ÇOCUK edebiyatı; çocukların büyüme ve gelişmelerine, hayal,
duygu, düşünce yeteneklerine ve zevklerine hitap eder. Çocukların eğitilirken
eğlenmelerine katkıda bulunur, yazılı ve sözlü olarak Türk edebiyatı içinde yer
alır.
Çocuk edebiyatı, Türk edebiyatı içinde dikkat
gerektiren en incelikli yazarlık biçimidir. Her yaştan çocuk okurun
ilgisini çekebilen, rahat okunabilen, dili, anlatımı, biçimi ile yetişkin
okurlara göre biraz daha itina gerektirir ve zor bir alandır.
Çocuk edebiyatının zorluğu, çocukluk çağında bulunan
insanların hayâl, duygu ve düşüncelerine yönelik konu, dil ve üslûp bakımından
yetişkin edebiyatına göre daha farklı ve mesuliyetlidir. Bu alan, çocuklara
eğlenceli gelmesi, zevk vermesi, kitap okunurken hoşça vakit geçirtmesi ile
birlikte, daha da önemlisi çok eğitici, ahlâk kurallarına bağlı niteliklere
haiz olunmasıyla dikkat çekicidir.
Çocuk edebiyatının en öncelikli amaçları arasında
çocuğun eğitilmesi ve eğlendirilmesi vardır. Kitap vâsıtasıyla verilen
bilgiler, disiplinler, kazanımlar ve ahlâk normları, çocuk seviyesine indirilerek
yazılmalıdır. Ülkemizde okuma alışkanlığının belirli bir seviyenin üstüne
çıkmadığı düşünüldüğünde, kitaplarda anlatılanın çocuğun dikkatini çekecek,
okumaya, dinlemeye ve izlemeye devam ettirecek sâdelik ve akıcılıkta olması gerekir.
Ayrıca espri ve eğlence bakımından da mizâhî unsurları barındırmalıdır.
Kitap okuma alışkanlığı üzerine yaptığım
araştırmalarda, ülkemizde ve Avrupa ülkelerinde ilginç bilgileri ve yerine göre
metotların uygulandığını gördüm. Bu uygulamalardan bir örnek vermek istiyorum.
Bir öğretmen, çocuğuna kitap okuma alışkanlığı
kazandırmak istiyor fakat çocuğu kitap okumak istemiyor; sürekli oyunlara ilgi
duyuyor ve bu alanda cihazlar kullanıyor. Çocuğun babası oğlunun ilgi alanına
göre kitapçıları geziyor ve bilgisayar oyunlarının anlatıldığı kitapları
araştırıyor; zor da olsa buluyor ve çocuğuna uygun bir dille anlatıp veriyor.
Çocuk kendi ilgi alanına göre yazılmış kitapları okumaya ve dolayısıyla zamanla
da okuma alışkanlığı kazanmaya başlıyor. Bu durumu gören bir akademisyen, bir
örnek üzerinden cep telefonuna indirilmek üzere bir program tasarlıyor. Tasarlanan
programda anket yer alıyor. Ankete cep telefonuyla cevap veren çocukların
yaşları, ilgi alanları, ne tür kitapları sevdikleri tespit ediliyor.
Bizim ülkemizde yok ama İngiltere’de kitap sevgisi ve
kitap okuma alışkanlığını geliştirmek, kitaba olan ilgiyi arttırmak üzere bir
kasabayı “Kitappark”, “Kitapköy” hâline getirmişler. Bizler de birkaç arkadaşla
birlikte bu uygulamanın kendi bölgemizde uygulanmasını arzu ettik, belediye
başkanları ve kaymakamlarla görüştük, ancak bir netice alamadık. “Kitappark”
ile ilgili zengin görseller de tasarlamıştık. Ancak ülkemizde yapılan çoğu
uygulama popülizm adına yapıldığı için kültüre olan yatırım yeterince
benimsenmiyor ve destek bulmuyor.
Çocuk edebiyatının mâhiyeti ve sınırları, yazardan
yazara değişmektedir. Bunun nedeni, farklı anlayışlar, bakış açıları ve çocuk
kavramının toplumlara ve biyolojik unsurlara göre nasıl anlaşıldığının yanı
sıra belirsiz bir kavram olması, anlaşılması ve bakılmasıyla ortaya çıkar.
Çocuk edebiyatı ile ilgili önemli bir etken gerçek de
çocuk edebiyatının sınırları, kapsamı, aynı yaş ve evrelerdeki çocukların
yetiştikleri ve içindeki bulundukları toplum ve kültürlere göre algı seviyeleridir.
Yazarlar ve çocuklar farklı kültür ve toplumlara göre değişkenlik göstermekle
birlikte, özellikle yazarların çocukların seviyelerine, duygularına, hayâl
güçlerine inmeleri, onların gözlerinden dünyaya bakabilmeleri önemlidir.
Çocuk
edebiyatı türleri
Çocuklara yönelik eserlerde dikkat edilmesi gereken
önemli hususlar bulunmaktadır. Yazılan kitaplarda gözetilmesi gereken
hususlardan bazıları şunlardır:
·
Kitaplar çocukların ruhsal ihtiyaçlarını karşılamak:
Güven, sevgi, sevme, sevilme, öğrenme, mensubiyet duygusu, aidiyet, oyun,
estetik gibi ruhsal ihtiyaçlar…
·
Çocukların
yaşlarına göre ilgi duydukları konuları göz önüne almak.
·
Çocukların
alıcı ve ifade edici dil gelişimlerini dikkate almak.
·
Çocukların
sosyal ve duygusal algı gelişimini görsel, işitsel, dokunsal algı olarak desteklemek.
Çocuk
edebiyatının amacı, çocuğun zihinsel gelişimine katkıda bulunmak, kavram
gelişimini desteklemektir. Metinlerle çocuğa kitap
sevgisini aşılamaktır. Kitaplar vâsıtasıyla eleştiri, dinleme yeteneklerini
açığa çıkarma, hayâl güçlerini harekete geçirme, gelişmekte olan iç ve dış
dünyalarına katkıda bulunmaktır. Kabiliyetlerine, üretme güçlerine katkı
sağlamaktır. Eserler yoluyla ilk edebî ve
estetik değerleri vermektir.
Kitaplar,
çocukların fiziksel özelliklerine yaş ve seviyelerine göre yazılmalı, eğlence
ve bilgi kaynağı olmalıdır. Kitaplarda uygun örneklere yer verilmelidir. Bu
anlamda çocuk kitapları yazarken çocuklara karşı mutlak sorumlu olduğumuzu
hatırlar, iyi ve kötü örnekleri verirken çocuklara nasıl daha fazla katıda
bulunacağımızı düşünürüz. Özellikle iyi örnekleri öne çıkarırken kötü örneklere
daha çok dikkat ederiz. Çocukların kötü örneklerden çok etkilenmemesi için
kötüyü daha da yumuşatır, hafifletiriz. Çocuk kitaplarında
çizimlere, renkli olmalarına, figür ve sembollere dikkat etmek önemlidir.
Okullarda
çocuklara yönelik söyleşilerde bulunduğum sıralarda çocukların ne tür kitapları
okuduklarını ve sevdiklerini öğreniyorum. Çocukların genelinde macera
öykülerine bir yöneliş var. Bunun sebebi de merak, gizem, heyecan ve çocuklarda
hareket hislerini açığa çıkarmaları. Sultan Abdulhamid’in de macera türünde
kitapları tercüme ettirdiği ve okuttuğu göz önüne alındığında, “Neden macera?”
sorusu akla geliyor. Macerada beyin, olay, yolculuk, gizem ve esrarları
çözebilmek için daha fazla kendini olayların içinde bularak, âdeta bulmaca
çözer gibi çalışıyor. Hücreler harekete geçiyor. Beyin daha dinç oluyor ve
kitaba daha çok odaklanıyor.
Çocuk
kitaplarında neler olmalı?
Eğlence
daima kazandırır. Mevcût durumlardan sıyrılmalarını sağlar, farklı alanlara
yönelişler başlar, hayâl gücü gelişir, çevresindekileri anlamaya başlar. Dil
gelişir, farklı kelimeler edinir, hâfıza kapasitesi artar, bilmediği veya görmediği,
gidemediği yerlere kitaplar vâsıtasıyla yolculuk eder. Ufku genişler, daha çok
bilgi sahibi olur. Daha iyi düşünür. Zekâ artar, her şeye farklı yerlerden
bakar, başkalarının görmediğini görmeye başlar. En önemlisi de, kişisel
gelişimine katkılar sağlar.
İyi
bir çocuk kitabında neler olmalı?
İyi
bir çocuk kitabı bilgiyi doğru vermeli, sâde ve akıcı olmalıdır. Okuma arzusunu
teşvik etmelidir. Çocukların seveceği biçimde resimleri bulunmalı ve resimlerle
metinler huzur ve mutluluk vermelidir. İyi bir kitap, çocuğun doğru yetişmesine
katkı sağlar. Doğada ve insanlarda var olanları iyi anlamasını ve küçümsememeyi
öğretir.
Kitaplar
değerler eğitimine göre yazılmalı; ahlâk, sevgi, saygı, fedakârlık, sadâkat,
yardımlaşma, iyilik gibi kavramları göz ardı etmemelidir. Ben de kitaplarımda
değerler eğitimine yer verdiğim gibi başarıları da işlemekteyim. İyi kitaplar,
çocukların düşünce ufuklarında çekememezlik, açgözlülük gibi duyguların olumsuz,
çirkin ve değersiz olduğunu gösterirler.
Her
kitabın kendine özgü bir biçimi vardır. Her kitap, türünün özelliğine,
okuyucunun düzeyine göre farklılık gösterebilir. Her kitap, gelişme çağında olan
çocukları geleceğe hazırlamakta bir aile ve öğretmen vazîfesi görür. Denetimsiz,
uygunsuz çocuk kitaplarını zamanla okuyup gördüğümüzde hayıflanıyor ve
üzülüyoruz. Bugün çocukları üzülen bir nesil, gelecekte sevgileri, sevinçleri,
başarıları, mutlulukları ve huzurları da göremez. Bu bakımdan Horatius ne güzel
demiş: “Elimde olsaydı, her karış toprağa, buğday eker gibi kitap ekerdim.”
Çocuklar bizim geleceğimizdir; iyi fikirlerle yetişmeli, iyi ve güzel kitaplarla aydınlanmalıdırlar!