Çocukları neden aşılıyoruz?

Ekibin Covid-19’dan etkilenme nedeniyle ölüm oranlarına dikkat çekilerek çocuk ölümlerindeki artışın aşılardan ciddî derecede hasar görmeye bağlanmış olması da üzerinde önemle durulması gereken noktalardan biridir. Diğer bir neden ise, konusunda uzman bu kişilerin Covid-19 nedeniyle ölme riskinin sıfır olduğu çocuklarda aşılamada acele edilmenin gerekmediği kanaatine sahip oluşlarıdır. Kısa sürede klinik deneyler sonucunda elde edilen sonuçlara göre çocuklar için aşılamaya başlamanın çok erken olduğunun şiddetle vurgulanmış olması, diğer ülkelerin de üzerinde önemle durması gereken noktalardan sadece biridir.

CİDDÎ eleştiri, zor ve emek isteyen bir iştir. En azından konusunda uzman ve ilgili, alanında yeterli donanım ve birikime sahip olma koşulu gerektirir. Özellikle sağlık alanında yapılan her eleştirinin bilimsel verilere dayandırılması şarttır. Toplumun genelini ilgilendiren sağlık konularındaki görüş ve eleştirilerde çok daha dikkatli olunması zorunludur.

Bilindiği üzere Covid-19 aşılama sürecine en son çocuklarda başlandı. Kaynakta1 Ronald Kostoff ve çalışma ekibi, ABD’li, Romen, Rus ve Yunan bir grup araştırmacı, ABD’de çocukların aşılanmaları üzerine ciddî bilimsel eleştiriler getirmişler. Makalenin detaylı okunmasıyla eleştirilerinde haklı yönlerin delilleriyle ortaya konulduğu açıkça görülüyor. Bu çalışmayla sadece ABD’de çocukların neden Covid-19’a karşı aşılanmada acele edildiği üzerinde durulduğunu belirtmek gerekir. Ancak benzer durumların diğer ülkelerde de olduğu söylenebilir.

Araştırmacıların aşıya karşı olmadıkları, ancak ABD’li çocukların neden bu kadar acele ile aşılandıklarına bilimsel deliller ile bir karşı koyuş sergiledikleri görülüyor. Bunu yaparken sadece on sekiz yaşından küçük çocuklara aşı yaptırmanın artı ve eksilerinin üzerine odaklandıklarını özellikle belirtmek gerekiyor.

Bir defa, araştırma ekibinin tamamen bilimsel ölçülerde, acele bir şekilde on sekiz yaşından küçük çocuklara aşı yaptırmanın olumsuz yönlerini deliller ile ortaya koyuyor olmaları önemsenmelidir. Ekip, yetişkinlerde aşı yaptırmanın Covid-19 nedeniyle ölümlerin tamamen önlediğini ortaya koymakla aşı karşıtı olmadıklarını da açıklığa kavuşturmuştur.

Rapor şeklinde uzunca yazılan bilimsel çalışmada yaşlı ölümlerinin büyük kısmının Covid-19’un tetiklemesi sonucu olduğu ifade ediliyor. İlginç olan yan ise şu: Eğer Covid-19 nedeniyle ölenlerin Covid-19 olmasaydı da grip ve şiddetli üşütmenin tetikleyeceği rahatsızlık nedeniyle öleceklerini ifade edişleri… 

Aşılama sürecine belli yaşın üzerindeki insanlardan başlamanın doğru olduğunu ifade etmeleri de yine bilimsel verilere dayanıyor. Zira aşı geliştirme sürecinde deneklerin büyük oranda yetişkinlerden seçildiğini de ifade ediyor oluşları mantıklı duruyor.

Ancak on sekiz yaşından küçük çocukların hem aşı geliştirme sürecinde yeteri kadar denek olarak kullanılmaması, hem de aşılamanın başlamasıyla birlikte ortaya çıkan durumun çocuklar açısından olumsuz olması, ekibi araştırmaya iten nedenler arasında yer almaktadır. Çünkü aşılama başlamadan önce Covid-19 nedeniyle çocuk ölümlerinin dikkate alınmayacak derecede düşük olduğu ifade edilmiştir. Bu ifade edilirken gerekli veriler de kullanılmıştır.

Ancak aşılamanın başlamasıyla birlikte Covid-19 nedeniyle çocuk ölümlerinde önemsenecek kadar artışın olması, normal bağlamda değerlendirilmemiştir. Yine bu durumda, veriler ışığındaki grafik üzerinde gösterildiğinde de, aşılamayla birlikte yaşlı nüfustaki ölüm oranlarının azalması görülürken, çocuk ölümlerindeki artışın ciddî verilerinin aşılamaya bağlanmış olması ilginç bulunmuştur. Oysa aşılamayla birlikte beklenen durum, hem yaşlı, hem de çocuklarda ölüm oranlarının azalması yönünde olmalıdır.

Ekibin Covid-19’dan etkilenme nedeniyle ölüm oranlarına dikkat çekilerek çocuk ölümlerindeki artışın aşılardan ciddî derecede hasar görmeye bağlanmış olması da üzerinde önemle durulması gereken noktalardan biridir. Diğer bir neden ise, konusunda uzman bu kişilerin Covid-19 nedeniyle ölme riskinin sıfır olduğu çocuklarda aşılamada acele edilmenin gerekmediği kanaatine sahip oluşlarıdır. Kısa sürede klinik deneyler sonucunda elde edilen sonuçlara göre çocuklar için aşılamaya başlamanın çok erken olduğunun şiddetle vurgulanmış olması, diğer ülkelerin de üzerinde önemle durması gereken noktalardan sadece biridir.

Ekibin ABD’deki çocuklara erkenden aşılama yapmaya itiraz etmesinin nedenleri detaylıca açıklanmıştır. Bunlardan biri, çocuk ölümlerinin Covid-19’dan dolayı artmasının söylenemeyeceğine dair ifadedir. Diğeri ise, PCR testlerinin yeteri derecede güvenilir olmadığına dair verilerin varlığıdır.

Ekibin bir diğer görüşü de, ölümlerin keyfî olarak Covid-19’a atfedilmiş olabileceğine dair kanaatidir. Bu görüşlerini destekleyen durum ise, çocuklarda Covid-19’a karşı aşılamanın başlamış ve ölümlerin artmış olmasıdır. Bunları açıklarken aşının yaşlılarda olumlu etkiler gösterirken çocuklarda yan etkilerinin daha fazla olabileceğine dair bilimsel delilleri mevcuttur. Bunlardan en dikkat çeken nokta, kan üzerinde mRNA aşılarının çocuklardaki etkisinin farklı olabileceğini açıklamış olmalarıdır. 

ABD’de Covid-19’a karşı aşı olan çocuklardaki ölüm oranlarında söz konusu artışın diğer ülkelerde de dikkate alınması gerektiği de yine raporda yer almaktadır. Diğer ülkelerde de Covid-19 aşısı olan çocuklardaki ölüm oranlarında bu artışın ne ölçüde olduğu ise üzerinde durulması gereken çok ciddî konulardan biridir.

 

1Ronald N.Kostoff, Daniela Calina, Darja Kanduc, Michael B.Briggs, Panayiotis Vlachoyiannopoulos, Andrey A.Svistunov, AristidisTsatsakis. Why are we vaccinating children against COVID-19? Toxicology Reports, Volume 8, 2021, Pages 1665-1684.  https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S221475002100161X