
ŞEHİR,
sadece insanların birlikte yaşadığı bir mekân değil, aynı zamanda etnik, sosyal
ve kültürel grupların oluşturduğu canlı bir varlıktır. Şehrin canlı bir varlık
olmasının en önemli göstergesi, tıpkı bir insan gibi sürekli hareket hâlinde
bulunmasıdır.
Bir insan nasıl doğar, büyür ve ölürse,
şehirler de kurulur, gelişir, köhneleşir ve yıkılırlar.
Geçmişte şehirler, genellikle şehir
devleti niteliğinde idiler. Bu nedenle şehrin yöneticileri her bakımdan bir
kral veya sultanı andırırlardı. Günümüzde ise şehirlerin yönetiminde valiler ve
belediye başkanları söz sahibidirler.
Bugün dünyanın her yanında belediye
başkanları ve valiler merkezî yasalara tâbi olmakla birlikte şehrin gidişatını
belirlemede önemli bir yetkiye sahiptirler. Ülkemizde ise yerel yönetimlerde
yapılan son değişiklikler ile birlikte belediye başkanları, şehrin gidişatını
belirlemede önemli bir konuma gelmiştirler. Bu bakımdan belediye başkanları bir
çeşit şehrin lideri durumundadırlar.
İlk Müslüman filozof olan Farabî, şehrin
kaderinin belirlenmesinde idarecilerin önemli bir rol üstlendiklerini, bu
yüzden birtakım özelliklere sahip olmaları gerektiğini düşünmektedir.
Erdemli şehrin idarecisi, rastgele biri
olamaz. O, doğuştan liderlik vasfına sahip olmalı ve iyi bir eğitimden
geçmelidir. Çünkü erdemli şehri ancak böyle biri idare edebilir.
Erdemli şehrin lideri, on iki özelliği
şahsında cem etmelidir:
1) Lider, her şeyden önce vücutça sağlıklı
olmalı, hiçbir organı eksik olmamalıdır. Çünkü lider aynı zamanda verdiği kararları
uygulayabilecek güç ve kuvvette olmalıdır. Yaşı küçük veya iyice yaşlanmış, güç
ve kuvvetten düşmüş biri liderlik vasfına sahip değildir.
2) Lider, kendisine söylenen bir sözü
eksiksiz anlama ve idrak etme kabiliyetine haiz bulunmalıdır. Çünkü
başkalarının söylediklerini eksik ve yanlış anlayan birisi, eşya ve olaylar
hakkında isabetli kararlar veremez.
3) Lider, gördüğü, duyduğu, anladığı ve
idrak ettiği şeyleri hıfz etme yeteneğine sahip olmalıdır. Hemen hemen hiçbir
şeyi unutmamalıdır.
4) Lider, uyanık ve zeki olmalı; gördüğü
en ufak bir delilin işaret ettiği şeyi kavramalıdır.
5) Lider, zihnindeki bir düşünceyi açık
bir şekilde ifade etmesini bilmeli ve güzel konuşma kabiliyetine sahip
olmalıdır.
6) Lider, bilgi edinmeyi, öğrenmeyi
sevmeli, kendini öğrenmeye adamalı, öğrenmenin zahmetlerini yenmeli ve bunları
eziyet verici bulmamalıdır.
7) Lider, tabiatı gereği doğruluğu ve
doğru insanları sevmeli, yalandan ve yalancıdan nefret etmelidir.
8) Lider, sadece yeme, içme ve şehvet
peşinde koşan biri olmamalı; içki ve kumar gibi şeylerden nefret etmelidir.
9) Lider, yüksek ruhlu olmalı, şeref ve
ululuğu sevmeli, çirkin davranışlardan ve aşağılık duygusundan uzak durmalıdır.
10) Liderin gözünde altın, gümüş ve
benzeri dünyevî şeylerin bir değeri olmamalı, onlara kıymet vermemelidir.
Liderin kişisel çıkar peşinde koşması, mala mülke düşkün olması, toplumu ihmâl
etmesine neden olur.
11) Lider adâletli olmalı ve âdil kişileri
sevmeli, baskı ve zulme bulaşmayıp bunlara sapanlardan uzak durmalıdır. Hem
kendine, hem de başkalarına karşı insaflı olmalıdır.
12) Lider, yapılmasını gerekli gördüğü
işler konusunda kararlı ve azimli olmalı, korku ve zaaf göstermeksizin cesur
olmalıdır. Bir kere karar verdi mi, asla kararından dönmemelidir.
Şehirlerimizin neden perişan hâlde
olduklarını şimdi anladınız mı? Bugün şehirlerimizi yöneten belediye
başkanlarının kaçı bu özelliklere sahip ki?