Çin ve İran, ABD’ye meydan mı okuyor?

Hiç şüphesiz bu anlaşmayla Çin, ekonomik ve politik olarak etki alanını genişletiyor. Ayrıca Çin, giderek artan petrol ve enerji ihtiyacını İran üzerinden temin etmek için önemli bir adım atıyor. 400 milyar dolarlık bir anlaşma, hiç şüphesiz İran’ın finansal güvenliğine büyük bir katkı sunuyor.

ABD ve İran arasındaki ilişkiler zaman zaman soğusa da gerginlik iki ülke arasında hiç eksik olmadı.

ABD, dünyanın süper gücü olmasının getirdiği avantajla sürekli ekonomik yaptırımlar uygulayarak İran’ı istediği çizgiye getirmeye çalıştı.

Bu süreçte İsrail ve Batı dünyası da ABD’nin yanında yer aldı.

İran ise ABD’nin rakipleriyle anlaşmalar imzalayarak ABD yaptırımlarının etkisini hafifletmeye ve uluslararası kamuoyunda kendi tezlerine destek bulmaya çalıştı.

Çeyrek asırlık bir süreç, 400 milyar dolarlık bir hacim

İran bu bağlamda ABD’nin yaptırımlarına karşı son anlaşmasını birkaç gün önce Çin ile imzaladı.

Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre taraflar anlaşmayı 25 yıllık stratejik işbirliği anlaşması olarak tanımlanıyor.

Anlaşmanın ekonomik boyutunun ise 400 milyar dolar olduğu ifade ediliyor.

Anlaşma; petrol, madencilik, İran’daki endüstriyel faaliyetler, ulaşım ve tarımsal işbirliğinin teşvik edilmesine kadar çeşitli ekonomik faaliyetleri kapsıyor.

Anlaşmanın ABD yaptırımlarımdan en çok etkilenen alanları kapsıyor olması, hiç şüphesiz ABD’ye bir mesaj niteliğinde.

Anlaşma meydan okuma mı?

Bazıları gerek anlaşmanın ekonomik büyüklüğü, gerek kapsadığı alanlar, gerekse küresel politikalara etki etme potansiyeli nedeniyle bu anlaşmayı ABD’ye karşı bir meydan okuma olarak adlandırıyor.

Anlaşmanın 2016’dan beri süregelen 5 yıllık bir hazırlık ve görüşme süreci sonrasında vücut bulması, anlaşmanın zoraki bir birliktelikten ziyade, anlaşmada tanımlandığı gibi stratejik bir ortaklığa işaret ediyor.

Hâliyle bu da bir “meydan okuma” olarak adlandırılıyor!

Küresel politikalar etkilenir mi?

Hiç şüphesiz bu anlaşmayla Çin, ekonomik ve politik olarak etki alanını genişletiyor.

Ayrıca Çin, giderek artan petrol ve enerji ihtiyacını İran üzerinden temin etmek için önemli bir adım atıyor. 

400 milyar dolarlık bir anlaşma, hiç şüphesiz İran’ın finansal güvenliğine büyük bir katkı sunuyor.

İran bu denli ekonomik bir büyüklüğe sahip anlaşmayla ABD yaptırımlarının etkisini en aza indirme hususunda önemli bir yaşam alanı elde etmiş oluyor.

Anlaşmanın ekonomik büyüklüğü, kapsadığı alanların genişliği ve çeyrek asrı kapsayan süresi, hiç şüphesiz küresel ve bölgesel politikaları etkileyecektir.

Orta Doğu ve Hint Pasifik hattında Çin etkisi artar mı?

Her ne kadar Çin, özellikle Orta Doğu sorunlarına yönelik arabulucu rolünde olacağını açıklasa da bu anlaşmayla bölgede oyunun kaderini ve kurallarını değiştirecek doğrudan bir aktör olarak rol üstlenebilir.

ABD, Çin ile olan yarışında Hint Pasifik hattına büyük önem veriyor.

Bu anlaşma, Hint Pasifik hattındaki gelişmelere de etki edecektir. Çünkü bu hat üzerinde özellikle enerji kaynaklarıyla İran’ın Rusya ve Çin’e vereceği destek, küresel rekabette Rusya ve Çin etkisini arttırabilir.

Bu destek, İran’a diplomatik bir destek olarak yansıyabilir. 

Bakalım ABD, hem Çin ile olan rekabetine, hem de İran’a yönelik yaptırımlara karşı ciddi bir hamle olan bu anlaşmaya nasıl karşılık verecek…