Bir medeniyet doğuyor

Türkiye yakın gelecekte dünyada yeni bir medeniyeti fiilen doğuran tek ülke olacaktır. Bunun önündeki tek engel ise bu medeniyetin doğumuna ev sahipliği yapacak iradenin devamının ortadan kaldırılmasıdır. Bu nedenle Batı var gücüyle savaşıyor. Bu irade devam ettikçe yeni bir medeniyet Allah’ın (cc) izniyle Türkiye’de doğacaktır.

BİR medeniyetin doğuşu kolay olmaz. Bir medeniyet, ancak dünya insanlığının tıkandığı yerde toplumların geleceğe ait olarak nefes almasını sağlamakla mümkündür. Bu nefeslenme, manevî olarak soluk almaktır. Çünkü savaşların perde arkasında genellikle fikir mücadeleleri vardır.

Fikir mücadeleleri savaş teknolojilerini kullanır. Teknoloji insanlığın yararına olduğu gibi aleyhine de olabilir. Medeniyet inşâsında teknoloji maddî bir kalkan oluştururken, fikir ise medeniyetin bizzat kalkanını teşkil eder.

Fikirleri oluşturan en önemli etken, bilim, ilim ve teknoloji perdelerinin arkasına geçmektir. Bu perdeyi aralamak için en önemli eylemse perdenin anlamını kavramaktır. Gördüğümüz madde, kelime, formül, para, makam ve nicelik türlerinin hepsi birer perdedir.

Bir edebiyatçı için kelimeler ne ise fenci için formüller odur. Yani birer perde… Medeniyetin kurulması için gereken en önemli iş, niceliğe niteliğin feda edilmemesi ve insanın dokularına uygun anlayışın ortaya konulmasıdır.

Anlayış ise bilim, ilim ve teknolojiyi yok saymadan bu perdelerin arkasındaki anlama erişmenin yolunu ortaya koymaktır. Yani bunların birer sebep perdesi olduğunu bilerek bu perdeleri aralamak... Perdeleri aralamakta bilim, ilim ve teknolojinin hikmet ve kudret yönünü meydana çıkarmak gerekir.

Asırlar önce bilim, ilim ve teknolojide ilerlemiş olan atalarımızın formül yazmaktan çekindiklerini görüyoruz. Şimdilerde ise Batılılar her şeyin formülünü bulma derdine düşüp her şeyi formül perdesine yüklemek istiyorlar. Gelinen şu asırda iki durumun da doğruları varken eksiklikleri de ortaya çıkmış durumdadır. Şimdilerde yeni bir medeniyet kurmak ne Batılıların her şeyi maddede aramasıyla, ne de Doğu’nun maddeden tamamen arınmasıyla mümkün görünmektedir. Yapılması gereken en önemli iş, var olanların yok sayılmadan işaret edilen mânâya erişerek iz sürmektir.

Dünya, medeniyet açısından bir çıkış yolu arıyor. Bu yolun Batı’da olmadığı gibi Çin ve Hint medeniyetinde de olmadığı söylenebilir. Bu öyle bir medeniyet arayışı ki, yukarıda ifade ettiğimiz üzere, var olanların yok sayılmadığı ve madde prangasına/parmaklıklarına hapsolmadan, perdeyi aralayıp mânâ denizini görmeyi gerektiriyor.  

Böyle bir medeniyet anlayışına fikir, düşünce ve altyapı açısından dünyada tek hazır olan ülke Türkiye’dir. Burada şunu açık ve net olarak ifade etmek isterim ki, böyle bir görüşün farklı çevrelerce tek bir renkle bakmak olarak algılandığından hiç şüphem yoktur. Diğer bir ifadeyle, böyle bir bakışa tamamen bir tarafgirlik perdesiyle sahip olanları anlayışla karşılıyorum.

Özellikle Türkiye’de genel seçimler öncesi böyle bir yazının kaleme alınmış olmasının bazı çevrelerce siyâsî bir görüş gibi algılandığını hiçe saymıyorum. Bu yanılgıların Türkiye’yi kendi anlayışlarının dışında olmasını istemeyen, kendi görüşleri dışında küçük bir ülke olmasını düşünen çevrelerin fikirleri olduğunu biliyorum.

Amerika, Avrupa, Çin ve Japonya gibi ülkeler dururken Türkiye’nin dünyada medeniyet doğuracak tek ülke olmasının uzak olduğu görüşü tamamen bir yanılgıdan ibarettir. Bu yanılgı Batı’nın dünyaya dayattığı madde perdesinin ötesine geçememe algısıdır.

Bu nedenle Türkiye’nin dünyada yeni bir medeniyet doğuran tek ülke olmalarını görememeleri haklı bir gerekçedir. Zira ekonomi, madde, bilim ve teknoloji perdesinin arkasını göremiyorlar. Batı’nın dünyaya dayattığı siyah gözlükle evrene bakmaları ve Türkiye’nin yeni bir medeniyet doğuruyor olmasını görememeleri normaldir.

Ancak…

Türkiye’nin yeni bir medeniyet doğurmasını gören ülkelerin Amerika, Avrupa, Çin, İngiltere ve Japonya gibi ülkeler olduğunu da ifade etmek gerekir. Bu ülkeler bu yeni medeniyeti yok etmek, daha büyümeden öldürmek için hep birlikte Türkiye’ye karşı medeniyet savaşı veriyorlar. Bu nedenle Türkiye’nin her adımını takip ediyorlar.

Türkiye ne Doğu, ne de Batı’nın etkisinde kalmadan maddî sebepler perdesinin nasıl aralanacağını dünyaya asırlar önce haykıran tek ülkedir. Bu fikir Türkiye’de olgunlaşmış durumdadır. Türkiye benimsenmiş ve içselleştirilmiş Cumhuriyet’le birlikte bütün dünyaya yeni bir medeniyetin fikirlerini ekip meyvelerini toplamış bir ülkedir.

Bu nedenle Türkiye yakın gelecekte dünyada yeni bir medeniyeti fiilen doğuran tek ülke olacaktır. Bunun önündeki tek engel ise bu medeniyetin doğumuna ev sahipliği yapacak iradenin devamının ortadan kaldırılmasıdır. Bu nedenle Batı var gücüyle savaşıyor. Bu irade devam ettikçe yeni bir medeniyet Allah’ın (cc) izniyle Türkiye’de doğacaktır.