
SEVGİLİ Yakınım,
Her
zamankinden farklı olarak, sana, seninle ve kendimle ilgili duygu ve
düşüncelerimi çok kısa bir şekilde anlatmak istiyorum.
Öncelikle
bir parçası olduğum kültür sebebiyle, ne kadar uğraştıysam da, sana karşı
duygularımı açık seçik ve de güzel bir şekilde ifade edemedim.
Seni
çok seviyorum. Senin için hayatım dâhil, her şeyimi vermek isterdim. Biliyor
musun, insanlar bilinmeyen bir yere giderek veya bir şeyi deneyerek kendilerinden
sonrakilere onlar hakkında bilgi ve fikir verirler. Kasıtlı olmasa da yaşlılığı
ve yaşlanmayı senin için de denemiş ve yaşamış olmak isterim. Lütfen, benim
yaşadıklarımı gözlemle, tecrübelerimi öğren ve gelecek yılların benimkinden
katbekat daha güzel olsun!
Unutkanlığım
hâd safhada. Alzaymır, Demans veya bunama dedikleri durumlar sebebiyle ne seni,
ne de kendimi tanıyorum. Ya da nerede olduğumu yahut hangi yılda, hangi ayda
veya hangi günde olduğumu bilmiyorum.
Çoğu
zaman toplumsal ve kültürel kalıpların bile farkında olmadığımı görüyorsun.
Biliyor musun, her şeyimi feda etmeye hazır olduğum sizleri, diğer yakınlarımı
ve geçmişimi çabalamama rağmen hatırlayamayınca çok acı çekiyorum.
Beraber
vakit geçirdiğimizde kolayca fark ettiğin üzere, cümlelerimin arasında ilgi ve
ilişki olamadığı gibi tutarlılık da pek yok. Çoğu zaman gülünç ve acınacak
durumlara düşüyorum. Emin ol ki, tüm bunları farkında olarak yapmıyorum. Belki
farkında olmayabilirsiniz ama yine de söylemek isterim. Bilincim, iradem
yerindeyken edindiğim davranışlar, alışkanlıklar ve ezberler bu hâldeyken
tamamen kontrolsüz bir şekilde ortaya çıkıyor ve maalesef değiştirmek için çok
geç oluyor. Bu nedenle diyorum ki, aklınız başınızdayken, iradeniz yerinde ve yaşınız
müsaitken, ne olur güzel ve hoş davranışlarda bulunup güzel ve hoş
alışkanlıklar edinmeye bakın!
Peki,
ben niye böyleyim? Niçin size yük oluyorum? Niçin sizler benimle ilgili olarak
sürekli böyle şeyler yaşıyorsunuz?
Tahminlerimi
söylemek isterim.
Birincisi:
Sizler beni gözlemleyip kendi hayatınıza çıkarım yapasınız diye bunları ben
çekiyorum. Böyle olmasa bile, böyle bir çıkarım yapmanız benim için asla sorun
değil. Hatta bu, sizin için çok iyi olur! Ne olur, bunu yapın ve ben bunları
boşuna yaşamış olmayayım!
İkincisi:
Benim durumum çeşitli araştırma ve geliştirme çalışmalarına konu olursa,
insanlığın gelişmesi de mümkün olabilecektir diye düşünüyorum.
Ve
üçüncüsü: Lütfen inanç empoze etmek istediğimi düşünmemenizi dileyerek, ayrıca şu
inancımı da paylaşmak isterim ki, beni yaratan Allah ve bu hâlleri bana ve
benim vesilemle de sana yaşatan da Allah. Allah, istese bu hâlleri yaşatmazdı.
İnanıyorum ki, çöldeki köpeğe su veren kadını Cennet’ine koymak üzere yüce
merhamet sahibi olan Allah, eşref-i mahlûkat olarak yarattığı bir insana iyi
şeyler yapan birini de Cennet’iyle ödüllendirecektir. Şu anda bana uygun
gördüğün değer veya değersizliği ben anlayacak durumda değilim. Dolayısıyla
senin sonuç aşamasında elde edeceklerin için ben, adeta bir nesneyim. Diliyorum
ki, sen benim yüzümden hiçbir zaman kötü sonla karşılaşma, hep iyi sonla
karşılaş ve hep sonsuza dek güzellikleri yaşa!
A!
Affedersin, yine çenem düştü. Lütfen affet!
Sevgili
Yakınım,
Sana,
sevdiklerinle beraber başı da, ortası da, sonu da harikulâde bir hayat
diliyorum.
Seni çok seven, büyüğün…