B-21 mi, Kızılelma mı?

2023 sonrasında nanoteknolojideki sızıntılar çözülür, TOGG, Kızılelma ve MMU devrede olursa, Türkiye dördüncü sanayi devrimini başarıyla sonuçlandırır. Böyle bir Türkiye, Selçuklu ve Osmanlı’dan daha güçlü hâle gelir.

DÜNYAYA hükmeden ülkelerin, zamanında bilim, teknoloji ve medeniyete sahip çıkıp lider olan ülkeler olduğu görülür. Bilim ve teknolojide ileri gidip medeniyetten yoksun olan ülkelerinse zamanla tarih sahnesinden çekildiği bir vakıadır. Bu durumun tersi de doğrudur.

Son asırlarda sanayi devrimlerini başaran ülkelerin dünyaya hükmettikleri açıktır. Osmanlı ve Türkiye, ilk üç sanayi devrimini başaramadığı için sıkıntılar yaşamıştır. Onca atılım, onca gayret ve başarıya rağmen ne Osmanlı, ne de Türkiye ilk üç sanayi devrimini başarabilmiştir. Bunun sonucunu da acı bir şekilde yaşamıştır.

ABD ve Avrupa’nın ilk üç sanayi devriminde başarılı olduğu söylenebilir. Bunu Japonya ve benzeri ülkeler takip etmiştir. Rusya şimdiye kadar ABD ile baş başa gitmeyi son asırda başarabilmiştir. Şimdilerde sivrilen Çin ve Güney Kore de bu ligde bulunuyor.

Bu ülkelerin sivrilmesinde en önemli etken, sanayi devrimlerinin toplu bir şekilde başarılmış olmasıdır. Osmanlı ve Türkiye’nin başaramamasının nedeni bu alanlarda yatırım yapmamaları değil, kalkınma ve sanayi devrimlerinin her alanda toplu bir şekilde gerçekleştirilememesidir. Bu durum günümüzde de geçerlidir.

Günümüzde dördüncü sanayi devrimi yaşanıyor. Bu devrimin üç aşaması bulunuyor: Doğum, gelişme ve olgunlaşma evresi. Şimdi ilk evrenin sonlarına yaklaşıyoruz.

Dördüncü sanayi devriminin iki ana omurgası bulunuyor: Dijital teknoloji ve nanoteknoloji… Türkiye, dijital teknoloji açısından dünyanın ilk beş ülkesi arasında yer alıyor.

Türkiye’nin dördüncü sanayi devrimi ayağındaki en zayıf yönü nanoteknoloji ve hak görünümlü küfrün bu alana sızmış olmasıdır. Türkiye’nin ilk üç devrimde gerek ve yeterli şartları sağlayıp da sanayi devrimlerini başaramamasındaki neden şimdi de mevcut. Mayıs 2023 Seçimleri sonrası Devlet bu alana el atmaz ise dördüncü sanayi devriminin olumsuz neticelenmesi de mümkün. Bu nedenle bu boşluk en acil şekilde doldurulmalı. Zira bu boşluk maalesef hâlâ sızıntılar tarafından yönetiliyor.

Türkiye, dijital teknolojide dünyanın ilk beş ülkesinden biridir. Bu devasa bir atılımdır. Yerli ve millî insansız araçların hayatımıza girmiş olması ve bunların savaşlarda başarı göstermesi gelecek yıllarda savaş tekniklerinin bu yönde olmasını zorunlu kılmıştır. İnsansız deniz, kara ve hava araçları gelecek yüzyılın savunma sanayiinin omurgasını oluşturacaktır. Türkiye de burada yarma operasyonu yapmaktadır.

Böyle bir aşamada ABD B-21 Raider ile savaş canavarı bir nükleer silah taşıyan uçak yaptı. Bu uçak 15 adet F-16 uçağı fiyatına eş değerdir. Diğer adı “hayâlet uçaktır”. Hızı çok yüksek olmasa bile aerodinamik ve yüzeyinde bulunan kaplama malzeme ile radara yakalanması çok güçtür. Ancak bu uçakları insan kullanmak zorundadır. İnsansız bir hava aracı değildir.

B-21 Raider bombardıman uçağının 2026-2027 yılına kadar hizmete girmesi bekleniyor ve ABD Silahlı Kuvvetleri bundan yüz adet envanterine katmak istiyor. Uzun menzilli olması ve yüksek silah taşıma kapasitesi cazip yönlerinden biri. Bu uçağın öncüsü B-2 olup, onun da atası uçan kanat olan Türk yapımı THK-13’tür.

THK-13 yapıldığında “Düştü”, “Uçamıyor” gibi çok sayıda yalan yanlış haber yapıldı. Devrim otomobili de 3 tane yapılmıştı. Bilindiği üzere tedbir amacıyla bir tanesine benzin az konulmuştu. Ama dönemin Cumhurbaşkanı diğer Devrim arabasıyla tören alanına ulaşmıştı. Dönemin gazeteleri bunu yazmadı.

THK-13 ve Devrim otomobili tarih oldu. Günümüzde TOGG, Kızılelma ve MMU ise tarih yazacak. ABD ve diğer hainlerin dertleri en azından bu üç projeyi durdurmaktır. Bunun en kolay yolu, bu üç projeyi hayata geçiren iradenin ortadan kaldırılmasıdır. Bunun için var güçleriyle çalışacaklardır. ABD ve diğerleri buna mecbur olduklarına inanıyorlar. Bu durumu Kızılelma üzerinden anlatalım.

B-21 hayâlet uçak, elbette teknoloji harikası bir uçaktır. Eleştirilecek yönü çok fazla yok. Sadece hızı düşük, maliyeti çok yüksek ve insan kullanımıyla uçabilir.

Kızılelma ise bir efsane olacaktır. Zira Millî Muharip Uçak, F-15 ve F-35 karşıtı bir uçak olduğu için oradaki olay çözülmüş durumdadır. Kızılelma ve B-21 birbirinin rakibi gibi görünmese de savaş esnasında aktif rol oynayacak iki rakip uçaktır. Kızılelma, B-21’den iki kat daha hızlı uçabilir ve hareket kabiliyeti çok yüksek. Üstelik insansız ilk savaş uçağıdır. İHA ve SİHA’lar ile desteklendiğinde Kızılelma, B-21’in harekât alanını hem daraltır, hem de hamle yapmasını önler.

Bu nedenle ABD, İngiltere, Fransa, İsrail ve diğer ülkeler Kızılelma’yı yapan iradenin olmamasını istemektedir. Bu nedenle her yönden Türkiye’nin iç işlerine karışmak istiyorlar. 2023 Seçimlerine de bu nedenle yön vermek istiyorlar. 2023, bu nedenle Türkiye’nin en kritik seçimlerinden biridir.

2023 sonrasında nanoteknolojideki sızıntılar çözülür, TOGG, Kızılelma ve MMU devrede olursa, Türkiye dördüncü sanayi devrimini başarıyla sonuçlandırır. Böyle bir Türkiye, Selçuklu ve Osmanlı’dan daha güçlü hâle gelir.