâmülmülk tarafından saygıyla karşılanan Hüccetü’l-İslâm Gazâlî, günümüzde ağza alınmayacak şekilde birileri tarafından eleştiriliyor. Bunun gibi çok sayıda düşünür de şiddetle eleştirilmektedir.

Bu kişiler, eleştirilerini sosyal medyada da yayıyorlar. Eleştirinin temel nedeni, Gazâlî’nin, zamanında Haşhaşilere karşı Allah’ın (cc) iradesine teslim olmanın (İslâm) kodlarını yazarak tenzih ve teşbih dengesinde güncellemeyi makbul şekilde yapmış olmasıdır. 

Günümüz Haşhaşilerini (FETÖ) kuranlar, dalâleti somut hâle getirenlerdir. Büyütüp beslediler, 15 Temmuz’da İslâm’ın son kalesi olan aziz Türkiye üzerine içeriden saldılar. İşgal girişiminde de başarılı olamayanlar, bu kez FETÖ’yü cemaat ve/ya tarîkat olarak göstererek İslâm’a saldırıyorlar.

Dalâleti somut hâle getirenler; “sahte şeyh, sahte Mehdi, deizm ve sahte din adamı” gibi kişi ve kavramlar ile İslâm’a saldırmaya devam ediyorlar. Türkiye maalesef bu uğurda olaylar olmadan önce bu dalâleti somut hâle getirenleri tespit edemiyor. Çünkü bu uğurda ne bir bilimsel çalışma var, ne de eğitimde bir atılım. Önü kapalı! Bu kapıların açılması için yapılan her girişimin içi boşaltılıyor. 

Bu duruma can alıcı noktadan bakmak gerekir: Eğitim…

Geçmişte üniversite hazırlık dershaneleri, okulların yerini almıştı. FETÖ buradan gençliğe ve geleceğe sızmıştı. Şimdilerde bazı özel okullar dershane ve ticârethane oldular. Yakında bazı devlet okulları da dershanelere benzeyecek. Çünkü gençlik, gereğinden fazla sınavla oyalanıyor. Dalâleti somut hâle getirenlerin kumsalında oynamaktan mânâ denizinde yüzmeye vakit bulamayan gençliğin başka bir yerde kaybolması mümkün…

Bu oyalama sahilinde fıtrat bozuluyor, Elest Ahdi/Bezm-i Elest unutturuluyor, Tevhîd anlayışı yara alıyor, nefis galebe çalıyor, Azâzîl gününü gün ediyor ve gençlik me’âdı unutup tâli yola saptırılıyor. Zaten dalâleti somut hâle getirenlerin amacı da Allah’ın (cc) iradesine teslim olma yolunun mecrasını değiştirmektir.

Peygamber’in vizyonunu kavramadan insanı gerçek mânâda kavramak zordur. Bu, İslâm’ın insan görüşünü anlamadan da Nübüvvet anlayışını anlamak neredeyse imkânsızdır. Buradan da saldırılar devam ediyor. Başka bir dertleri de insanları Allah’a (cc) tanıtan Kâinat, Kur’ân-ı Kerîm ve Son Peygamber birlikteliğini ayırmaktır.

Sadece üniversiteye giriş sınavına odaklı bir sistemden ne beklenebilir? İyi bir lise, iyi bir üniversite mantığı ile ortaokulda başlayan sınav yarışı, gençliğin zamanını çalmaktadır.

Fakat sadece gençliğin zamanını çalmakla yetinmeyen bu sistem, iyi niyetlerle hazırlanmış olan “FATiH Projesi”, “bedava ders kitabı”, “tablet bilgisayar” ve “akıllı tahta” gibi Devlet himâyesindeki projelerin de içini boşaltmaktadır.

Tam anlamıyla emâneti ehline verecek gençlik için yeterince atılımın yapıldığını söylemek çok zor.