Çanakkale’nin unutturulan kahramanları (4)

Mehmet Çavuş, emrindeki az sayıda askeri toplar ve onlara, “Ayağımızı bastığımız yer, ata yadigârı vatanımızdır. Ha anamızın ırzı, ha vatanımızın ırzı… Gelenler ırz düşmanıdır. Bu ırz düşmanlarını geldiklerine pişman edeceğiz!” der.

KÜÇÜK bir Çanakkale kahramanları okuması yaptığımız serinin sonuna geldik.

Aslında ismi bilinen yüz binlerce isimsiz kahramanı barındırıyor bu şanlı zafer. Ancak kısa kısa kaleme aldığım bu 4 bölümde sadece 10 kahramanımızı anmış olmamdaki amaç, hiç değilse birkaç ismin akılda kalabilmesini sağlamaktı.

Bugünkü son bölümü de “Mehmet Çavuşlara” ayırdım…


Bigalı Mehmet Çavuş

4 Mart sabahı Seddülbahir’e ağır bombardıman ateşi başlar. Bu ateşin sebebi, savaşın belki de ilk kara çıkarmasını sağlamaktır. Yaklaşık 70 askerden oluşan bir İngiliz birliği, sandallarla karaya yönelir. Önceki bombardımanlardan dolayı bataryalarımızın hasar görmesi ve henüz yenilerinin kurulamamış olmasından dolayı düşmana top atışı ile karşılık verilemez.

O tarihte 27’nci Alay 3’üncü Tabur 10’uncu Bölük Komutanı olan Mehmet Çavuş’a, çıkarmayı engelleme görevi verilmiştir.

Mehmet Çavuş, emrindeki az sayıda askeri toplar ve onlara, “Ayağımızı bastığımız yer, ata yadigârı vatanımızdır. Ha anamızın ırzı, ha vatanımızın ırzı… Gelenler ırz düşmanıdır. Bu ırz düşmanlarını geldiklerine pişman edeceğiz!” der.

İngilizlerin karaya ayak bastığındaki neşeleri, Mehmet Çavuş’un “Haydi Bismillah!” nidasıyla dehşete dönüşür. Bundan sonrasını Mehmet Çavuş’un savaş sonrası bir mülâkatından alıntı ile kendi ağzından dinleyelim:

“Gizlendiğimiz yerden çıkarak yere yattık ve düşmana ateşe başladık. Düşman da yerde yatarak bize ateş ediyordu. Bir ara tüfeğimin mekanizması işlemez oldu. Hırsımdan tüfeğimi attım. Bunu gören bir düşman neferi de ayağa kalkarak bana ateş etmeye başladı. Hemen istihkâm küreğimi çekerek üzerine atıldım. Kaç kişiye vurduğumu hatırlamıyorum. Gözümü açtığım zaman kendimi sıhhiye çadırında buldum…”

Olayın bununla sınırlı olmadığı, küreği de kırılan Mehmet Çavuş’un yerden aldığı taşlarla taarruza devam ettiği, emrindeki askerlerin ifadelerinden anlaşılmaktadır.

Sonuçta bu kahraman çavuş ve emrindeki bir avuç asker, İngilizlerin bu ilk çıkarma girişimini durdurmayı başarmış ve düşman geri çekilmek zorunda kalmıştır.

Bombacı (Tek Kol) Mehmet Çavuş

Seddülbahir ve Conkbayırı’nın büyük kahramanlarından biridir

1’inci Kolordu 1’inci Tümen 7’nci Alay, 3’üncü Tabur 1’inci Bölük çavuşlarından Bombacı Mehmet Çavuş.

Birbirine çok yakın siperlerde yapılan kara savaşı döneminde düşman, siperlerimize el bombaları atarak bize zayiat vermeye çalışmaktaydı. Osmanlı ordusunun elinde yeterli sayıda el bombası olmadığından, cephede farklı bir yöntem gelişmiş, maharetli askerler gelen el bombalarından korunmak yerine o bombaları zamanında yakalayıp düşman siperlerine geri göndermeyi âdet edinmişti.

Bu askerlerden en meşhur olanı ise Mehmet Çavuş’tu… Sayısız bombayı geri göndererek kaç düşman askerini saf dışı bıraktığını kendisi bile bilemez.

Aynı Mehmet Çavuş, (belki de düşmanın bombaları bekleterek atmaları sonucu) zamanında atmayı başaramadığı bir bomba elinde patlayınca bir kolunu kaybetmiş ve hastaneye kaldırılmıştır. Buradan komutanına yazdığı ve göreve dönmekte geç kalması dolayısıyla özür dilediği mektupla tarihe adını yazdırır. Ancak tek koluyla da olsa ayağa kalkar kalkmaz soluğu cephede alır.

O, “Bombacı” unvanını sonuna kadar hak etmiş bir askerdir. Zira tek koluyla siperden sipere bomba atmaya, düşmana ölüm saçmaya devam eder. Sonunda kendi şehâdeti de yine elinde patlayan bir bombayla olur.

Mehmet Çavuş

Mehmet Çavuş, Kabatepe bölgesinde kıyı gözetlemesi görevindedir. 24 Nisan günü, güneş batmak üzereyken sahilin biraz açığında parıldayan bir cisim fark eder. Şüphelendiği bu görüntüyü keşfetmek için yanına aldığı bir askerle birlikte keşfe gidip gördüğü parlak cisme kadar yüzer. Gördüğü, Kabatepe sahiline çıkarma yapmaya niyetli düşman donaması için işaret görevi olan bir şamandıradır.

Şamandırayı bağlandığı yerden çıkarmak yerine ipini keserek salıverir. Böylelikle düşmanı şaşırtmayı hedeflemiştir. Düşündüğü gibi de olur. Ertesi sabah şamandıra Arıburnu’na kadar sürüklenmiş olacak ki İngilizler, çıkarmaya Arıburnu’ndan başlar. Aslında coğrafî şartları sebebiyle çıkarma için yanlış bir tercihtir Arıburnu. Ancak Mehmet Çavuş’un bu kararı, kara savaşının seyrini değiştiren önemli bir dönüm noktası olarak tarihe geçer.

57’nci Alay ve Seyit Onbaşı gibi kahramanları unutmadık. M. Kemal’in 57’nci Alay’a, “Ben size ölmeyi emrediyorum!” diyerek bulunduğu cephede savaşa yön verdiğini de atlamadık elbette. Ancak Çanakkale Savaşlarında kazanılan zaferi tek bir komutana bağlama gafletinde olan resmî tarihe de kendimizi teslim etmedik. Bu gafletten kurtulmak zor olsa da, birkaç zihne diğer kahramanlarımızın da adını kazıma şansı bulabildiysem ne mutlu bana!

Cihâdı hedef, ölümü şehâdet kabul etmiş yüz binlerce kahramanımızın ruhları şâd olsun!