“O (Allah) ki, gökten su indirdi. Onunla her şeyin bitkisini bitirdik ve ondan bir yeşillik çıkardık. Biz ondan kümelenmiş taneler, hurma ağacının tomurcuğundan sarkmış salkımlar, birbirine benzeyen-benzemeyen üzümler, zeytinler ve nardan bahçeler çıkarıyoruz. O olgunlaşıp ürünlerini verdiği zaman ona bakın, muhakkak bunda iman eden bir kavim için ayetler (deliller) vardır.” (Enam, 99)

“O (Allah) ki, yükseltilmiş (asmalı) ve yükseltilmemiş (asmasız) bahçeler, hurmalar, ürünü (yemişi) farklı ekinler, zeytinler ve benzeyen-benzemeyen narlar inşâ etti. O ürününü verdiği zaman ürününden yiyin ve hasat günü hakkını verin. İsraf etmeyin, O israf edenleri sevmez.” (Enam, 141)

“Onunla (suyla) sizin için ekinler, zeytinler, hurmalıklar, üzümler ve ürünlerin her türlüsünden bitirir. Muhakkak bunda tefekkür eden bir kavim için ayetler vardır.” (Nahl, 11)

“O su sayesinde sizin için çok sayıda meyvenin bulunduğu, yiyip beslendiğiniz hurma bahçeleri, üzüm bağları; keza Sînâ dağında yetişen hem yağ, hem de yiyenlerin ekmeğine katık veren bir ağaç (zeytin ağacı) meydana getiririz.” (Müminun, 18-20)

“Allah göklerin ve arzın (evrenin) nurudur. Allah’ın nurunun misâli, oyuk içinde bulunan bir lâmba gibidir. Lâmba bir sırça içerisindedir ve sırça, sanki incimsi bir yıldızdır (nötron yıldızı gibi). O (lâmba) ki, ne doğuda, ne de batıda bulunmayan mübârek bir zeytin ağacından yakılır. Neredeyse ateş dokunmasa da onun yağı ışık verir. (Bu) nur üzeri nurdur. Allah kimi dilerse onu Kendi Nuruna doğrultur. Allah, insanlar için misâller verir. Allah her şeyin Âlim’idir.” (Nur, 35)

“Muhakkak Biz (suyu) bir boşaltmayla boşattık. Sonra arzı parçalayıp yumuşattık. Orada bitirdik habbeler, üzümler, meyve veren ağaçlar, zeytinler ve hurmalar.” (Abese, 29)

“And olsun incire ve zeytine! Ve Sînâ dağına ve şu Emin Belde’ye.” (Tin, 3)

Çok fazla detaya girmeden bu kadar çok ayetin zeytinden bahsetmesinin esaslı birçok sebebi olması gerekir diye düşünüyorum. Düşünmeye ve üzerinde akıl yürütmeye değer bir konu. Diğer bir konu ise Kur’ân-ı Kerim’de kaç sebze ve meyve üzerine yemin edilmiş olduğudur. Bir şeyin üzerine Allah (cc) tarafından yemin ediliyor olması, ayrıca üzerinde düşünmeye ve tefekkür etmeye değer bir konudur kanaatimce.

Bir de zeytin ve zeytinyağı ile ilgili bazı hadis-i şeriflere bakalım.

“Zeytinyağı yiyin ve onunla yağlanın, çünkü o mübârek bir ağaçtandır.” (Tirmizi, atime 43; Ibn Mace, at’ime 43; Darimi, at’ime 20.) Bazı kitaplarda bu hadîse, “… çünkü o hoş ve mübarektir” ya da “… çünkü onda yetmiş derde deva vardır, cüzzam da bunlardan biridir; basura iyi gelir” (Hindî, Kenz, X/48) gibi ilâveler de vardır.

Enes bin Malik (ra) anlatıyor: “Resulullah Efendimiz, mübârek saçlarını çoğu zaman yağlarlar ve sakal-ı şeriflerini ekseriyetle tararlardı. Saçlarına yağ sürdükten sonra, sarıklarının yağlanmaması için umumiyetle sarığın altına bir tülbent koyarlardı.”

Hazreti Ömer’den (ra) rivayet edildiğine göre, Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor: “Zeytinyağını ekmeğe katık edin ve onunla yağlanın. Çünkü bu yağ, mübârek bir ağaçtan alınmadır.”

Şimdi de bilim insanlarının tecrübe ve tavsiyelerine bakalım…

Bütün yağlar mide ve bağırsakları zayıflattığı hâlde zeytinyağında bu etki yoktur. İşte bu özelliklerinden dolayı, “Zeytinyağı, fakirlerin tedavi olacak ilacıdır” denilmiştir. Zeytinyağı vücuttaki sertliklere sürülerek ovuşturulursa faydalıdır. Özellikle adele ve mafsallara sürülerek ovuşturulması daha da faydalıdır. Günde bir miktar zeytinyağı tüketmek, yorucu ve stresli hissettiğiniz zamanlarda size destek sağlayacaktır.

ABD’de yapılan bilimsel araştırmalar da bunu doğruluyor. Bin 947 erkek ve 2 bin 909 kadını 10 yıl süreyle izlemeye alan ABD’li bilim adamları, omega-6 bakımından zengin olan ayçiçek, soya, mısırözü ve pamuk yağı kullanan insanların depresyona yatkın olduklarını belirledi. Diğer taraftan, bu yeni çalışmada zeytinyağında bol miktarda bulunan omega-9 yağ asitlerinin ağır depresyon riskini azalttığı gözlendi.

Bazı uzmanlar sindirimi kolay olan bu yağa “anne sütü gibi” tabirini kullanıyorlar. Vitamin, karoten, kalsiyum, potasyum, demir ve magnezyum gibi minerallerin yanı sıra, zeytinyağı bol miktarda glutaminik ve aspartik asit ve insan metabolizması için gerekli proteinleri üreten aminoasit de içerir. Zeytinyağı veya zeytin çekirdeği gastrit, bağırsak tembelliği, kabızlık ve hemoroit gibi hastalıkların tedavisine faydalıdır. Kalbi koruyan zeytinyağı, kolesterolü de dengeliyor.

Şimdi kendi tecrübe ve tavsiyelerimize gelelim...

Zeytinyağı nasıl kullanılmalı?

Çok kıymetli bir yağ olan zeytinyağını olabildiğince tüm yemeklerde kullanmaya çalışıyoruz. Salatalarımızın vazgeçilmezidir zeytinyağı. Değişik baharatlarla karıştırılıp sirke ile tatlandırılarak sabah kahvaltısında ekmekle bandırıp yemek de çok güzel oluyor. Ancak bu yazımızın konusu, daha ziyade zeytinyağının diğer kullanım alanları olacak.

İlk olarak yüzme sporunu seven insanlara tavsiyemizi aktaralım: Biz, ailece neredeyse hiç güneş kremi kullanmadık. Hem denize girerken, hem denizden çıkınca, hem güneş yakmalarına, hem de rüzgârın deriye verdiği zararlara karşı, öncesinde ve sonrasında sık sık kullandığımız bereketli ve şifalı bir üründür zeytinyağı. Çoluk çocuk, yaşlı genç hiçbir ayrıma tâbi tutmadan yıllarca kullandık ve kullanmaya devam ediyoruz. Özellikle yanma olduktan sonra değil, yanma olmadan her gün derinizle ilgili bir sorun olacağını düşündüğünüzde önleyici tedbir olarak birkaç defa, yanık olduktan sonra ise kısa aralıklar ile yanık ve sızı tamamen iyileşene kadar hiç endişe etmeden defalarca sürebilirsiniz. Bu onlarca yıldır tecrübe edilmiş bir yöntemdir.

Yağlı güreşlerde zeytinyağının kullanımı öylesine seçilmiş değildir. Bu konuda aldığım bir haber beni çok üzdü. Artık yağlı güreşlerde zeytinyağı yerine diğer sıvı yağların kullanıldığını duydum. İnşallah bu yanlıştan en kısa zamanda dönülür. Zeytinyağı hem deriyi besleyen, hem darbe alıp moraran bir yere kısa aralıklarla sürüldüğünde hücreleri iyileştirip tedavi eder ve ayrıca oluşan morlukları silgi ile siler gibi ortadan kaldırır. Yağlı güreşlerde hem çok fazla deri ve hücre zedelenmesi, hem de bolca morarmanın olma ihtimâli çok yüksektir. Diğer sıvı yağlar bu faydaları sağlayamaz. Şu an yapılan yağlı güreşlerde zaman sınırlaması ve puanlama uygulanıyor. Daha önceleri pehlivanlar birbirlerine üstünlük sağlayana kadar saatlerce güreşirlerdi. Hayâl edin, bir de yağlı güreşlerin olmazsa olmazı elense çekmeler var ki bunların yıpratıcı etkilerinin en iyi tedavisi idi zeytinyağı.

Diğer sporları yapan ve yaptıkları spor dallarında (müsabakalarda) darbelere maruz kalan erkek ve hanım sporculara da aynı yöntemi tavsiye ediyoruz. Bir kez denemekten hiçbir şey kaybetmezsiniz. Ancak çok şey kazanabilirsiniz.

Kötek, çarpma ve diğer zedelenmelerde yıllarca uyguladığımız yöntemlere gelince… En fazla çocuklarımızda olur böyle zedelenme ve morarmalar. Eğer yavrunuz böyle bir hâlle karşınıza çıkarsa hemen kremlere koşmayın. Eğer çocuğunuz kabul ederse hemen iki saatte bir zedelenen yere elinizle veya bir pamukla zeytinyağı sürün. Hem çok kısa zamanda iyileşecek, hem de o morlukların kısa zamanda ortadan kaybolduğunu göreceksiniz. Eğer yavrularınız kabul etmezlerse uyuduklarında iki üç defa birer saat ara ile hasar gören bölgeye zeytinyağı sürün. Sabah uyandığında çocuğunuz da, siz de mucizeyi görürsünüz. Ve bundan sonra başka hiçbir şeye müracaat etme ihtiyacı hissetmeyeceksiniz. 

Zeytinyağının morlukları gidermesi için morluk oluşmaya başladığında tedaviye hemen başlamanız lâzım. Eğer morluk o bölgede sabitlenmiş ve katılaşmışsa işiniz oldukça zorlaşır. Bunu ilk karşılaştığınız vakıada deneyebilir ve sonucu görebilirsiniz. “Acaba fazla mı sürdüm?” diye endişe etmenize hiç gerek yok.

Önemli bir not olarak, bu iş için hiçbir zaman Riviera zeytinyağını önermiyoruz. Önerdiğimiz, sızma zeytinyağı. Bilindik ve güvenilir bir marka olmalı. Hem yağınız kaliteli olsun, hem de alacağınız sonuç garantili olsun. Sızma zeytinyağında mümkünse soğuk sıkım zeytinyağını tercih ediniz. Özellikle saçlarınız ve deriniz için banyodan sonra tavsiye ediyoruz. İki saat durduktan sonra yıkamanızda hiçbir mahzur yok.

Bir de erkelerde her gün veya iki günde bir sakal tıraşı olanlardan iseniz, yüzünüzde oluşacak tahriş, zedelenme ve yaralanmalarda kullanmak çok faydalı. Ben yıllarca tıraş sonrasında kullandım, çok memnun kaldım. Şimdi gün aşırı tıraş olmak gibi bir sorunum yok, onun için fazla ihtiyaç duymuyorum. Siz de deneyip karar verebilirsiniz.

Kışın veya zorlu bir işte çalıştığınızda ellerinizde küçük küçük onlarca çatlama ile karşılaşırsanız, o zaman yine hemen zeytinyağına müracaat edin; çok kısa zamanda çok iyi sonuçlar alacağınıza emin olabilirsiniz. Bir de ellerinizin zedeleneceğini düşündüğünüz zamanlarda önleyici tedbir olarak zeytinyağını kullanırsanız çok daha faydasını görürsünüz. Tarlada, bağda, bahçede çalışıp ellerinizin sertleşmesini ve zedelenmesini istemiyorsanız, hem çalışmaya başlamadan önce, hem de çalışma bittikten sonra zeytinyağına müracaat ederseniz mahcup olmayacaksınız inşallah.

Hanımefendilere, “Yiyin, için, sürünün” hadis-i şerifini yeniden hatırlatmamıza lüzum var mı bilemiyorum, ancak özellikle küçük çocukları olan annelere pişik kremi olarak zeytinyağını öneririz. Yıllarca kullandık. Bazı uzmanların sindirimi kolay olan bu yağa “anne sütü gibi” demeleri ve özellikle ilk altı ay (ancak mümkünse ilk iki yıl) çocuklarımıza anne sütü hariç bir ek gıdanın da tavsiye edilmediği körpeler için iyi bir seçenek. Bütün kremlerin az çok yan etkileri ve zararları mevcut, ancak bunun neredeyse tek istisnası zeytinyağı. Tercih sizin!

Ayrıca özellikle yatalak hastalarda yatak yarası olmadan önce her banyo yaptırdığınızda hastanın yatak yarası olabilecek bölgelerine önleyici tedbir olarak zeytinyağını sürmeyi tavsiye ediyoruz. Çünkü hem derisini besler, hem de tedavi eder. Bu da hadis-i şerifle tavsiye edilen bir konudur.

Yine özellikle kış aylarında boğazınızda tahriş ve zedelenme oldu ise, özellikle yatmaya giderken en son yapacağınız iş, bir veya yarım kaşık zeytinyağı içmek olsun. Sabahleyin boğazınızın çok rahatladığına şahit olacaksınız.

Son bir not: Zeytin ağacı, çok özel bir ağaçtır. Bin yaşına kadar yaşayabilir. 3 bin yaşında zeytin ağaçları bulunduğu da bazı araştırmacılar tarafından ifade ediliyor. Düşünmeye değer. Zeytin ağaçları neden bu kadar uzun yaşayabiliyorlar? Bu kadar uzun yaşamalarının sırrı sizce nedir?

Tavsiyeler ve tecrübe etmeler bizden, şifa her zaman Allah’tan (cc). Sağlıklı günler dileği ile Allah’a emanet olunuz...