Çocuklar, sosyal medya, benlik, kişilik, kimlik ve kendilik

Ergen bireyler sosyal medyada çok fazla zaman geçirdiklerinden, okul çalışmaları, spor aktiviteleri, diğer çalışma ve rutin şekilde yapmaları gereken işler olumsuz etkileniyor. Sosyal medyayı saatlerce bilinçsiz biçimde kullanan okul çağındaki ergen bireylerin notları çok düşük düzeyde kalıyor.

SOSYAL medyanın çocuklar üzerindeki etkilerini ele aldığım ve geçen hafta bugün burada yayımlanan yazımda, sosyal medyanın çocukların var olma algısı üzerine etkilerine değinmiş, ayrıca gerçek yaşamda ödüllendirme mekanizmalarının harekete geçirilmesi gerektiğini anlatmıştım. Bu yazımda ise sosyal medyanın benlik, kişilik, kimlik ve kendilik algısı ile zaman yönetimi ve zamanın disipline edilmesi hususundaki etkilerini ele almaya çalışacağım.

Hemen hemen her yaş grubu sosyal medyada çok fazla zaman geçiriyor. Fakat özellikle gençler, bilhassa da ergenlik çağındaki çocuklar, sosyal medyada daha fazla zaman geçiriyor, duygularını ve iç dünyalarını tanıma aşamasında olan ergen bireyler geçirdikleri zamana bağlı olarak bir süre sonra sosyal medyaya bağımlı hâle geliyorlar. Dolayısıyla sosyal medyayı bilinçli kullanmaktan uzaklar.

Özellikle ergen bireyler, gerek rol model gördükleri kişilerin hesaplarını, gerekse takip ettikleri diğer hesapların paylaşımlarını fazlasıyla takip ediyorlar. Öyle ki, saatlerce sosyal medyada zaman geçiriyorlar.

Benlik, kişilik, kimlik ve kendilik algısına yönelik gelişim süreci uzuyor

Ergen yaştaki çocuklar, duygusal ve sosyal gelişim aşamasını tam olarak tamamlayamamış bireylerdir. Daha doğrusu, gelişim aşamasındaki bireylerdir. Bu dönemde gösterilen gelişim, yaşamın tümünü etkiler. Yani sonraki yaşamın nasıl ve ne şekilde dizayn edileceğini, yaşama nasıl yön verileceğini belirleyen bu gelişim süreci hayatî öneme sahiptir. 

Ayrıca karakterin yanı sıra benlik, kişilik ve kimlik oluşumu noktasında da önemli bir evrede olan bu bireyler sosyal medyada çok fazla vakit geçirdiklerinden, duygusal ve sosyal gelişimleri uzayabiliyor. Bu gecikme benlik, kişilik, kimlik, hatta kendilik algılarının da gelişim süresini uzatıyor. Önümüzdeki dönemlerde, “otuzlu yaşlarda ergenler gibi davranan bireyler” görürsek şaşırmamak gerekir.

Zamanı disipline etme becerisi ve çalışma azmi sönümleniyor

Ergen bireyler sosyal medyada çok fazla zaman geçirdiklerinden, okul çalışmaları, spor aktiviteleri, diğer çalışma ve rutin şekilde yapmaları gereken işler olumsuz etkileniyor. Sosyal medyayı saatlerce bilinçsiz biçimde kullanan okul çağındaki ergen bireylerin notları çok düşük düzeyde kalıyor.

Yapılan araştırmalar okul çağındaki ergen bireylerin ders sırasında bile sosyal medyayı onlarca, hatta yüzlerce kez kontrol ettiklerini gösteriyor. Bazıları bu durumdan dolayı zamanı verimli kullanamadıklarını, zamanı disipline edemediklerini biliyor. Bazıları ise bu durumun hiç farkında bile değiller.

Sürekli notları düşük gelen öğrenciler, bir zaman sonra derslere yönelik çalışma motivasyonlarını kaybediyorlar. Hatta sosyal medya bağımlılığı daha derin olan ergen bireylerde mücadele ruhu ve azmi silikleşmeye başlıyor. Günde 2-3 saatten fazla sosyal medyada zaman geçiren ergen bireylerde bu risk gözle görülür bir şekilde artıyor.

Yani sosyal medyanın bilinçsiz kullanılması, özellikle çocuk yaştaki ergen bireyler için tüm yaşamı etkileyecek derin etkiler oluşturabiliyor. O nedenle ebeveynler çocuklarının sosyal medya kullanımlarına dikkat etmeli ve onları bilinçli bir sosyal medya kullanımına yöneltmeliler.