“TOSUNCUK” lakaplı veya “Eren
Çakar” takma adlı Mehmet Aydın… Her ne derseniz deyin, bütün yollar Çiftlik
Bank vurgununun CEO’suna (!) çıkıyor.
Dolandırıcılık
suçundan kırmızı bültenle aranan bir şahıs idi. Birkaç yıl önce binlerce kişiyi
dolandırıp yurt dışına kaçmıştı. Çiftlik kurup yumurta satarak kâr payı
dağıtacağı, sadece iddialarından biriydi. “Çiftlik Bank”, kısa yoldan çok para
kazanmak üzerine kurulu, sisteme katılanın parasının daha önce katılana
aktarıldığı bir dolandırıcılık sistemi. Yatırdıkları paralarla sanal -aslında
olmayan- tavuk, inek, keçi veya koyun sahibi olan üyeler, buradan kâr payı
alacaklardı sözde…
***
Mehmet
Aydın, birkaç gün önce Brezilya’dan Türkiye’ye getirildi.
Türkiye’ye
getirilmeden bir müddet önce bir video aracılığıyla Türk yargısına teslim
olacağını belirterek ne kadar düşünceli bir genç olduğunu herkese göstermişti(!).
Üstelik bu kibarlık yetmezmiş gibi, bir de kendisinin de mağdur olduğunu, hatta
bu mağduriyetleri gidermek için yurt dışında çok çalıştığını fakat bir netice
elde edemediğini ifade buyurdu(!).
İnsanın
ağlayası geliyor okuyunca(!)…
Görünüşe
göre, kurduğu oyun plâtformunun türünün dram mı, komedi mi, yoksa çiftlik oyunu
mu olduğunu -tıpkı mağdurlar gibi- pek anlayamamış. Tâ ki bazı mağdurların bir
süre sonra paralarını alamaması üzerine durumun farkına varmalarına kadar…
Aydın’ın
Türkiye’ye neden geldiği konusunda bazı tahminler var.
“Parası
bitti”, “Firari yaşamaktan yoruldu”, “Vurgun yaptığı parayı Bitcoin’e yatırıp
parayı katladığı için borçlarını ödeyecek” gibi…
Ben
işin bu kısmında değilim. Şirketin KKTC’de olduğu ya da köyünde dere yatağına
yaptırmış olduğu kaçak villası ile ilgilenmiyorum. Bu şahsın kim ve nereli
olduğu, yaşının kaç olduğuyla da ilgilemiyorum.
Beni
ilgilendiren, tam tamına 511 milyon liralık vurgunu yaparken ve bunun için birilerinin
hayâllerini, umutlarını, geleceğini harcarken “vicdan” denilen duygudan
haberdar olup olmadığı. Kendisi için hazırlanan 60 sayfalık soruların içinde
belki bu da vardır.
Merak
ettiğim bir diğer konu da şu: Etrafta nasıl bir güven ortamı oluşturdu da bir
kesimin para yatırmasını sağladı?
Anlıyorum,
kısa yoldan para kazanmak oldukça cazip görünebilir. Fakat çok eski değil,
henüz 2000’li yıllardaki Jet Fadıl’ın saadet zinciri ne çabuk unutulmuş!
Gerçi
bu zincirinin en son halkası Thodex’i düşününce, “Çiftlik Bank vurgunu ne çabuk
unutulmuş!” diyesim geliyor. Belki bir gün o da teslim olur…
Bu
unutmaların devam etmemesi için Devlet’in konuya dair kesin ve katı yaptırımlar
getirmesi ve bu zincirin kırılması gerekiyor.
Bu
konuyla ilgili olarak en son Gümrük ve Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un şu
açıklamasına denk geldim ve umutlandım: “Sadece Çiftlik Bank değil, 11 tane
daha birbirine benzer, âdeta bir saadet zinciri kuran ve temel mantığı da bir
müşterinin bir başka müşteriyi getirerek finanse ettiği bir sistem oluşturuyorlar.
Bu sistemin yanlışlarını, tüketiciyi ve vatandaşı mağdur eden yönünü ve cezaî
yönünü de düzenlemek lâzım.”
Tez
zamanda inşallah Bakanım!
***
Bu
yazımla birlikte siz kadirşinas Haber Ajanda NET okuyucularımızdan bir süreliğine
müsaade istiyorum. Sanırım kısa bir tatili hak ettim.
Yeniden
buluşmak dileğiyle, sağlıkla kalın…
https://www.ntv.com.tr/turkiye/dolandiricilik-zincirinin-son-halkasi-ciftlik-bank