YENİ milenyumun başından itibaren yaşamı kuşatmaya başlayan sosyal medya platformlarının sayısı her geçen her geçen gün katlanarak artıyor.

Yapılan araştırmalar insanların başta Instagram, Facebook, Youtube, Tiktok, Twitter ve Whatsapp olmak üzere onlarca sosyal medya hesabına sahip olduklarını gösteriyor. Özellikle gençler arasında bu durum kendini daha da derinden hissediyor. Öyle ki, önceki yazılarımda da değindiğim üzere, gençlerin ortalama 10’a yakın sosyal medya hesabı ulunuyor. Özellikle gençler bu sosyal medya platformları arasında adeta mekik dokuyorlar.

Diğer yaş grupları da gençlerden farksız. Onların kullandığı sosyal medya platformu sayısı gençlere göre daha az olsa da diğer yaş grupları da bir veya birkaç sosyal medya platformunda vakit geçiriyor.

Bildirimler hayatı kuşatıyor

Sosyal medya platformları hem kendi aralarındaki rekabet, hem de ticarî kaygılardan dolayı insanları kendi platformlarına bağlamak ve insanların sürekli kendi platformlarında vakit geçirmelerini sağlamak için, insanların sosyal medya platformları içerisinde aktif ya da pasif olmasına bakmaksızın bildirimlerle sürekli platform içinde tutmaya çalışıyorlar.

İnsanlar, uyaran bu bildirimlere maruz kaldıkça bildirimlere takılıp hemen bildirimin yönlendirdiği platforma yöneliyorlar. Zaman içerisinde bu bildirimlere adeta bağımlı hâle geliyorlar. Öyle ki, bildirim almadıklarında endişelenip kaygıya kapılabiliyorlar. Hele bu bildirimler kişilerin sosyal medya platformlarında yaptıkları bir paylaşımla ilgili olduğu zaman insanların bildirimin geldiği sosyal medya platformuna yönelim motivasyonlarını iyice artırıyor.

Çünkü yapılan paylaşıma bir beğeni, bir yorum ya da bir duyguyu belirten diğer etkileşimler, insanlarda bir tür tatmin oluşturuyor. Bazen de tam tersi, negatif duygular ortaya çıkarabiliyor. Fakat insanlar, negatif duygular ortaya çıkaran paylaşımlara karşı da sosyal medyada tepkisel davranışlar ortaya koyuyor ve bu tepkisellikten bir tür tatmin yaşayabiliyorlar. Bu nedenle bu sarmala kendilerini kaptırdıkları zaman sosyal medya platformlarından uzak kalmayı ya da sosyal medya platformlarında geçirdikleri zamanı azaltmayı hiç düşünmüyorlar.

Kuşatmayı kırmak için ne yapmak gerekir?

Hâlbuki bu durum, psikosomatik hastalıklara sebebiyet verebiliyor. Aile facialarına yol açabiliyor. Aile içerisindeki iletişimin niteliğini düşürebiliyor. İnsanların psikolojik bütünlüğünü bozabiliyor. İnsanların beden algılarını negatif etkileyebiliyor, iş motivasyonlarını düşürebiliyor. Duygusal eğitim ve değerler eğitimini sekteye uğratabiliyor, zamanı disipline etmeyi engelliyor ve zamanı nitelikli bir şekilde değerlendirmeyi negatif etkileyebiliyor.

Bu etkileri en aza indirmek için neler yapılması gerektiği hususunda geçmiş yazılarımda genişçe değerlendirmeler yapmıştım. Fakat öyle zannediyorum ki, bildirimlerin kuşatmasıyla oluşan bu etkileri ortadan kaldırmak için ilk yapılması gereken şey, bu kuşatmayı kırmak yani bildirimleri kapatmaktır.