DÜNYA, tek kutuplu (ABD’nin
NATO projesi) olmaktan çıkıyor ve çok kutuplu olmaya (bölgesel güç dönemi) yöneliyor.
Bölgesel güç olmak demek, ülkelerin tarihî, ekonomik ve askerî “etki alanı
sınırı” çizmesi demek. Etki alanı sınırı çizmek, mevcut ulusal sınırı değiştirmeyi
kapsamıyor. Fiilî durum oluşturarak etki alanı sınırı, mevcut ulusal sınırları
aşarak var oluyor. Fakat bunun için kılıf/gerekçe lâzım.
ABD
ve NATO üyeleri için dünyanın birçok yeri “etki alanıdır” ve gerekçe, “terörü
sınıra gelmeden ininde yakalamaktır”. Rusya için ise “etnik köken ve tarihî
miras” gerekçedir. Ukrayna, Gürcistan ve Kazakistan buna tipik örneklerdir. Bir
tek Suriye farklıdır; o da “terör” gerekçesidir.
Türkiye
dünyadaki bu “ulusal sınırlara saygı, etki alanında ısrar” dönemini doğru
okumuş ve birçok ülkedeki varlığını hem terör, hem tarihî bağ gerekçesiyle
pozisyonlandırmıştır.
Ukrayna
Devleti de bu yönelişi okuyarak veya ona gösterilerek, bölgesel güç haritasında
acil karar almak istemiş fakat toplum ikiye bölünmüştür: AB’nin parçası ve NATO
üyesi olarak Avrupa gücü içinde olmak isteyenlere karşı Rusya ile bütünleşip
Rusya bölgesel gücünde olmak isteyenler.
Bu
bölünme 10 yıldır ateşi hiç sönmeden sürdü. Rusya dünyaya, “Ukrayna bölgesel
güç kararını Rusya’dan yana yapmıştır ve bize düşen, onu sağlama almaktır”
diyerek bir askerî fiilî durum oluşturuyor.
Rusya
ve Çin başta olmak üzere bölgesel güç plânı yapanların “Ukrayna’nın bağımsız
devlet olmasına ve sınırlarına saygılıyız” şeklindeki demeçleri, “sınıra saygı,
etki alanı ısrarı” formülünden ibarettir.
Millet
İttifakı’nın Ukrayna saldırısı başlar başlamaz “S-400’leri iade edeceğiz. Kanal
İstanbul’u durduracağız. Suriye ve Libya’dan çekileceğiz” gibi sosyal medya
mesajları atması, “Biz ABD, AB ve NATO’ya sadığız. Bölgesel güç dönemine
inanmıyoruz ve iddiamız da yok!” ilânıdır.
Oysa
Fransa, “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşmiştir. AB acilen bölgesel güç moduna
geçmelidir” açıklaması, bir “Gecikmeyelim” çağrısı idi.
ABD
bu bölgesel güç olma moduna yönelen her ülkeye hâddini bildirme gayretinde. AB’yi
tehditlerle yalnızlaştırması, 15 Temmuz ve PYD-PKK desteği, güçlendirilmiş
parlamenter sisteme geri dönüş gibi olgular, hep bu eksen kaymasını engelleme
çabasından ibaret.
Türkiye
“bölgesel güç” döneminde gecikirse parçalanacağını biliyor.
O
nedenle Türkiye’nin kararı NATO karşıtı veya Rusya yanlısı olmak değildir.
Türkiye, “bölgesel güç aktörü” olmayı plânlıyor ve uyguluyor. Türkiye Cumhuriyeti
Devleti aklının kararı da bu yönde seyrediyor. 2023 Seçimleri, “bölgesel güç
kutupları” dünyasında mı yer alacağız, yoksa ABD’nin küresel aktör olmasında -eski
Türkiye’de olduğu gibi- “ABD’ye sadık ileri karakol ülke” mi kararının
netleşeceği kulvar olacak.
Ukrayna
için de Rusya’nın yürüttüğü tüm çabanın, yukarıda arz ettiğim arka plân üzere
oluştuğu kanaatindeyim.
Bir
de, Ukrayna Savaşı’nın sonuçlarından biri ekonomik savaşlar değildir. Aksine,
pandemi ve sonrası “Dünya Ekonomi Savaşı” başladı. Ukrayna, ekonomik savaşın
sonuçlarının ilk örneğidir. Dolayısıyla Ukrayna içinde süren savaş sahnelerine
odaklanmış dünyanın asıl savaşı ekonomide. Doğrusu, “Ekonomi savaşına dair
konular neden konuşulmuyor?” diye merak ediyorum. Meselâ Rusya, Ukrayna
üzerinden dünyaya uğrayacağı ekonomik zarar kadar Avrupa’ya öldürücü bir darbe
vurmayı göze aldığını gösteriyor. Oysa şu anda Ukrayna Savaşı’nda en büyük
aktör Çin.
Üçüncü
Dünya Savaşı değil bu. Bu, “Birinci Dünya Ekonomi Savaşı”!
Paralar
savaşı, tarım savaşı, silah satış savaşı ve tabiî ki enerji savaşı alanlarında
alınan ve uygulanan kararlar var. Bunları konuşmak gerekir.
Maalesef
bu savaşların da yine kurbanları “halklar”.
Ukrayna halkı, mazlum ve küresel savaşın pilot alanı seçildi. Türkiye doğru yerde ve dengeli duruyor. Ancak bu konum askerî savaş açısından… ABD ve AB bu rolü olumluyor ancak ekonomik savaşta Türkiye’yi Rusya ve Çin saflarında kabul ederek saldıracaklar. ABD ve AB’nin, ekonomi savaşlarında yapacaklarını meşrulaştırmak için böyle bir savaşa ihtiyaçları vardı ve Ukrayna’yı kurban seçtiler. Dolayısıyla dünya, eski dünya değil artık. Şimdi ekonomi savaşı için başka ülkeler için de askerî plânlar yapılıyor.