
ERDOĞAN, geçen hafta
havaalanı açılışı için gittiği Tokat’ta çiftçilerle buluştu.
Buluşmada,
gece yatmadan önce bir kâse manda yoğurdu içine üç ya da beş adet Medine
hurması doğradığını, bir çay kaşığı bal ve yulaf ezmesi karıştırarak yediğini
söyledi. Şifa niyetine…
Vay
sen misin manda yoğurdu yiyen!
Saray
zevk-i sefa içerisinde yaşıyormuş, manda yoğurdu yiyormuş, halk manda yoğurdu
alamıyormuş.
Sanırsınız
manda yoğurdu sadece Saray’da tüketiliyor. Ülkenin mandaları Saray için
çalışıyor.
Oysa
aynı yoğurdu, Ankara-İstanbul yolunda bir karavanın içerisindeki atletli bir
adamın önünde de görmüştük. “Yediğin içtiğin senin olsun, yanında
gördüklerini anlat” deyip geçmiştik.
Hatta
bir kilo manda yoğurdu, bir kilo bal, bir kilo hurma ve yulaf ezmesi
fiyatlarını alt alta toplayıp bakkal hesabı yapan muhalif vekiller bile çıktı
ki bunlardan biri de ekonomiyi yönettiği dönemde 2001 krizinin mimarlarından
olan Faik Öztrak.
Sanırsınız
Erdoğan her gece yatmadan önce üç kilo manda yoğurdu, hurma, bal karışımı
yiyor.
Yahu,
Erdoğan her gün üç kilo bu karışımdan yese -maazallah- Engin Özkoç gibi olurdu.
Erdoğan’ın
yediği 20-25 liralık karışım için ortalığı ayağa kaldıranları gördükçe,
ülkemizdeki muhalefetin ne kadar sığlaşmış olduğunu anlıyorum bir kez daha.
Halk
manda yoğurdu bulamıyormuş.
Sanırsınız
halkımız her gün 46 bin liralık rakı balık sefası yapıyor. Her kış 500-600 bin
lira verip Cenevre’de kayak tatiline gidiyor.
Sık
sık beş yıldızlı otelin kral dairesinde kalıyor. İşine özel tekne ile gidip
geliyor.
Az
biraz daraldığında kendisini ya Bodrum’a, ya Palandöken’e atıyor. Halkımıza da
“tatil çok yakışıyor”.
Telefonuna
gelen aylık bir milyon iki yüz bin liralık faturayı elleri titremeden
ödeyebiliyor.
Yahu,
yoğurt kâsesinde fırtına koparmadan, bu kadar fakirlik edebiyatı yapmadan evvel
bir zahmet kapınızın önünü süpürün.
Türkiye’de
muhalefet, Erdoğan’ın yediği bir kâse yoğurda kadar düştüyse vay halimize!
Bir
kâselik karışımın maliyetini çıkaramayan muhalefetten ekonomi yönetimi
konusunda ümitvar olmamız için ismimizin Polyanna olması lâzım.
Eleştirmek
ve daha iyi bir yönetim için projeler sunmak için vasat bu kadar müsaitken,
muhalefetin bir kâse yoğurtta boğulan siyasetine en hafif ifadeyle “acıyorum”
doğrusu!
Böylesİ
ekonomik çalkantıların arasında dahi Hükûmet proje üzerine proje üretirken,
Erdoğan bir açılıştan başka bir açılışa yetişmeye zorlanırken, Rusya-Ukrayna
barış müzakeresi masasından kalkıp resmî ziyaret ve ticarî anlaşmalar için Türkmenistan
ve de Özbekistan’a uçarken, muhalefetin siyaset üretemeyen bu kabız hâline
şaşıyorum gerçekten.
Yumurtaya
can veren Allah’ım, bize de böyle bir muhalefet vermiş. Hikmetinden sual
olunmaz.
Erdoğan’ın
karışımına herkesten çok muhalefetin ihtiyacı var bence.
Zira
biraz bal yerlerse beyinlerine glikoz gider, hurma da bağırsaklara iyi gelir.
Manda
yoğurdu alamazlarsa söylesinler, ben gönderirim. Gözleri insanlık görsün.
Kalınız sağlıcakla efendim…