“RABBİN Kanunlarına
Gayr-i Meşru Hamleler” dizisine küçük bir ara vererek önemli bulduğum bir
konuya temas etmek istedim bugün…
“Batı
Ermenistan Cumhuriyeti” adında bir devlet duydunuz mu?
Ben
de yeni duydum sayılır…
Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıyan Türk devletleri hakkında okumalar yaparken
öğrendim.
Sözünü
ettiğim okumalar çok kısa sürdü. Zira Türkiye dışında Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti’ni tanıyan tek bir ülke yok.
Daha
doğrusu, var ama yok!
Nahcivan
Özerk Yönetimi tanıyor ama uluslararası hukuka göre böyle bir yetkisi
bulunmadığından, onun tanıyor olması kabul edilmiyor.
Nahcivan
yönetimi bu hamleyi neden mi yapmış?
Azerbaycan
Cumhuriyeti KKTC’yi tanımak isteyince, karşısına Karabağ sorununu çıkarmışlar.
Gerekçeleri
şu: “Madem senin toprağının işgal edildiğini
söylüyorsun, başka bir ülke tarafından işgal edilen bir toprağı bağımsız bir
devlet olarak tanıyamazsın!”
Hem
suçlular, hem güçlüler, evet! Ancak gerekçe, kabuller noktasında makul…
Türkiye, Barış Harekâtı’ndan beridir KKTC halkı ile birlikte el ele vererek bu
işgal konusuna bir son vermek yerine KKTC’deki Rumcu tayfaya karşı mücadele
etmekle enerjisi tüketiyor.
Peki,
Karabağ’da zafer elde eden Azerbaycan, artık KKTC’yi tanıyabilir mi?
Fransa
Parlamentosu’nda oylanıp kabul edilen sözde “Dağlık Karabağ Devleti’nin
tanınması” konusu bu yüzden icat edildi.
“Fransa’nın
yaptığından ne çıkar?” yahut “Konu sadece bir bölgeyi ilgilendirir, o da Rusya
ile konuşulunca çözülür” şeklindeki yaklaşımların hepsi tehlikeli!
Zira
Fransa, bir taşla iki kuş değil, üç beş kuşu vurmayı hedefliyor. Sadece bir
defakto durum olmayacak bu karar Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilirse,
Türk Birliği’ne giden yolda yeni bir tıkanmayla karşı karşıya kalacağız.
Peki,
bu hamle karşısında Türkiye olarak ne yapabiliriz?
Şimdi
tekrar dönelim başa ve Batı Ermenistan Cumhuriyeti’ne bakalım…
2018
yılına kadar bu devletin ismi “Türkiye Ermenistanı” idi. Neden mi? Batıda
Adana’dan Sivas’a, doğuda Artvin’den Ağrı’ya kadar olan sınırları nedeniyle
kuruluşu sırasında bu isim düşünülmüş…
“Bu
Büyük Ermenistan hayâlinin sözde haritası” demeyin, bayrağı, marşı, arması, vatandaşları,
kimliği, pasaportu, meclisi ve hattâ meclisine seçtiği parlamenterleri için
seçim bile yapan bir devletten bahsediyorum.
Bu
ülkenin vatandaşları, başta Fransa olmak üzere Avrupa’da yaşayan Ermeniler ve
hattâ Ermeni destekçileri… Bu ülkenin pasaportuyla Ermenistan’a giden ve
güvenlik anlamında sorun yaşamayan sözde vatandaşlar var.
Samsun,
Amasya, Sivas, Kayseri, Niğde, Nevşehir, Adana, Kilis, Gaziantep, Hatay,
Mardin, Diyarbakır, Hakkari, Şırnak, Bitlis, Van, Ağrı, Iğdır, Kars, Artvin,
Erzurum, Erzincan, Bayburt, Elazığ, Malatya, Muş ve Bingöl, bu ülkenin sözde
işgal altındaki şehirleri…
İstihbaratımızın,
bu ülkeyi tanıyan ülkeleri saptaması elzem.
Ayrıca
bir de şu var: Çifte vatandaşlığa izin verilmeyen ülkelerde bu ülkenin
vatandaşı olup da ikâmet eden ve bir de yaşadığı ülkenin vatandaşı olanların da
saptanarak vatandaşı bulundukları ülkelerin vatandaşlığından çıkarılmaları şart!
Türkiye’de
bu ülkenin vatandaşı olan kimsenin olup olmadığını bilmiyoruz ancak bu da
oldukça önemli!
Fransa’da
dahi bu durum kabul edilemez. Zira AB ülkelerinde bir çifte vatandaşlık hakkı
söz konusu ancak bırakın sözde Batı Ermenistan’ı, Ermenistan’ın kendisi bile AB
üyesi değil.
Batı
Ermenistan’dan bahsederken aklınıza ASALA geldi mi? Gelmediyse gelmeli! Zira
PKK’nın atası denen ASALA’nın sözde terörsüz hâlinden bahsediyor ve bir
tehlikeye dikkat çekiyoruz. Hem de Kürtlerin sözde komünizm iddiasıyla kullanıldıkları
ancak Pers-Ermeni iş birliği altında kurulu bir plânın tehlikesine…
***
Kültür
Ajanda ve Haber Ajanda NET yazarlarımızdan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin
emektarlarından kıymetli Osman Baş’ı Hakk’a uğurladık. Kabri nur, mekânı
Cennet, kokusu hâr-ı bülbül olsun!
Allah rahmet eylesin…