
ÇİN’de ne, ne demektir?
1. Virüs hakkında bilgi vermek; devlet sırrını ifşa etmektir.
2. Uğradığı haksızlığa karşı dâvâ açmak,
deliliktir.
3. Sokağa çıkmak, sorun yaratmaktır.
4. Gerçeği söylemek, fitne yaymaktır.
5. Tartışmak, Vandalizmdir.
6. Eleştirmek ve fikir alışverişi yapmak,
devleti yıkmaya çalışmaktır.
7. ABD’yi konuşmak, vatana ihanettir.
8. Tayvan’ı övmek, ülkeyi parçalamaktır.
9. Kendi insanının hukukunu ve menfaatini
korumaya çalışmak, yasaya karşı gelmektir.
10. Protesto düzenlemek, başkaldırıdır.
11. Yabancı gazetecilere röportaj vermek, devlet
sırrını satmaktır.
12. İnsan haklarından bahsetmek, vatana
ihanettir.
Bunların hepsine rağmen, Çin daima halktan “Mutlu
musun?” diye zoraki yoklama yapmayı ve yine “Evet, Çin Komünist Partisi’nin merhameti
sayesinde çok mutluyuz çok!” diye zorla cevap almayı devlet geleneği hâline
getirmiştir.
Bunların hepsi Çin genelinde geçerli anlamlardır
ama işgali altındaki Doğu Türkistan’a gelince, bu liste kilometrelerce uzayıp
gidecek öyle bir büyüklüğe sahiptir ki yazmaya başlarsak aylar alır.
Meselâ Uygurlara gelince…
13. Müslüman olmak, terörizmdir.
14. Kendisine “Türk” demek, yasayı çiğnemektir
ve Pan-Türkizm olarak görülür.
15. Kültürü yaşamaya çalışmak, bölücülüktür.
16. Çocuklara Uygur kültürünü öğretmek, bölücü
yetiştirmektir.
17. Çocuklara Uygur halkını ve vatanını sevmeyi
öğretmek, ayrımcılık faaliyetidir.
18. Çocuklarına Arapça alfabe öğretmek, İslâmî
radikalizmdir.
19. Daha önce sigara tiryakisi olup da sonra
bırakmak, İslâmî radikalizme kaymaktır.
20. Daha önce içki içtiği hâlde sonra içmeyi
tamamen bırakmak da İslâmî radikalizmdir.
21. Sakal bırakmak radikalizmdir.
22. Bıyık bırakmak Pan-Türkizmdir.
23. Uzun etek giymek radikalizmdir.
24. Başını örtmek radikalizmdir.
25. “Selâmunaleykum” diyerek selâm vermek
radikalizmdir.
26. Telefonunda “Allah” lâfzını bulundurmak
radikalizmdir.
27. Ay yıldızlı motif saklamak, dördüncü
dereceden terörizmdir.
28. Dört Uygur’un sokak ortasında yarım saatten
fazla bir arada toplu bulunması, devlete parçalamak yönünde plân yapmaktır.
29. Yurtdışında akraba sahibi olmak, terörle
irtibatlı olmaktır.
30. Yurtdışındaki herhangi biriyle telefon veya
internetle iletişim kurmak, ideolojik zehirlenme yaşamaktır.
31. Yurtdışında eğitim almak, bölücülerle aynı
safta olmaktır.
32. Evde Kur’ân ve seccâde bulundurmak
radikalizmdir.
33. Resmî kimlikli Uygurların geçmişinde
bir kez olsun namaz kılma olayına şâhit olunması, terörizmi desteklemesi
anlamına gelir.
34. Türkçe öğrenmek Pan-Türkizmdir.
35. Kendi tarihini öğrenmek ayrımcılıktır.
36. Şehirlerarası sefer izin kartı almak, Avrupa
vizesi almaktan daha zordur.
37. Pasaport sahibi olmak, hayâl ya da en
büyük zenginlik belirtisidir.
38. Pasaport başvurusu yapmak, işkence ile
ideolojik temizleme cezasının görülmesi için en büyük nedendir.
39. Zengin olmak, devlete tehdit oluşturmaktır.
40. Kur’ân öğretmek, terörizme militan
kazandırmaktır.
Evet, bitmez bu maddeler!
Ve
bunların cezası, hiçbir mahkeme kararı gerektirmeden tutuklanma ve beyin yıkama
kamplarında yıllarca işkence görmektir. Bu tür bir kişi, “dininden ve millî
kültürlerinden koparılması gereken en tehlikeli vatandaş” kategorisinde yer
almaktır.
Bütün bunlara rağmen Çin Devleti, Uygurları
dünyaya çok mutlu göstermek için kılıktan kılığa girerek bin bir türlü entrika
üretmekle uğraşmaktadır. Vicdanınıza elinizi koyarak söyleyiniz: Uygurlar gerçekten
mutlu mudur despot Çin çatısı altında yaşamaktan?