Biden dönemi ve küresel politikaların yeniden inşâsı (1)

Göçmenler ve Müslümanlar gibi ABD toplumunun aslî unsuru olan geniş kitleler, Trump döneminde ciddî sıkıntılar yaşadılar. Toplumsal kırılmaları arttıran bu durum, ABD içerisindeki toplumsal sözleşmeyi de sekteye uğrattı. Belki derin kırılmalar olmadı ama ötekileştirilen insanlar, Trump döneminde bir tür yabancılaşma hissiyle karşı karşıya kaldılar. Bu durum Biden ve ekibinin iç politikadaki en önemli sosyolojik meselelerinden biri gibi duruyor.

BIDEN yarından itibaren ABD Başkanlığını resmen devralıyor. Biden’i hem iç, hem de dış politikada yoğunluklu bir gündem bekliyor. 

Trump döneminde ABD içerisinde faşizmin arttığına ve artan faşizmin ABD’ye zarar verdiğine dair ABD kamuoyundaki güçlü tezler, Biden’in iç politikada işini zorlaştıran en önemli sorun olarak görülüyor. Trump döneminde küstürülen göçmen ve Müslüman kökenli Amerikalıların tekrar gönlünü almak kolay olacak mı bilinmez ama Biden’in iç politikada ilk icraatından birinin bu alana yönelik olacağı beklentisi fazla.

Trump her ne kadar seçimi kaybetse de arkasında kendisini ateşli bir şekilde destekleyen çok geniş kitleler bıraktı. Bu kitleler, Trump’un ötekileştirici politikalarına kayıtsız şartsız destek veren kitleler. Göçmenler ve Müslümanlar gibi ABD toplumunun aslî unsuru olan geniş kitleler, Trump döneminde ciddî sıkıntılar yaşadılar.

Toplumsal kırılmaları arttıran bu durum, ABD içerisindeki toplumsal sözleşmeyi de sekteye uğrattı. Belki derin kırılmalar olmadı ama ötekileştirilen insanlar, Trump döneminde bir tür yabancılaşma hissiyle karşı karşıya kaldılar. Bu durum Biden ve ekibinin iç politikadaki en önemli sosyolojik meselelerinden biri gibi duruyor.

Dinamikler Biden’in işini zorlaştırıyor

İç kamuoyunda daha bir sürü mesele Biden ve ekibini beklese de asıl sorunlu alan hiç şüphesiz dış politika. Biden’in dış politikada da işi kolay değil. Cebel-i Tarık’tan Kuzey Kore’ye kadar uzanan ve çoğunlukla çatışma kuşaklarının yer aldığı bir alanda ABD’nin etkinliğini arttırmak, siyâsî ve ekonomik olarak rakip gördüğü Çin ve Rusya’ya karşı durmak, Biden için hiç de kolay olmayacak.

Diğer taraftan birçoğumuzun bilmediği ama ABD açısından sorun teşkil eden bölgelerdeki anlaşmazlıklar da Biden’i bekleyen önemli sorunlar arasında bulunuyor. Kamuoyumuzca pek bilinmeyen Afrika’daki Fas-Batı Sahra anlaşmazlığı gibi anlaşmazlıklar, ABD’nin dış politikada müdâhil olduğu durumlar arasında yer alıyor.

Biden için Libya, soru işaretleri ile dolu

Biden’i Afrika’da bekleyen bir diğer sıcak çatışma bölgesi, bizim de etkin olduğumuz Libya.

Libya için Trump döneminde doğrudan bir aktör olarak görünmeyen ABD, burada psikolojik üstünlüğünü Rusya’ya kaptırmıştı. Hattâ Çin’in bile ABD’den daha etkin olduğu eleştirilerine Trump aldırış etmemişti. Doğrudan Akdeniz politikalarını da etkileyeceğinden, Libya meselesi, karışık bir politika yumağı olarak Biden’in önünde duruyor.

Biden, bu yumağı çözmeye çalışırken bir yandan Rusya’nın etkinliğini kırmaya çalışacak, diğer yandan ise bunu yaparken bölgedeki müttefikleri ile iş birliğini devam ettirmeye çalışacak. Yeni denklemlerin kurulacağı bu coğrafyada Biden’in işi hiç de kolay olmayacak. Çünkü Libya politikası doğrudan hem bizi, hem Mısır’ı ilgilendiren bir politika ve bunun yanına Fransa, Yunanistan ve Rumları, dolayısıyla da AB’yi eklersek Biden’in sürekli gerginlik yaşayan bu aktörler arasında nasıl bir denge kuracağı bir başka soru işareti olarak öne çıkıyor.

Filistinlilerin gönlü alınacak mı?

Biden’i bekleyen bir başka sorun ise artık kronikleşmiş hâle gelen Filistin meselesi. ABD, geçmişte her ne kadar İsrail yanlısı politikalara destek verse de İslâm dünyası için kırmızı çizgi niteliğinde olan Kudüs’ün başkent kabul edilmesi gibi meselelerde dengeleri gözetiyordu. Ama Trump döneminde bu dengeler altüst edildi. Biden, bence geri adım atmayacaktır. Ama Biden, Filistinlileri memnun edecek bazı adımlar atması gerektiğini iyi biliyor. Çünkü kaosun derinliğini arttıracak yeni bir çatışma, tüm bölgeyi etkiler. Bu da Biden’in hem işini zorlaştırır, hem de kurması muhtemel yeni dengeleri sarsar. Onun için Biden, Filistinlilerin hassasiyetlerine daha fazla eğilmek zorunda. En azından Trump’tan daha fazla hassasiyet göstermek zorunda.

(Devam edecek…)