Bir “Feriha”ydı dalgalanıp durulan

“Dalgalandım da duruldum./ Koştum ardından, yoruldum./ Binlerce güzel gördüm de/ En son sana vuruldum.”

“NE olursun güzelim sevsen beni,/ Yar deyip te sinene sarsan beni…/ Bir gün öldüreceksin en sonunda sen beni.

Dalgalandım da duruldum./ Koştum ardından, yoruldum./ Binlerce güzel gördüm de/ En son sana vuruldum.

Yaktın yıktın kül ettin, erittin beni./ Mecnuna döndürdün, mahvettin beni./ Âşık gibi sevmezsen, kardeş gibi sev beni...”

Feriha Tunceli, 1 Ocak 1928 yılında, İstanbul’da dünyaya geldi. Annesi Ayşe Muzaffer Hanım, babası Yusuf Bey’dir. Beşi kız, ikisi erkek olan yedi kardeşin en küçüğüdür.

İlkokula İstanbul Çemberlitaş semtinde başlayan Feriha Tunceli, 1946-1947 döneminde İstanbul Belediye Konservatuvarı’na girmiş ve 1952 yılında buradan birincilikle mezun olmuştur. Dönem arkadaşları arasında Tülin Korman, Gülseren Güvenli ve Nebahat Yedibaş gibi isimler bulunmaktadır.

Feriha Tunceli’nin babası, hafız olması sebebiyle çok küçük yaşlarda Feriha Hanım’ı dinî musiki ile haşır neşir etmiştir. Konservatuvar yıllarında tekkelere, ayrıca Beyoğlu ve Beşiktaş Halkevlerine devam etmiştir. İleri Türk Musikisi Konservatuvarı’nda Dr. İrfan Doğrusöz ile birlikte solist olarak çalışmıştır. 1948 yılında İstanbul Radyosu’nda şarkı söylemeye başlamış, Cevdet Çağla’nın daveti ile 1952 yılında İstanbul Radyosu’nda Nuri Halil Poyraz korosunda çalışmıştır. Radyonun kadrolu sanatçıları arasında da yer almıştır.

Kuruluşundan itibaren İstanbul radyosunda çalışmaya devam eden Feriha Tunceli’nin radyo hizmeti 30 yıl sürmüş ve emekli olmuştur. Bunun yanı sıra 30 yıl boyunca konservatuvar hayatı, 49 yıl da öğretmenlik dönemi yaşamıştır.

Yetiştirdiği öğrenciler arasında Üsküdar Musiki Cemiyeti Başkanı ve önemli bir şef olan Şeref Çakar, Ankara Radyosu solistlerinden Semra Ersoylu, günümüz solistlerinden Hüner Coşkuner ve Aslı Hünel gibi isimler vardır.

Feriha Tunceli, musikimizle iç içe ve dopdolu yaşayan ender sanatçılardan biridir. 1949 yılından ölümüne kadar üstad Münir Nureddin Selçuk’un yanı sıra Şefik Gürmeriç’ten de çok şeyler öğrenmiştir.

Her haftanın üç günü Zeki Arif Ataergin’in evinde eserler meşk etmiştir. Selahattin Pınar, Nuri Halil Poyraz, Dürri Turan, Yesari Asım Arsoy ve Fehmi Tokay ile birlikte eserler çalışırlardı. İleri Türk Musikisi Konservatuvarı öğrenciliği sırasında tambur ve piyano dersleri de almıştır.

Az Rumca ve Ermenice bilen Feriha Tunceli, konservatuvar öğrenciliği yıllarında 10 yıl boyunca çantacılık üzerine çalışmış, kalfalık yapmıştır. Hukukçu bir bey ile 3 yıl gibi kısa süren bir evlilik yapmış, eşi bu süreç içinde vefat etmiştir. Çocuğu olmamıştır.

Çeşitli lokallerde assolist olarak da çalışan Feriha Tunceli, 12 plak doldurmuştur. Kayıtlarda yer alan yukarıdaki bestesi ile Milliyet gazetesinin tertiplemiş olduğu “1983’ün en sevilen 10 şarkısı” anketinde dördüncülük ödülü almıştır.

5 Eylül 2009 yılında, Beylikdüzü’nde oturmakta olduğu binanın merdivenlerinden düşerek beyin travması geçiren sanatçı, kaldırıldığı hastanede 81 yaşındayken vefat etmiştir. Zincirlikuyu Kabristanı’na defnedilen Tunceli, “Hocaların Hocası” olarak bilinir.