Bunca derdin arasında bir de dolandırıcılarla uğraşmak

Kim sizin yüzünüze bakarak içinizdeki hastalıkları anladığını ve tedavisinin kendisinde olduğunu söylüyorsa, bilin ki o paranıza göz dikmiş bir dolandırıcıdır…

GEÇENLERDE eski tanıdıklarımdan birisiyle bir arkadaşı yanıma geldi. Hoş geldiniz, safa geldiniz, deyip buyur ettim. Çaylarımızı içerken bir yandan da sohbet etmeye başladık. Misafirimiz Tokat’ın bir kazasındandı. Geçmişte bir süre imamlık yapmış, tapu müdürlüğünde memur olarak çalışmış. Sonra inşaat işine girmiş, işi batırmış ve nihayetinde Allah ona yeni bir kapı açmış. Güya bu kapı da hastalara şifa dağıtmak imiş.

“Desenize benim ayağımdaki rahatsızlık iyi olacak! Baksanıza doktor ayağıma geldi”dedim. Gülüştük… Ben de adamı “alternatif tıp”ta bitkilerle ilâç yapan uzmanlardan zannettim. Ama bizim mübarek adam, daha ötesiymiş. Eski tanıdık, “Hocam, şimdi bu seni süzmeye başladı. Bir röntgen cihazı gibi filminizi çekiyor. Biraz sonra rahatsızlıklarınızın tamamını size söyleyecek” dedi.

Renk vermemeye çalıştım ama moralim fena halde bozulmuştu. Nasıl olur da beni tanıyan birisi böyle bir şarlatan üçkâğıtçıyı alıp yanıma getirebilirdi, karşımda gevezelik etmesine vesile olabilirdi? Neyse “Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm” deyip ne anlatacak bakalım, diye sessizce beklemeye başladım.

Allah vergisi bir sağlık otoritesi hâline gelen mübarek zat, şöyle diyerek başladı konuşmasına: 

“Osman Bey, sizin midenizde ciddi bir yara var. Bu yara zamanla beyninize tesir etmiş. Beyninizin sağ tarafında bir ur oluşmuş. Bu ur, vücut sisteminizi bozmuş. Prostat da sizin için ciddi bir problem. Bu arada böbrekler de ayvayı yemiş. Soldaki böbreğiniz neredeyse tamamen çürümüş, iflas etti edecek.” 

Ben de adamı süzmeye başladım… Bu herif nasıl bir psikolojiye sahip ki karşımda ciddi ciddi bunları söyleyebiliyor! Nasıl olur da bir adam karşılaştığı herkesi ahmak, kendisini de çok akıllı zannedebilir? Baltayı taşa vuracağı hiç aklının ucundan geçmez mi acaba? En sağlam yerimizden başladı hasta ilân etmeye. Midem bugüne kadar hiç rahatsızlık geçirmediğim bir uzvum. Durun canım, hastalıklı bir uzvumu söyleseydi de adama inanacak değilim. Hemen endişelenmeyin…

Adamı çoktan kovacağım ama misafir gelmişler bir kere. Bizim kültürümüzde düşman bile gelse misafire kem laf edilmez.

Sessizliğimden umutlanmış olacak ki, kızın var mı, diye sordu. Var, dedim. Evli mi, diye sordu. Evet, dedim. “Kızına söyleme ama onun da psikolojik problemleri var. Damadının da problemleri var. Onlar için bir su göndereceğim. O suyu 21 gün içsinler.”

Sinirlerim daha fazla bozulmasın diye mevzuu başka yana kaydırmak için inşaat üzerine sorular sormaya başladım. Konuşmanın yeniden sağlık konusuna dönmesine müsaade etmedim. Vaziyeti anlamış olacaklar ki birkaç dakika sonra, bize müsaade, deyip kalkıp gittiler.

Bunlar gittikten sonra mevzubahis o ilçede bir tanıdığım vardı, kendisine telefon edip bu adamı tanıyıp tanımadığını sordum. O da bana “Tam adamına sordun. Bu namussuz burada pek çok kişiyi tedavi edeceğim diye sağlığından etti, parasını aldı. Özellikle Pandemi döneminde Covid’i tedavi ettiğini söyleyerek pek çok kişinin ölümüne sebep oldu” dedi.

Bunu neden anlattım biliyor musunuz? Toplumda bu kalpazanlara inanan nice saf insanlar var. Bunlara kanıp hem sağlığını hem parasını çarçur eden nice insan aramızda akıllıyım diye dolanıyor. Bunun gibi aşağılık adamlar nice çaresiz insanları umutları üzerinden yakalayıp sömürüyorlar.

Size kim cinlerle irtibatı olduğunu söylüyorsa, kovun gitsin. Böyle birisi önce kendine fayda sağlar, öyle değil mi? Cinlerden başkasının geleceğini öğrenen kişi neden kendi geleceğindeki kötü hadiselere mâni olmuyor dersiniz? 

Kim sizin yüzünüze bakarak içinizdeki hastalıkları anladığını ve tedavisinin kendisinde olduğunu söylüyorsa, bilin ki o paranıza göz dikmiş bir dolandırıcıdır…