CİBRİL hadîsinde, “Kıyametin alâmetlerinden biri de, köle kadınların
efendilerini doğurmalarıdır” ifadesi ayrıca vurgulanmıştır (Buharî, Tefsiru
Sureti 31,2). Bu hadîs hep aklımı kurcalamıştır. Günümüzde yapılan yorumlar, çocukların
annelerini köle gibi kullanmaları yönündedir. Âlimler ise bu konuya çok değişik
şekillerde açıklamalar getirmişlerdir.
Hadîse baktığımızda o kadar geniş bir bakış açısı
sunuyor, öyle bir bilgi veriyor ki bize, Efendimiz’in (asm) gelecekten haber
veren mucizelerinden olduğunu anlıyoruz. Önce gelin, hep birlikte bu hadîs
ışığında âlimlerin vermiş oldukları bilgilere göz atalım.
1. Cariyenin efendisini doğurması, ahlâkî yapıdaki
çöküşün görüntüsüdür. Ana babaya itaatin azalması, çocuğun anne veya babasına
köle muamelesi yapması, evlâdın annesine karşı efendilik taslaması, onu hor ve
hakîr görmesi, günümüzde maalesef sıkça rastladığımız acı olaylardır.
2. Zamanla kadın köleler çoğalır ve efendileri onlarla
evlenir, onlardan çocukları olur. Kendi efendisinden olan çocuğu, bir anlamda
kendisinin de efendisidir. Bugün patronundan hamile kalıp çocuk yapan nice işçi
kadınlar var ki, bu hâdiseleri bu bağlamda değerlendirsek, sanırım hata etmiş
olmayız. Âlimlerin kabul ettiği görüşe göre bu şekilde çocukların çoğalması,
kıyametin bir alâmeti olarak gösterilmiştir.
3. Bazı âlimlere göre ise, kadın kölelerin krallar ve
padişahlar doğurmasıdır. Padişahlar herkesin efendisi olduğu gibi, bir anlamda
kendi annesinin de efendisidir denilebilir. Memlüklüler, Kölemenler devleti bir
örnek sayılabilir. (Nevevî, Şerhu Müslim)
Kaynaklarda geçen bilgiler genellikle bu şekilde. Ama
benim üzerinde durmak istediğim konu şu: Acaba devletler, kendilerini köle
edecek efendi devletler oluşturabilirler mi?
Bugün İslâm devletlerine baktığımız zaman, özellikle
petrol, yeraltı ve yerüstü maden zenginleri olan devletler, kendileri bu maden,
petrol, gaz ve diğer nimetlerin işletme haklarını Batı devletlerine devrederek
kendi devletlerini sömürtmektedirler. Bu şekilde ülkenin kaynakları kendi
halklarına değil, sömürgeci ve işgalci devletlere peşkeş çekilmektedir ve
kendileri de köle hâline gelmişlerdir. Batı devletlerinin ellerinde hiçbir
kaynak yokken, bizi bizim kaynaklarımızla köle hâline getirmiş durumdalar.
Dünya üzerinde hiçbir şekilde ve hiçbir yerde tek
kelime söz hakkına sahip değiliz. Tüm İslâm ülkeleri açlıktan kıvranıyor,
sömürülüyor, işgal ediliyor, savaşlara ve iç çatışmalara maruz bırakılıyor,
yakılıyor, yıkılıyor. Bütün bu olanlar ise yine İslâm devletlerinin
basiretsizliği, içine düştükleri tefrika ve kendi içlerindeki Batı işbirlikçisi
bir avuç mutlu azınlığın ihaneti dolayısıyladır. Ama gaflet, ama ihanet, netice
aynı: Sömürü!
Bugün Batı efendi ve biz köle isek, efendilerimizi
kendimiz oluşturduk. İçimize ekilen fitne tohumlarının yeşermesine biz sebep
olduk. Irk, mezhep, meşrep, dil, ülke, kabile, tarikat ve cemaat gibi içimize
sokulan fitne ateşlerini söndürmek yerine daha da alevlendirerek başımıza
efendiler çöktü ve koskoca İslâm âlemi olarak yerlerde sürünür hâle geldik. Dünyanın
hiçbir yerinde adalet diye bir şey kalmadı. Zulüm arşa yükseldi. Ve bu zulümlere
en büyük sebep, Batı’yla işbirliği içinde olan devletlerin ve yöneticilerin
basiretsizliğidir. Adamları biz doyuruyoruz, gelip bize efendilik taslıyorlar.
Kölelerin ve cariyelerin efendileri doğurması başka nasıl izah edilebilir?
Bugün koskoca İslâm âlemi köle hâlindeyse, “Batı”
denilen efendileri de kendisi oluşturdu. Besledik adamları, geldiler,
gözlerimizi oydular. Batı’da eğitim gören çocuklarımız, onların güdümlü
uşakları oldu. Kendi eğitim kurumlarımızda eğitemediğimiz çocuklar, kendi
memleketleri aleyhine Batı ile işbirliği içine girdiler. Kimse bizim çocukları
babasının hayrına okutmaz, boşuna burs vermez; gün gelir, o çocukları başımıza
belâ ederler. Ki ettiler. Devşirilmiş bu nesil ekonomimizi, sanatımızı,
edebiyatımız, sinemamızı, tiyatromuzu, kültürümüzü, inancımızı tarumar eyledi.
Bugün diğer İslâm ülkelerine baktığımızda durum içler acısı! Kırk tilki gibi hiçbirimizin kuyruğu birbirine değmiyor. Bu hadîs-i şerîfi âlimler çok farklı şekillerde ele almışlar, Allah hepsinden razı olsun. Bu alanda ilim sahibi olanlar, bir de bu yönden ele alsınlar. Bu odakları kimler efendi yaptı?