FENERBAHÇE Spor Kulübü
Başkanı Ali Koç’un futbol takımından bir oyuncu hakkında “Onu nasıl
göndereceğimizi bilmiyoruz” mealindeki açıklaması, Zafer Partisi tarafından
acayip keskin bir zekâyla yorumlanmış ve Suriyeli göndermek üzerine kurulu
propagandalarına malzeme yapılmış.
Koç’un
da anime edildiği çizgi filmde Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Ali
Koç’a cevaben, söz konusu oyuncuyu Suriyelilerle birlikte gönderebileceklerini,
ancak bunun için biraz beklemesi gerektiğini, zira bu işi hazırlamaya devam
ettikleri mancınıkla göreceklerini söylüyor.
Fenerbahçe
Spor Kulübü, çok kıymetli bir açıklama yaparak, kendi sorunlarının siyâsî
meselelere alet edilmemesi gerektiğini sert bir şekilde Özdağ ve avenesine
ifade etti. Fenerbahçe taraftarları da sosyal medyada büyük bir tepki
gösterdiler.
Ancak
hem Fenerbahçe taraftarlarının, hem de Fenerbahçe’ye taraftar olmayan cümle
âlemin bu sözde komik animasyon nedeniyle Zafer Partisi’ne ve onun genel başkanına
ayrıca bir tepki göstermesi gerekiyorken, bu tepkiyi çok da göremedik.
Animasyonda
bir mancınıktan söz ediliyor. Neye yarayacak bu mancınık? Fenerbahçeli bir
futbolcuyu değil, tüm göçmenleri ve mültecilere Türkiye’den göndermeye…
Zafer
Partisi, Türkiye için göç konusuna çözüm olarak bir mancınık vaat ediyor yani.
Öyle
insanî, öyle insaflı, öyle zekâ ürünü ki…
Söz
konusu animasyonu ve bu “mancınık” esprisini (!) izleyip işittiğim anda aklıma
Cem Uzan geldi.
Cem
Uzan, dev Amerikan şirketi Motorola’yı dolandırmış, yılların koskoca şirketi
belini doğrultamayıp iflas bayrağı çekmişti. Türkiye’de Uzan’ı destekleyenler,
“Adam Amerika’yı dolandırdı, helâl olsun!” dediler. Tabiî, dinsizin hakkından
imansız gelebilirdi ancak. “İmansız”… İşte bu atasözü üzerinden, “Amerika’ya
bunu yapan bize ne yapmaz?” demediler, Uzan’ın Genç Partisi’ne yüzde 7,9 oy
kazandırdılar.
İşte
Zafer Partisi’nin destekçisi ile Uzan’ın destekçisi arasındaki ikiz zihniyet,
bu mancınık animasyonu ile ortaya çıktı. Öyle ya, Zafer Partisi’nin mancınık
esprisine (!) gülenler, “Bu adam bize ne yapmaz?” diye düşünmediler,
düşünmeyecekler.
Ne
diyelim, geçmiş olsun!
Bir
ABD fotoğrafı: Çöküşe doğru
Amerika’daki
merkez bankası FED, piyasa faizlerinde uzun süredir sabit tuttuğu oranı sonunda
75 baz puan arttırarak, en son tahminlerin de üzerinde çıkan ABD’deki enflasyon
oranına sözde çare geliştirdi.
30
trilyon dolar borcu olan ABD’nin bundan sonra piyasaya karşılıksız (ki ben buna
böyle olduğu için “sahte para” diyorum) bastığı dolarlardan da ümidi kalmadı.
ABD böylece, sahte para basmanın da sonuna geldi nihayet!
Türkiye’de
son 9 aydır “Dolar 30 lirayı bulacak” diye feveran edenlerin ABD uşağı
olduklarını burada yazmıştık. Dertleri, piyasadaki azgınların ceplerindeki
paralara göz koyup dolar almalarını sağlamaktı. Neden? ABD’ye fon sağlamak
için!
Özgür
Demirtaş adlı sözde akademisyenin eski konuşmaları bugünlerde yeniden
yayınlanadursun, Demirtaş ve benzerlerinin Ağustos-Eylül döneminde kaçacak
delik arayacakları muhakkak!
Çünkü
sona gelindi.
Bunlara
prim verip dediklerine uyanlara da geçmiş olsun!