MEDYA okuryazarlığı
üzerine kaleme aldığım son yazıda, medya okuryazarlığının dünyadaki durumu
üzerinde durmuştum. Bu kez medya okuryazarlığının ülkemizdeki durumuna
değineceğim…
Türkiye’de
medya okuryazarlığının geçmişi çok gerilere gitmez. Geçmişte bazı girişimler
olsa da medya okuryazarlığı konusunda ilk kapsamlı çalışma, 2003 yılı Şubat
ayında RTÜK’ün organize ettiği TRT ile Basın Yayın Enformasyon Genel
Müdürlüğünün katkılarıyla Ankara’da İletişim Şûrası’nın düzenlenmesi oldu. Bu
şûra sonrasında RTÜK, medya okuryazarlığı konusunu gündemine aldı. Şûradan
yaklaşık 1 yıl sonra, 2004’te, ülkemizin önde gelen kurumları, STK’lar ve
üniversitelerin temsil edildiği, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı
bünyesinde kurulan Şiddeti Önleme Plâtformu’nda ilköğretim okullarında medya
okuryazarlığı dersinin okutulmasına ilişkin bir tavsiye kararı alındı.
RTÜK’ün
önerisinin kabulü sonrasında Medya Alt Komisyonu raporu ile eylem plânı
kapsamına konu alındı. Çalışmalarına hız veren RTÜK, aynı yıl MEB’e medya
okuryazarlığının ders olarak okutulmasını önerdi. MEB’in konuya olan sıcak
yaklaşımı sonrasında RTÜK ve Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu
Başkanlığı arasında, 25 Ekim 2004 tarihinde “Orta Öğretim Kurumlarına Medya
Okuryazarlığı Dersi Konulmasına Dair İşbirliği Protokolü” imzalandı.
Bu
gelişmeler sonrasında kamuoyundaki hassasiyetler de artmaya başladı. Başta
üniversiteler olmak üzere çok sayıda kurum konuya daha fazla eğilmeye başladı.
2005’te Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi, “Uluslararası Medya
Okuryazarlığı Konferansı” düzenledi. Konferansta medya okuryazarlığının önemine
vurgu yapan bildiriler sunuldu.
Konferanstan
bir yıl sonra RTÜK ile MEB arasında yeni bir protokol imzalandı. 22 Ağustos
2006 tarihinde imzalanan “Öğretim Kurumlarına Medya Okuryazarlığı Dersi
Konulmasına Dair İşbirliği Protokolü”nü takiben 31 Ağustos 2006 tarihinde MEB
Talim ve Terbiye Kurulu, İlköğretim Seçmeli Medya Okuryazarlığı Dersi Öğretim
Programı’nı kabul etti. Talim Terbiye Kurulu’nun bu kararından hemen sonra MEB,
5 pilot il belirleyerek medya okuryazarlığı dersini bu 5 ilde okutmaya başladı.
2007-2008 eğitim-öğretim yılından itibaren ise 6, 7 ve 8’inci sınıflarda
seçmeli ders olarak okutulmaya başladı.
Seçmeli
ders olarak okutulmaya başlanan medya okuryazarlığı dersinin içerik ve
kapsayıcılığı ile ilgili çalışmalar sonraki yıllarda da devam etti. RTÜK, Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığı ve de MEB arasındaki koordinasyon sonucunda 30
Haziran-1 Temmuz 2012 tarihleri arasında bir çalıştay düzenlendi. Çalıştay raporunda
belirtilen önerilerin sonucunda dersin kapsamının genişletilmesi için RTÜK ve
Talim Terbiye Kurulu arasında yeni bir protokol imzalandı. Protokol sonrasında RTÜK,
MEB ve üniversitelerden akademisyenlerin bulunduğu bir komisyon oluşturuldu.
Komisyon çalışmaları sonucunda medya okuryazarlığı dersi için yeni bir öğretim
materyali oluşturuldu. İlgili materyal, 2014-2015 eğitim-öğretim yılından
itibaren okutulmaya başlandı.
Yapılan
çalışmalar son derece önemli olsa da dersin seçmeli olması, dersi okutan
öğretmenlerin çok büyük bir kısmının ilgili alan mezunu olmaması, ders saatinin
az olması, dersin seçilmesi hususunda yeterince teşvikin olmaması ve dersin
lise giriş sınavlarına doğrudan herhangi bir etkisinin olmaması nedeniyle
ülkemizde medya okuryazarlığı dersinden alınan verim, istenilen düzeyde
değildir. Dersten istenilen düzeyde verim alınması için dersin zorunlu olması,
dersi ilgili alan mezunlarının okutması, ders saatinin arttırılması ve lise
giriş sınavlarında dersin etkili bir konuma yükseltilmesi gerekiyor.