Beni ne doktorlar, ne mühendisler istedi

Kaybolan meslekler listesine daha kaç meslek ismi girecek acaba? Çocuklarının doktor, mühendis, hâkim, savcı, öğretmen olmasını istemeyen aile yok. Türkiye’de bu memuriyet düşkünlüğü yüzünden ne tüccar kaldı, ne girişimci. Yabancılar girişim ve yatırım yapacak da bu toprağın insanı orada iş bulacak. Patron kim? Yabancı! Bu kafadakilerin her biri ülkede göçmen ve mülteci istemiyor ya, komik olan da bu!

“KIZIMIZI ne doktorlar, ne mühendisler istedi” diye başlayan meşhur sözü biliyoruz. Bu sözdeki cakanın hesabı, “İstedi de vermedik” ile anlam bulur.

Eğer söz “de vermedik” ekini almasa, kızın ne doktorlar, ne de mühendisler tarafından istendiğini yani kimsenin kızcağıza talip olmadığını belirtir.

Lâtife bir yana, bugünlerde yurtdışına giden bazı doktor ve mühendisler, Türkiye’de o kızı isteyecek ne doktor, ne de mühendisin kalacağını zannediyorlar. Havalimanından yaptıkları paylaşımlarda diyorlar ki, “Türkiye bir doktor/mühendis kaybetti”.

Ama kavrayamıyorlar ki, onların ayrıldıkları yere başkaları geliyor. Yani insan kendini çok da fasulyeden saymamalı.

“Türkiye bir doktor/mühendis kaybetti” diyenlerin ikiz zihniyeti, “Halk cahil bırakıldı” diyenlerinki. Bu mıntıka da dünyanın kütüphanelerinin ders kitaplarından oluştuğunu zannediyor. Ama suç onlarda değil, bu ülkede üniversiteye gitmeden iş sahibi olunamayacağını zannedenlerde. Asıl cahillik budur!

Bazen karşınıza çıkıyordur, diyor ki başlığında, “Kaybolmaya yüz tutmuş meslekler”… Neden kayıp? Müşterisi yok. Talebesi var mı? Talebesi yok. Talebesi var mı ki müşterisi olsun, müşterisi var mı ki talebesi olsun?

Sıkı bir iddiam var: Bundan yirmi yıl sonra Türkiye’nin yemek yerken çok sevdiği ekmeği yapan fırın ustası bulamayacağız!

Çünkü Türkiye, 12 yıllık zorunlu eğitimiyle fırın ustası yetişmesini engelliyor.

Kimilerine göre AK Parti’nin tarım politikası yokmuş da yirmi yılda bu ülkeye hiçbir şey verememiş bu konuda. 12 yıllık zorunlu eğitimle köydeki çocuğu köyde kalıp tarımla ilgilenmesi konusunda hangi tercihi kullanacağına dair özgür bıraktılar mı? AK Parti’ye gelene kadar, Türkiye’de sosyolojik plânı çökerten tonla hükûmet sayesinde kendi tercihini kullanacak ne bir aile, ne bir çocuk kaldı.

12 yıllık zorunlu eğitim, cahillikten kurtarma operasyonu değil, diktatoryal eylem plânıdır.

Kaybolan meslekler listesine daha kaç meslek ismi girecek acaba?

Çocuklarının doktor, mühendis, hâkim, savcı, öğretmen olmasını istemeyen aile yok. Türkiye’de bu memuriyet düşkünlüğü yüzünden ne tüccar kaldı, ne girişimci. Yabancılar girişim ve yatırım yapacak da bu toprağın insanı orada iş bulacak. Patron kim? Yabancı! Bu kafadakilerin her biri ülkede göçmen ve mülteci istemiyor ya, komik olan da bu!

Her ay gittiğim berber, yemeğini yediğim pideci, domates aldığım zerzevatçı, pantolonumu verdiğim terzi ve daha nicesi “Çırak yok!” diyor.

E meslek liseleri var ya?

Bakın bakalım meslek liselilere hangi mesleği icra ettiriyorlar? Ayrıca meslek lisesi çağına gelene kadar çocuk kendi zihniyetini belirlemiş oluyor.

Eskiden bir mağazaya girdiğinizde, tezgâhtar (yani bugünkü deyişle satış temsilcisi) sizi öyle bir ağırlar, öyle bir karşılardı ki o mağazadan muhabbetle ayrılırdınız. Çünkü ona esnaf olmak öğretilirdi. O, esnaf talebesi idi. Şimdi bir alışveriş merkezinde girdiğiniz mağazada, çalışan kişi o mağazanın asıl patronuyla belki de hayatında karşılaşmıyor. Çıraklık görmemiş. Hatta lise, üniversite mezunu olup da neden o mağazada çalıştığını sorguluyor. Bu yüzden suratı asık, kaygılı, bir dakika dahi herhangi bir koltukta oturamadığı için sinirli… Daha sayayım mı?

“Geleceğin meslekleri” diye meslek isimleri sayıyorlar: Yazılımcı, bilişimci, yapay zekâ uzmanı, kod uzmanı… Bunlar mı geleceğin meslekleri? Size söyleyeyim, geleceğin meslekleri de geçmişten gelen mesleklerdir. Berber, fırın ustası, aşçı, kaportacı, terzi, tezgâhtar, nalbur, zerzevat vesaire… 

Sosyoloji masterini yapmış adam niçin Acun’un Survivor’una veya Masterchef’ine katılıyor, sorguluyor muyuz? Türkiye’de bu kadar tarihî kalıntı, yeraltı şehri varken, arkeoloji bölümleri hıncahınç öğrenci alırken niçin İtalyanlar, Almanlar ve İngilizler kazı yapıyorlar? Neden Nusret ünlü ve çok zengin oluyor da evinde oturup Türkiye’nin bilimine hiçbir katkısı olmayan akademisyen “Cahil herifler zengin, bizim hâlimize bak!” diyor?

12 yıllık zorunlu eğitim… Eğitime evvelâ özgürlükle başlanır, “zorunluluğu” öğretmekle değil!