HER ailenin başına geldiği ve gelebileceği türden bir malî darboğaza bir ara biz de girmiştik. O sıra oturduğumuz sitenin aidatını iki ay geriden ödedik.
Bir site toplantısında, sözde site ihtiyacı olarak birkaç parça demirbaş alınacağı söylendi. Masraflarıyla birlikte söz konusu listenin alınıp alınmaması gerektiği oylanırken konuyu reddedenler arasında oyumu kullandım.
Yönetici benim neden reddettiğimi çok merak edecek olmalı ki “Sen de mi istemiyorsun?” diye sordu. Cevabım şöyleydi: “Yapılmasını değil, şu an yapılmasını istemiyorum. Aidatımı zor ödüyorken söylediğiniz demirbaş ücretini nasıl ödeyeyim?”
Bu toplantıdan bir gün sonra, bu yönetici, sitede oturup aidat borcunu ödemeyenleri ifşa edeceğini söyledi.
Söz konusu liste, sitenin girişine asıldı. Listede borcunu ödemeyen sadece iki daire görünüyordu. Biri bizdik.
Yani yöneticiye göre bu iki daire borçlarını ödese, site adeta bir Brooklyn, bir Londra, bir Zürih sitesi olacaktı ama bu ikisi ödemiyorlardı. Bu yüzden de sitede hizmet yapılamıyordu.
Çok utandım ve neden böyle bir şey yaptığını sordum. Dedi ki, “Bizim derdimiz diğerini mahcup etmekti, o sormuyor bunu ama sen soruyorsun”.
Bunun üzerine, varlığına çok ihtiyacımız olan arabamızı sattık ve borcumuzu ödedik. Babam, sağ olsunlar, uzun bir süre arabasını bizimle paylaştı.
Birkaç ay sonra, günlerden bir gün, site mesajlaşma grubunda bir mesaj gördüm. Acil toplanılacaktı. Akşam toplantı alanına indim. Meğer bizim yönetici, aidatları zimmetine geçirmiş aylarca.
Bir ay sonra siteden taşındık. Aniden yaptığımız taşınmayı görenlerin soruları manidardı. Bir çıkışımız vardı ki, Miroğlu ile Zeynep ağır çekimde... O ka!
Bu hatırayı, 31 Mart’ta sözde yerel yönetimler zaferi kazanan CHP’li belediye yönetimleri için özellikle sizinle paylaşmak istedim.
Şu sıralar AK Parti ve MHP’den belediye devralan bütün CHP yönetimli belediyelerin önüne, eski yönetimlerin borçları asılı.
E yani, şair burada ne demek istiyor?
Şairin derdi şiir yazmak değil, göz boyamak.
E boya yapacaksa şair olmasaydı da boyacı olsaydı. Bugün bir boyacının yevmiyesi nereden baksanız bin 500 ilâ 2 bin lira arasında. Şaire kim yevmiye versin?
Elbette borç listelerini görünce, özellikle Devlet’e olan borçları insan sorguluyor.
Belli ki helâl çalışan iş sahibinin, işçinin ve memurun maaşından kesilenler yetim için ayrılıyor. Yetime gidecekleri ise rantçı akbabalar paylaşıyor.
Peki, CHP’li olup devrolmayan veya AK Parti ile MHP’nin devraldığı ama ifşa etmediği belediye yönetimleri borçsuz mu bıraktılar kendilerinden sonrasına?
Hem hiçbir hizmete imza atmayan, hem gırla ödenek alan, hem de sahibi olduğu mülk ve gelirlerden kamuya tek kuruş harcamayan CHP’li ve DEM Parti’nin öncülü belediyeleri bu işin hangi tabakasında sorgulayacağız?
Yeniler bilmez, bu ülke İSKİ’nin nasıl battığını, yolsuzluğun ve zimmete para geçirmenin nasıl ayyuka çıktığını o CHP’li belediyelerle gördü.
Yani tavsiyemiz şu ki, o kadar da şi’ itmeyin CHP’li idareciler. Zira ifşa edenlerin nasıl ifşa olacakları, ne zaman ifşa olacakları öyle hemen bilinemiyor, bir anda patlayıveriyor.