Çocukların oyun hakları da olacak mı?

Japonların ilkokul çağından itibaren çocukları atom bombası atılan yerlere götürüp o günleri anlatan resim, video ve kalıntıları göstererek, “Eğer yeterince çalışmazsanız yarın bu bombalar gibi felâketler yeniden başımıza gelebilir” diye öğrettiklerini biliyoruz. Bunun gibi, bizim de Birinci Dünya Savaşı, Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı, bağımsızlık mücadelesi, terörle mücadele, darbelerle mücadele ve sair tarihî gerçeklerimizi çocuklarımıza muhakkak anlatmamız ve öğretmemiz gerekiyor!

GELECEĞİMİZ olan çocuklarımızın olaylara bakış açısı ve farkındalık seviyeleri geçmişle ya da kendi çocukluk yıllarımızla kıyaslanmayacak seviyede. Elbette bugün bazı gençlerimizin Tik-Tokçu anlayışa fazlaca kapılıp beğeni kazanmak ya da ilgi çekmek için kendilerini soktukları hâller endişe veriyor. Ama bu durumun tüm gençlerimizi kapsadığını düşünmek haksızlık olur.

Bilgi ve enformasyon çağında yoğun etkileşim altında yetişen çocuklarımız ve gençlerimiz çok hızlı bir algılama yeteneğine kavuşuyorlar. Aile, okul ve çevresel faktörlerin eğitime etkisi ile birleştirilen bu hızlı etkileşim, muhakkak yarınlarımız için pozitif gelişmeleri üretecek bir potansiyeli de barındırıyor. Bu anlamda çocuklarımızın beklentilerinin neler olduğuna yönelik ilginç bir sohbet yaşadım geçen haftalarda.

Televizyonda Sayın Cumhurbaşkanımızın bulunduğu bir canlı yayını izlerken, yeni anayasa çalışmalarına dair sorunun sorulduğu esnada on yaşındaki oğlum dikkat kesildi. “Anayasada ne olacak, ne tür yenilikler ya da haklar düşünülüyor?” diye konuşulurken, oğlum iki soru sordu: “(1) Anayasada çevre kirliliği, doğanın korunması ve hayvanları korumak için bir şeyler olacak mı? (2) Çocuklara yönelik haklar olacak mı, meselâ oyun hakkı?” 

Bunun üzerine kendisi ile “Anayasa nedir? Nasıl yapılır? Ne anlama gelir, neleri kapsar?” gibi konularda kısa bir sohbet yaptık. Zaten mevcut Anayasa’mızda da bu konularla ilgili maddeler olduğunu, çevre ve doğayı korumaya yönelik düzenlemelerin detaylı olarak kanunların konusu olduğunu anlattım. Diğer yandan, çocukların da yaşama, barınma, beslenme, can güvenliği, sağlık ve eğitim gibi konularda anayasal haklarının olduğunu ifade ettim. Ama gülümsetici olan, “Oyun hakkımız ne olacak?” diye sormasıydı.

Bu konuda kendisinin dikkatli bir şekilde olayı anlamaya çalışmasından, ilgi gösterdiği konuların çevre ve doğa ile başlamasından dolayı özellikle memnun oldum. Diğer yandan, çocuk olarak haklarının peşine düşmesi ve oyun hakkı gibi yeni bazı hakları elde etmeye çalışması da çocuklarımızın kendileri ve gelecekleri için gereken koşulları şimdiden düşündüklerinin bir dışavurumu ve göstergesi ki bunu sizlerle paylaşmak istedim.

Umarım oğlumun dikkat çektiği iki konu olan çevre ve doğa koşullarının korunması ve çocuklarımızın oyun haklarının güvence altına alınması konusunda yeni anayasa çalışmalarında gereken iyileştirmeler yapılabilir. Çocuklarımızın barınma, beslenme, eğitim, sağlık ve güvenli yaşam alanı bulma gibi haklarının yanında oyun haklarının da gelişimlerine büyük katkısı olacağına inanıyorum.

Tüm çocuklarımızın ve gençlerimizin en iyi şartlarda yaşaması, oynaması ve büyüyebilmesi sayesinde geleceğimizin güvencesi olacaklarına dair inancım tamdır. 

Milletimizin tarih boyunca, bugünlere gelinirken yaşadıklarını ve yakın tarihimizde yaşanan zorlukları da anlatmamız ve öğretmemiz elbette çok önemli. Japonların ilkokul çağından itibaren çocukları atom bombası atılan yerlere götürüp o günleri anlatan resim, video ve kalıntıları göstererek, “Eğer yeterince çalışmazsanız yarın bu bombalar gibi felâketler yeniden başımıza gelebilir” diye öğrettiklerini biliyoruz. Bunun gibi, bizim de Birinci Dünya Savaşı, Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı, bağımsızlık mücadelesi, terörle mücadele, darbelerle mücadele ve sair tarihî gerçeklerimizi çocuklarımıza muhakkak anlatmamız ve öğretmemiz gerekiyor!

Bu vesileyle, “Y” ya da “Z kuşağı” gibi tanımlamalarla ifade edilen bugünün gençlerine de bir şekilde hitap etmenin, ulaşmanın, onları anlama ve anlatmanın yollarını araştırmalı, bulmalı ve geliştirmeliyiz.

Yaşasın tüm çocuklar ve onların oyun hakları!