Bayramlık

Yalnızların, gariplerin, hasret çekenlerin, dertlilerin, müminlerin bayramı mübârek olsun. Ve hatta İslâm’ın güzelliklerini henüz keşfedememiş kalplerin de bayramı mübârek olsun. Olsun ki, o güzelliği bulsunlar inşallah!

HER bayram yalnızlar gelir insanın aklına. Memleket hasreti çekenler… Büyüklerini, sevdiklerini ahirete uğurlamışlar… Şehit yakınları… Memleketlerinden kopmuş, başka diyarlara hayat bulmak ümidiyle yol almış göçmenler, mülteciler… Savaş mağdurları… Garip İslâm beldeleri… Filistin, Mescid-i Aksâ…

Her bayram bunlar sıralanır zihnimizde ve kalbimizde…

Bu rikkat, Rabbin mübârek zamanlarının verdiği bir özellik olsa gerek. Çok zaman temas etmediğimiz nice elzem husus, böyle günlerde aklı meşgul eder durur. Belki de duâlarımıza dâhil etmemiz gerektiğine bir işarettir.

Öpülecek bir el, harçlık verilecek bir çocuk, aranıp hatırı sorulacak bir büyüğümüz varsa, elhamdülillah. Fakat insan bu kâinatta asla yalnız değil. Her zaman el uzatılabilecek birileri vardır. En nihayetince bayram verincedir, sevincedir… Vermek ve sevmek gerek. Kim olduğuna bakmadan…

Bir yandan da her Kurban Bayramı’nda dönüp dolaşan birtakım karalama hareketleri de var. Esefle anıyorum onları da.

Haberler sahiplerinin elinden kaçan kurbanlıkları haber yapmada yarışırlar. Ya da acemi kasapların hâllerini… Sanki bu ve benzer aksaklıklar hayatın akışında yokmuş da Kurban Bayramı sebep olmuş gibi… Var etmek istedikleri algı bu. Fakat akılcı olmadığından çok da tesirli değil.

Trafik kazaları da ayrı bir bayram başlığı… Bayramla gelen tatilleri fırsat bilenlerin tıkadığı yollar da bayrama bağlanır. Bayram olmasa trafik sıkışmayacak, kazalar olmayacak algısını yayma girişimleri…

Her şey bir yana, bayram güzel şey! Bildiğimiz, gördüğümüz güzelliklerinin yanı sıra, daha algımızın yetişemediği başka mucizeler var Rabbin bayramlarında. Meselâ o gün doğan güneş, o gün esen rüzgâr, o gün uçan kuşlar aynı mı? Onlar hep bayramlık. Ama görmek için gözleri kapatıp gönül gözüyle bakabilmek lâzım. Onun için de evvelâ Rabbin bu bayramlarda bizim için murâd ettiği değerleri, güzellikleri anlamak gerek.

Meselâ ilginç bir bilgi olarak Kurban Bayramı, et yeme bayramı değildir. Evet, kesinlikle bayramın ilk on anlamı içinde yer almıyor. Belki 11, 12’nci sırada olabilir, zorlarsak; çünkü Kurban Bayramı, önce Rabbine yaklaşmanın eylem hâlidir. O’na yakınlaşabilmek için bir fırsattır. Sonra O’nu yücelterek kalbinde kulluğu keşfetmendir. Teslimiyettir. Ve elbette paylaşmak, yedirmek ve vermektir. Bayramlar ben ya da bana değildir. Bayramlar sen ve sanadır. Hep bir başkasına el olmak amacıyla gelir bayramlar. Namı diğer Fıtr Bayramı’nda (Ramazan Bayramı) olduğu üzere…

Arapça “kurb”, “yakın olmak” mânâsına geliyor. Kurbiyet, Allah’a yakınlık… Kelimelerin derin anlamları, daha ziyade mealleri bakımından ele alındığında âlimler “kurbiyet” kavramının Allah’a gayretle yakınlaşmak anlamını öne çıkarıyorlar.

Velhasıl bütün farz ibadetler bizi Yaradan’a yaklaştırır, bu bizim kulluk çabamızla ama muhakkak O’nun inayetiyle var olabilir. Kulluğu keşfetmek ve Allah’a yakınlaşmak da insanı insan yapar. Kötülüklerden ve fesatlıktan kalbi temizler, yanlışa meyletmekten, hak ve bâtılı ayırt edemeyecek bir kalp körlüğüne duçar olmaktan muhafaza eder. Yani kurban kesmek öyle sadece hayvanı kesip de etini yemek ve bunu toplu hâlde yaptığımız için adına bayram demekle eşdeğer değildir.

Şöyle bir sır vereyim:

Hiç aklına yatmasa da, hiç kalbine uymasa da, hiç deneyimlememiş olsan da İslâm’ın beş şartını yerine getirmekle başla işe! Sonra, daha önce hak gördüklerinin bâtıl olduğunu, her şeyin derinlerde mucizevî anlamları olduğunu keşfedeceksin. Bunu bir mahlûk olarak sen başarmayacaksın. Ama sen bu ibadetlerle kullukta bir gayret göstereceksin ve aklın da, kalbin de O’nun rahmetiyle her şeyi net ve derinden görmeye başlayacak…

Aklını ve kalbini ikna edemiyorsan bile önce sana emrolunana uy, aklın ve kalbin de doğruyu bulacaktır.

Yalnızların, gariplerin, hasret çekenlerin, dertlilerin, müminlerin bayramı mübârek olsun. Ve hatta İslâm’ın güzelliklerini henüz keşfedememiş kalplerin de bayramı mübârek olsun. Olsun ki, o güzelliği bulsunlar inşallah!