Bir kitap, bir insan: “Hayatın Kaynağı, İnsanın Kökeni, Din ve Bilim”

“Hayatın Kaynağı, İnsanın Kökeni, Din ve Bilim”, önümüzdeki haftalarda kitapçılardaki raflarda yerini alacak ve okuruyla buluşacak…

PROF. Dr. Turan Güven… Yükseköğretim kurumlarındaki akademik kadrolarda bulunan bilim insanları ile benzer veya farklı siyâsî görüşe sahip politikacılar ve devlet kurumlarında önemli görevlerde bulunan bürokratların çoğunun bu isme aşina olduğuna eminim.

Turan Güven Hoca, benim ağabeyim... Anneden kardeşiz. Hayatını üniversiteye, bilime, öğrencilerine, devletine, milletine ve vatanına adamış bir bilim insanı…

23 Kasım 2019 günü vefat etti. Vefatından kısa bir süre önce, hasta yatağında, uzun zamandır üzerinde çalıştığı “Hayatın Kaynağı, İnsanın Kökeni, Din ve Bilim” adını verdiği kitabından bazı bölümleri okumamı benden ister, fikirlerimi sorardı; sonra da okuduğumuz konu üzerinde istişare ederdik.

Gazi Üniversitesi Hastanesi’ndeki sağlık kontrollerine gittiğimiz günlerde söz konusu kitabında revize etmesi gereken birkaç husus kaldığını, kendisini toparlar toparlamaz bunları tamamlayacağını söylemiş, hastaneye yatması, burada uzun süre kalması ve çıkamaması durumunda ismini verdiği bazı akademisyen arkadaşlarını arayıp bulmamı benden istemiş, kitabı yayına hazır hâle getirmem konusunda gerekli prosedürleri tamamlamam için vasiyette bulunmuştu.

Vefatından sonra vasiyeti üzerine, daha önce bir hafıza kartı içinde bir kopyasını bana teslim ettiği dokümanlar üzerinde yaptığım uzun okumalar ve çalışmalar neticesinde kitabı yayına hazır hâle getirdim. Bugün, Turan Hoca’nın vasiyetini ve üzerime yüklediği bu ağır sorumluluğu yerine getirmenin, emaneti teslim etmenin ve bana duyduğu güvene lâyık olmanın sevincini yaşıyorum.

“Hayatın Kaynağı, İnsanın Kökeni, Din ve Bilim” ismini, hem kitabın muhtevasına, hem de müellifi Prof. Dr. Turan Güven Hocaya yaraşan bir isim olduğuna inancımı göstermesi bakımından burada yüksek sesle ifade etmek isterim.


“Hayatın Kaynağı, İnsanın Kökeni, Din ve Bilim”, önümüzdeki haftalarda kitapçılardaki raflarda yerini alacak ve okuruyla buluşacak.

Kitap; evreni, dünyayı, hayatı ve insanı anlamak için sadece “bilimin yeterli” olmadığını, dinin de hayatın kaynağı ve insanın kökeni konuları üzerinde önemle durduğunu, ateist bir referansla hareket eden bazı bilim insanlarının, insanlığın ilk ve en güvenilir bilgi kaynağı olan vahyi bilimin, felsefenin ve düşünce hayatının dışına nasıl attıklarını, Allah’ın insan aklına vahiyle destek verdiğini ve vahyin aydınlattığı akılla bilimde nasıl bir vizyon kazanılacağını, problem çözme yeteneğinin nasıl yükseltebileceğini anlatıyor.

Burada hemen şunu ifade etmeliyim ki, yaptıklarımın “bir redaksiyon çalışması” olduğunu söyleyemem. Küçük yazım hatalarını tashih etmenin, mükerrer yazılanları çıkarmanın ve konu başlıklarını tasnif etmenin dışında bir okur olarak yaptıklarım, kitapta orijinal metne sadık kalarak ilmî dokusunu bozacak veya anlam bütünlüğünü dağıtacak bir sözcük yahut cümle ilâvesinde bulunmadan, kompozisyonun felsefî akışını korumak ve prova okuması yapmaktan ibaret kaldı.

Okumalarım boyunca gözümden kaçan noktalar kaldıysa bu benim dikkatsizliğimin ve ihmâlimin bir sonucudur. Bunların da muhterem okurlar tarafından hoş karşılanacağını ümit ederim.

***

Mücadelesini verdiğin İslâmî inanç, vatan, millet, devlet aşkı ve düşüncelerin yanı sıra üniversitelerin bazı ana bilim dallarında ders kitabı formunda okutulacak bu kitabı yazdığın ve geride muazzam bir eser bıraktığın için sana çok teşekkür ederim Ağabey!

Yüce Allah (cc), rahmeti ile muamele etsin sana, mekânın Cennet olsun!

İyi ki benim karındaşım, iyi ki benim ağabeyimsin!

Dua ile…