Bir Şehir, bir Başkan: Pursaklar ve Ertuğrul Çetin

Çetin, hayalindeki şehrin gerçekleştirilmesinde gelecek nesillerin öneminin farkında. Çocuklara ve gençlere ilişkin projelere önem veriyor. Kültür müdürlüğü esnasında açılan Pursaklar Belediyesi Nezaket Okulları’ndaki eğitim kalitesinin yükselmesi için özel gayret gösteriyor. Bu yüzden bu okulda görev yapan öğretmenlerin bilgi birikimlerini ve tecrübelerini artırmak üzere hizmet içi eğitimleri almasını sağlıyor. “Bilim Pursaklar” ismiyle açılmış atölyelerde ilk, orta ve lise öğrencilerine eğitimler verdiriyor. Onlara imkânlar sağlayarak gelişimlerine katkıda bulunuyor.

“Busaklar”, “Pursaklar” oldu

ŞEHİRLERİN gelişiminde ya da gerilemesinde belediye başkanları önemli bir işlev görürler. Çünkü onlar, halk tarafından seçilir ve en az beş yıllığına şehrin kaderine damga vururlar. Aldıkları her karar, şehrin geleceğine tesir eder. 

Elbette belediye başkanları tek başlarına bütün bir şehrin her şeyini belirleyemezler. Şehrin gidişatına tesir eden başka failler de vardır. Ama genel olarak şehrin gidişatı, belediye başkanlarının kabiliyetleri, birikimleri, basiretleri ve ufukları ile doğru orantılı olarak gelişir ya da geriye doğru gider.

Yazılı tarih bakımından Pursaklar’ın adına ilk defa 1463 yılında Osmanlı tahrir defterlerinde rastlanmaktadır. Buna göre “Busaklar” köyünde 37 hane yaşamaktadır ve topraklarının yarısı tımar, yarısı da vakıf arazisidir. Busaklar, Bağlum’dan Çubuk ovasına doğru uzanan tepelerin eteğine kurulmuş bir köydür ve yeraltı suları bakımından zengin bir yerdir. Bugün bile Ankara’daki resmî dairelerden pek çoğunun içme su ihtiyacı “Kavacık” memba suları tarafından karşılanmaktadır. Kavacık memba sularının Pursaklar ismi ile yakından alakası vardır. Çünkü eski dilde “Busak”, kavak anlamına gelmektedir. O dönemde Busaklar köyünün arazisi sulak olması münasebeti ile kendiliğinden biten kavak ve söğüt ağaçları ile kaplıdır. Buradan da anlamaktayız ki Busaklar ismi, “kavaklar” anlamına gelmektedir. Busaklar adı zamanla halk ağzında Pursaklar olarak telaffuz edilmeye başlanmıştır. Pek çok insanın bir anlam veremediği ve söylemekte zorlandığı “Pursaklar” adı, tarihî bir kökene ve anlama sahiptir. Lakin bir siyasetçi halka hitap edeceği zaman “ey Pursaklarlılar” demek zorunda kalacağı için telaffuzu zordur. Bu yüzden pek çok siyasetçi halka hitap ederken “Pursaklılar” diye yanlış hitapta bulunmaktadır.

Pursaklar’ın tarihi, Esenboğa Havalimanı’nın yapılmasıyla değişti

Pursaklar’ın talihi, Cumhuriyet döneminde Esenboğa Havalimanı’nın 1955 yılında yapılması ile değişmeye başlamıştır diyebiliriz. Havaalanı sayesinde Ankara merkez ile Çubuk’u birleştiren yol, daha işlek hâle geldi. Böylece Pursaklar’dan Ankara’ya ulaşmak daha kolay ve daha sık yapılabilir oldu. Bugün bilmekteyiz ki bir yerleşim yerinin gelişmesi, ulaşım imkânları ile yakından alakalıdır. 2007 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin havaalanı yolunu yenilemesi ile Pursaklar’ın gelişiminin hızlandığına bizzat şahit olan ben, köyden, beldeye doğru giden süreçte havaalanı yolunun ne kadar işe yaradığını tahmin etmekte zorlanmıyorum.

Pursaklar tarihinde ikinci önemli olay, 1960 yılında meydana gelen heyelandır. Bunun üzerine Devlet, havaalanı yoluna yakın olan bugünkü Merkez Camii civarına 65 bina yapar. Böylece Pursaklar köyü, gelip geçenler tarafından görülen bir yerleşim yeri hâline gelir. Artık civar il ve ilçelerin köylerinden göç almaya başlamıştır. 1987 yılına gelindiğinde nüfus 2.000’i geçmiştir. O dönem, muhtar olan Demirel’in kapıcısı Hasan Alparslan’ın gayretleriyle Pursaklar belediyelik yapılarak belde olur. Tabii bu gayretlerinin mükâfatı olarak, ilk belediye başkanı da Hasan Alparslan olmuştur.

Bugün Pursaklar, Ankara’nın en çok göç alan ve en hızlı büyüyen ilçelerinden biridir

1989 yılına gelindiğinde Pursaklar’ın tarihini etkileyecek bir hadise çok uzaklarda, Bulgaristan’da baş gösterir. Bulgar hükümeti, asimile etmek istediği Türklere baskıyı iyice artırır, isimlerini değiştirmeye kalkar. Bunun üzerine binlerce Türk, Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç etmek için yollara düşer. Gelenlerin bir kısmı Ankara’da Pursaklar’a yerleştirilir. 1992’de tapuları teslim edilen dairelerde yaklaşık 6.000 “soydaş göçmen” bulunmaktadır. Bunlar arasında Dünya Olimpiyat Şampiyonu olan halterciler de vardır ki en önemlisi filmi de çekilen Naim Süleymanoğlu’dur. Taner Sağır ve Halil Mutlu da Olimpiyat Şampiyonu olan haltercilerdendir. Bugün her biri adına Pursaklar’da birer sokak bulunmaktadır. Bu isimler, Pursaklar’ın tanınır ve bilinir olmasında katkısı olan kişilerdir.

Gelecekteki Pursaklar bakımından son önemli iki hadise ise, 10 Mayıs 2004 tarihinde Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı “ilk kademe belediyesi” ve 6 Ağustos 2008 tarihinde “ilçe” yapılmasıdır. Pursaklar ilçe yapıldığında etrafında bulunan “Saray”, “Sirkeli” ve “Atınova” belediyeleri de lağvedilerek buraya bağlandılar. Böylece Pursaklar, yüz ölçümü Keçiören’den büyük, nüfusu yüz yetmiş bine yakın dört merkezli bir ilçe hâline geldi. Bugün Pursaklar, Ankara’nın en çok göç alan ve en hızlı büyüyen ilçelerinden biridir. Pursaklar’da belediye başkanlığı yapan kişiler ise sırasıyla Hasan Alparslan, Ali İhsan Akgül, Hacı Şahin, Selçuk Çetin ve Ayhan Yılmaz’dır.



Ertuğrul Çetin: “Bizim asıl yapmamız gereken şey, Pursaklar’ı suç oranı düşük, insanların barış içerisinde yaşadığı, komşuluk ilişkileri güçlü, kültür ve sanatın yaygın olduğu bir şehir hâline getirmektir. Bu yüzden belediyemize ait bir kültür merkezini Devlet Tiyatroları’na tahsis ederek Ankara’nın dört bir yanındaki binlerce tiyatro severi ilçemize taşıdık ve Pursaklar ile tanıştırdık.”


Ertuğrul Çetin’i sonradan tanıyanların pek bilmediği iki özelliği daha var

Gelelim Pursaklar’ın son Belediye Başkanına... Mevcut Belediye Başkanı Ertuğrul Çetin, iki dönemdir başkanlık yapıyor. 1975 Ankara doğumlu olan Çetin, Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Antropoloji Bölümü ile Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü mezunudur. İnsanı çeşitli yönleriyle inceleyen bir ilim dalı olan antropoloji alanında tahsil görmüş olmak, siyasetçinin işini oldukça kolaylaştırır. Çünkü bu sayede muhatap olduğu insanları tanıma avantajına sahip olur. Çetin, başkanlıktan önce belediyede kültür müdürlüğü, meclis üyeliği, başkan yardımcılığı ve başkan vekilliği yapmış. Yani o, yöneticilik yapacak bir tecrübeye ve şehri idare edecek olgunluğa sahip bir yaştadır. Yaş deyip geçmeyin, o insanı iyi bir öngörüye ulaştıran ögelerden biridir.

Çetin’i sonradan tanıyanların pek bilmediği iki özelliği daha var: O, üniversite yıllarında gençlik hareketleri içinde bulunmuş, çok kitap okuyan biridir. Her ne kadar başkanlık döneminde buna fırsat bulamasa da kitap ile arasının iyi olduğunu bizzat ben biliyorum. Kitap okumanın insanın ufkunu açtığına ve düşünce dünyasını zenginleştirdiğine şüphe yoktur. Gençlik yıllarında öğrenci hareketleri içinde bulunması ise organizasyon ve örgütleme tecrübesine sahip olmasında etkin bir rol oynamıştır. Her ikisi de belediye başkanlığında işe yaracak özelliklerdendir.

Ertuğrul Çetin, gürültü patırtı yapmadan Pursaklar’ın iyi insanlar tarafından tercih edilen bir ilçe olması için çalışıyor

Kendisiyle yaptığımız bir sohbetten aklımda kaldığı kadarıyla Ertuğrul Çetin’in belediye yönetiminde en çok önem verdiği konuların başında bütçe gelmektedir. CHP’li belediyelerin kısa süre içinde belediye bütçelerini talan ettikleri bir dönemde iyi bir maliye politikası izlemiş olması takdire şayandır. Çetin, haklı olarak belediyeyi borçlandırmadığını göğsünü gere gere ifade etmektedir. Ancak bunu söylerken mutat belediye hizmetlerini lâyıkı ile yerine getirmekten geri durmadığını da dile getirelim ki yanlış anlaşılmaya mahal vermeyelim. Çünkü bazıları belediyeyi borçlandırmayı, başkanın çalışkanlığının bir göstergesi zannetmektedirler. 

Pursaklar Belediyesi, fen hizmetleri olarak isimlendirilen imar, plan değişiklikleri, park, bahçe, yeni yol açmak, asfalt, kanalizasyon ve temizlik gibi işleri eksiksiz olarak yerine getiriyor. Çetin bu hizmetleri anlatmaktan bile içtinap ediyor ve şöyle diyor: 

“Bunlar belediyenin birinci dereceden görevleri, zaten yapmak zorunda olduğumuz sıradan işler. O yüzden bu tür işleri zikretmeye gerek yoktur. Bizim asıl yapmamız gereken şey, Pursaklar’ı suç oranı düşük, insanların barış içerisinde yaşadığı, komşuluk ilişkileri güçlü, kültür ve sanatın yaygın olduğu bir şehir hâline getirmektir. Bu yüzden belediyemize ait bir kültür merkezini Devlet Tiyatroları’na tahsis ederek Ankara’nın dört bir yanındaki binlerce tiyatro severi ilçemize taşıdık ve Pursaklar ile tanıştırdık.” 

Çetin, hayalindeki şehrin gerçekleştirilmesinde gelecek nesillerin öneminin farkında. Çocuklara ve gençlere ilişkin projelere önem veriyor. Kültür müdürlüğü esnasında açılan Pursaklar Belediyesi Nezaket Okulları’ndaki eğitim kalitesinin yükselmesi için özel gayret gösteriyor. Bu yüzden bu okulda görev yapan öğretmenlerin bilgi birikimlerini ve tecrübelerini artırmak üzere hizmet içi eğitimleri almasını sağlıyor. “Bilim Pursaklar” ismiyle açılmış atölyelerde ilk, orta ve lise öğrencilerine eğitimler verdiriyor. Onlara imkânlar sağlayarak gelişimlerine katkıda bulunuyor.

Çetin, özellikle gençler ile arasındaki bağı daimî kılmak için sosyal medyayı etkin biçimde kullanıyor. Lakin hem gösterişten hem de göstermelik işlerden uzak duruyor. Halkın sahici ihtiyaçlarına cevap vermek ise onun temel prensipleri arasında yer alıyor. Kişisel menfaat temin etmek için etrafında dolanan kişiler bulunmasına izin vermiyor.

Uzun lafın kısası, Ertuğrul Çetin, gürültü patırtı yapmadan Pursaklar’ın iyi insanlar tarafından tercih edilen bir ilçe olması için çalışıyor…