Çocuklar

Ne dedikoduyu duysunlar, ne aldatmalara kansınlar; ne zalimin elinde inleyen köleleri, ne masum yere öldürülenleri okusunlar; karanlık insanların günahları ile kararmasın berrak zihinleri, öğrenmesinler dünyadaki kirlilikleri. Hiçbir zaman büyüklerin günahlarını görmesinler, alçalmasın gözlerinde büyüttükleri sevdikleri…

SAKLAYIN çocuklardan ölüm haberlerini, kazaları, savaşları… İnsanların öcülerden daha tehlikeli olduğunu, bilmesinler; öğrenmesinler dünyanın kirle kaplı olduğunu…

Pembe olsun rüyaları, kâbuslar girmesin, kararmasın hayalleri. Nice bulutlar yağsın avuçlarına, sonra fidanlar büyüsün göğüslerinde; sönmesin gözlerindeki ışıklar, el değmesin düşlerinin akına. Hiçbir yük binmesin onların naif, narin omuzlarına...

Sütre olsun merhamet denizi, geçirmesin katran karası günahları onların olduğu kıyıya; küf düşmesin rengârenk kahkahalarına. Güller koyun her sabah o minik avuçlarına. Tebessüm eksik olmasın o kıvrık dudaklarında. 

Siper olun dünyadaki bütün çocuklara! Ne kurşun değsin, ne kan görsünler, yaşasınlar huzurla. Çünkü çocuk sesidir engel olan gökten gelecek gazap yağmurlarına.

Kin, nefret, şeytanlık girmesin akıllarına. Korkular değil, papatyalar döşeyin gelecek yollarına. Güneşler batmasın hayallerinin ufuklarında. Hiçbir zaman kar yağmasın şekerden dağlarına. Ne üç kuruş için aldatanları bilsinler, ne öfke ile insan kesenleri, ne de nefsi uğruna behimî duygularla ahlakı görmezden gelenleri… Perde olun çirkinliklere! Hiçbir günah girmesin onların nezih dünyalarına…

Bir kuruş için birbirine düşenleri, insanlığını yitiren yetişkinleri, ihanet eden beyinsizleri bilmesinler; sis düşmesin simalarına, hep nevbahar olsun günleri.

Hırsızı, haini, katili bilmesinler; bilmesinler büyüklerin dünyasını. Kafdağı’nın ardındaki Zümrüt-ü Anka’yı hayal etsinler, pamuk şeker zannetsinler bulutları, çamursuz olsun yolları ve hiç necaset bulaşmasın ayaklarına…

Ne salyasını saçarak palavra savuranların cümlelerini okusunlar,  ne de zavallı biçare birileri karşısında aslan kesilen çakalları tanısınlar. Hep kapısı açık kalsın hayal dükkânlarının, diken değmesin rengârenk uçan balonlarına.  

Ne dedikoduyu duysunlar, ne aldatmalara kansınlar; ne zalimin elinde inleyen köleleri, ne masum yere öldürülenleri okusunlar; karanlık insanların günahları ile kararmasın berrak zihinleri, öğrenmesinler dünyadaki kirlilikleri. Hiçbir zaman büyüklerin günahlarını görmesinler, alçalmasın gözlerinde büyüttükleri sevdikleri. Büyükler, çocukların gözlerinde hep büyük kalsın, kötüleri taklit edip onlar da cürüm bataklığına dalmasın. 

Sonra nezih dünya, güvenilir insanlar, huzurlu evler oluşsun. Bütün çocuklar sevgiyle büyüsün, sevgiyle yaşasın; o minik yürekleri hiç burkulmasın...