
ÇAĞAN Irmak’ın izleyenleri gözyaşlarına boğan filmlerindendir “Babam ve Oğlum”.
“Açeydim gollarımı, ‘Getme’ diyeydim” repliğiyle Çetin Tekindor gelir gözlerimizin önüne.
Çağan Irmak yapıtlarından en çok “Ulak”ı severim ben. Ama tabiî ki “Babam ve Oğlum” da güzeldir.
Nereden aklıma geldi bu film? Şuradan:
“Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu bugün buradadır. Sizin bilmediğiniz ama bizi yakından tanıyanların, dostlarımızın, yol arkadaşlarımızın iyi bildiği bir şeyi bu kürsüden sizlere ifade edeceğim. Ekrem İmamoğlu ile baba-oğul ilişkisi gibiyiz. Kendisi CHP’nin evladı olduğu kadar benim de evladımdır, ona sahip çıkmak benim de boynumun borcudur. Şimdi saraycılara sesleniyorum. Çekin arabanızı, bu kantar sizi çekmez.”
Böyle söyledi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, biz de söz konusu ifadeleri dinlerken kollarını açıp “Gitme!” demesini bekledik hâliyle Ekrem İmamoğlu’na.
Peki, İmamoğlu nereye gidebilirdi?
İyi Parti’ye mi?
Meral Akşener’in kucağına mı?
Peki, CHP’li seçmen bunu affeder mi?
Aşk her şeyi affeder mi?
Dersin, zamanla geçer mi?
Güzel günlerin hatırına? Ha?
Muharrem İnce’yi ihtiras düşkünü, Mustafa Sarıgül’ü deli ilân edenler İmamoğlu’nu ne yapmaz?
Evvelki gün eşiyle yediği baş başa yemeği kimler servis etti medyaya? Daha önce de zilzurna sarhoşken magazincileri karşısında görmüştü İmamoğlu, hatırladınız mı?
Kendi safındakine ahlâklı davranmayan bize ne yapmaz arkadaş?! Vallahi bunlardan korkulur.
Öyle bir satranç oynuyorlar ki, bu şunun atını yiyor, o bunun filini yiyor. Sürekli atak, sürekli hile…
Böyle olunca, bize çekirdeği alıp seyretmek kalıyor. Seçim gününe kadar ellerinde taş kalmayacak birbirlerine atmaktan. En sonunda hep beraber Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yüklenirler, olur biter. Ne olacak?
***
Asgarî ücret 8 bin 500 lira oldu
Asgarî ücretin yeni seviyesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı.
Net maaş en az 8 bin 500 Türk lirası olacak 2023 itibariyle.
Aylardır aslında bu rakam sayıklanıyordu ama rantçılar bütün piyasaları yükselttiği için bir ara suskun bir ortam oluşturup farklı rakamlar da söylendi.
Türk-İş Başkanı “8 bin 500’lerden bahsediliyor, sonra bu bize zarar veriyor. Her şeye zam yapılıyor” diye şikâyetçi olmuştu, açıklamadan bir gün önce “Teklif en az 9 bin lira olmadan masaya oturmayız” dedi.
Kuvvetle muhtemel sözündeki güncellemeyi, şikâyet ettiği durumdan dolayı yaptı.
Zira aracılar her şeyin piyasasını yükseltmeye devam ediyorlar.
Türkiye’de emlakçıları denetleyen bir mekanizma yok meselâ. Net!
Örneğin İstanbul Kurtköy metrosu açılır açılmaz medyaya şöyle bir haber düşüyor: “Kurtköy’de kiralar yüzde 25 arttı. Emlakçılar kiraların yükseldiğini belirtiyorlar.”
Emlakçılar birkaç saat içerisinde bütün ev ve dükkân sahiplerine ulaşıp zam yaptıklarını mı öğrendi? Yoksa o zamları metro inşaatı tamamlanmadan evvel çoktan düşünmüşler miydi?
Bir asgarî ücret değil, ikisi bile yeterli gelmiyor ev kirasına. Ne yiyip içecek kiracı? Çocuk yapacak da, onu okutacak da… Kültür sanat faaliyetleri ha? Kitap okumak ha? Teknoloji erişimi? Hayâller ve hayâller…
8 bin 500 liranın belirlenmesi bence kolaydı. Şimdi bu ücreti verecek işveren için her şey zor. Bu ücreti alıp kiradan gıdaya bir sürü zamla uğraşan vatandaş için her şey daha da zor.
Denetim?
Ticaretten sorumlu bir bakanımız var, her gün ihracat rakamı açıklayıp duruyor. Devam etsin bakalım…