Azerbaycan izlenimleri

Ağdam ve tabiî tüm işgal bölgesindeki yerleşim merkezleri harabeye dönmüş, numune olabilecek tek bir bina bile sağlam kalmamış, şehirler ve köyler tamamen talan edilmiş durumda. Evlerin sadece taş duvarları kalmış. Çatı, kapı ve pencereler sökülerek götürülmüş veya çapulculara yok pahasına satılmış. Ne hazindir ki, 100 bin nüfuslu Ağdam, hayâlet görüntüsü oluşturan bir harabeye dönüşmüş…

TÜRKİYE İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Karabağ İnsan Hakları Gözlem Grubu ile birlikte, İkinci Karabağ Savaşı öncesinde, sırasında ve sonrasında meydana gelen insan hakları ihlâlleri dolayısıyla savaş bölgeleri ve Azerbaycan’ın muhtelif kesimlerinde incelemelerde bulunduk.

27 Eylül 2020 tarihinde Ermenistan ordusunun Azerbaycan’ın sivil yerleşim yerlerine yaptığı saldırılar ile başlayan İkinci Karabağ Savaşı, 10 Kasım 2020 tarihinde Rusya’nın arabuluculuğu üzerine iki ülke arasında imzalanan ateşkes antlaşmasıyla son bulmuştu.

Savaş sırasında, Ermenistan’ın hem Karabağ, hem de Azerbaycan’ın diğer bölgelerinde Uluslararası İnsancıl Hukuku ve Uluslararası İnsan Hakları Hukuku’nu hiçe sayan saldırıları sonucu meydana gelen insan hakları ihlâlleri, ülkemizde de kaygıyla izlenmişti. Ermenistan’ın sivil yerleşim yerlerine, ibadethanelere, hastanelere, okullara ve tarihî ve de kültürel mekânlara yaptığı saldırılarda yüzlerce sivil yaşamını yitirmiş ve birçok mesken de kullanılamaz hâle gelmişti.

Bu kapsamda TİHEK, Karabağ Savaşı dolayısıyla yaşanan insan hakları ihlâllerini yerinde görüp incelemek ve raporlamak amacıyla bir girişim başlatmıştı. Biz de bu ziyarete Türk Kızılay Mamak Şubesi olarak iştirak ettik ve başta belirttiğimiz üzere, Azerbaycan Cumhuriyeti İnsan Hakları Komiserliğinin (Ombudsmanlığı) daveti üzerine, 28 Haziran-2 Temmuz 2021 tarihleri arasında, alanında uzman akademisyenlerin de yer aldığı TİHEK Karabağ İnsan Hakları Gözlem Grubu ile birlikte Azerbaycan’a bir ziyaret gerçekleştirdik.

Heyetimiz ilk önce, 1993 yılındaki bağımsızlık ilânının ardından uğradığı Rus İşgali esnasındaki katliamda şehadet şerbetini içenlerin defnolunduğu Azeri Şehitliği’ni, bu ziyaretin ardından da Osmanlı’nın Kafkas cephesinde kahramanca mücadele eden şehitleri ziyaret etti.

 

1990 Azerbaycan Millî Mücadele Şehitliği

Bu kapsamda heyetimiz öncelikle, Azerbaycan temasları sırasında 29 Haziran 2021 tarihinde, Azerbaycan Cumhuriyeti İnsan Hakları Komiserliği (Ombudsmanlığı) yetkilileriyle bir araya geldi ve iki kurum arasında işbirliğinin geliştirilmesi, iyi uygulama örnekleri ve tecrübe aktarımının sağlanması, insan hakları konusunda eğitim programlarına katılım sağlanması ve ortak araştırma faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi, ortak bilgi ve farkındalık arttırma faaliyetlerinin düzenlenmesi konularını ele alan bir mutabakat zaptı imzaladı.

İmza töreninden sonra Azerbaycan Ombudsmanı Sayın Sabina Aliyeva ve o günkü TİHEK Başkanı Sayın Süleyman Arslan, ortak bir basın toplantısı gerçekleştirdiler.

Heyetimizin bir sonraki durağı ise, Azerbaycan Cumhuriyeti Millî Meclisi oldu. Bu ziyaret esnasında Millî Meclis Başkan Yardımcısı Fazail İbrahimli ve beraberindeki yetkililer ile bir görüşme gerçekleştirilip, çeşitli konularda bilgi alındı.

Heyetimiz, Meclis’teki temaslarının ardından, Birinci Karabağ Savaşı sonrasında mayın temizleme faaliyetleri için kurulan ANAMA’yı (Azerbaijan National Agency for Mine Action; Azerbaycan Mayın Arama Ulusal Ajansı) ziyaret etti. Heyetimiz, ziyaret kapsamında ANAMA Başkanı Sayın Vugar Suleymanov ile görüştü. Görüşmede Başkan Süleymanov, Heyetimize Birinci ve İkinci Karabağ Savaşları sırasında Ermeni güçleri tarafından Karabağ bölgesine yerleştirilen mayınlarla ilgili kapsamlı bir sunum yaptı.

ANAMA’nın diğer faaliyetlerine ilişkin ayrıca bilgiler de veren Suleymanov, kısaca, ANAMA’nın hedefleri arasında sınır hatlarındaki mayınların temizlenmesi, tehlikesiz bir yaşamın tahsis edilmesi, sınır güvenliği, yol açma faaliyetleri, demiryolu açma çalışmaları olduğunu belirtti. Ziyaret esnasında, özellikle işgalden kurtarılmış bölgelerin mayınlardan temizlenebilmesinin uzun zaman alacağı ve bu faaliyetin Azerbaycan’ın en öncelikli meselelerinden birini oluşturduğu görüldü.

Heyetimiz ANAMA’daki temaslarının ardından, akşam saatlerinde Bakü Büyükelçimiz Sayın Cahit Bağcı’nın daveti üzerine Bakü Büyükelçiliğini ziyaret etti. Ziyarette heyet üyeleri, TİHEK Karabağ İnsan Hakları Gözlem Grubu ve grubun Azerbaycan ziyareti hakkında Sayın Bağcı bilgilendirildi. Görüşmede heyet ayrıca, Azerbaycan’daki mevcut durum hakkında Sayın Büyükelçi’den bilgi aldı.

Aynı gün Türk Kızılay Azerbaycan Delegasyonu Başkanı Sayın Semih Paslı’dan Azerbaycan faaliyetlerini içeren bir sunum aldı, gayretli çalışmaları teşvik edildi.

 

Domuz ahırı yapıp kaçarken yaktıkları bir cami.

***

Heyetimiz, programın ikinci günü olan 30 Haziran 2021 tarihinde sahada incelemeler yapmak üzere, 30 yıldan uzun bir süre Ermeni güçlerinin işgali altında bulunan ve İkinci Karabağ Savaşı sırasında işgalden kurtarılan Ağdam rayonuna bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin ilk durağında Ağdam şehrinin yeniden inşâsıyla ilgili yapılan plânlamalar hakkında yetkililerden bir brifing alan Heyetimiz, Ağdam’daki Cuma Camisi’ni ziyaret etti. Burada, dinî mekânların tahrip edilmesinin büyük bir insan hakları ihlâli olduğu belirtildi. TİHEK Başkanı Arslan ve bendeniz ayrıca, Ağdam’daki çevre, kültür ve medeniyet katliamına ilişkin olarak Azerbaycan’ın resmî televizyon kanalı Az TV’ye birer röportaj verdik.

Röportajda Türk Kızılay Azerbaycan faaliyetleri ve diğer uluslararası faaliyetlerimiz hakkında bilgi verip Ermenilerin yaptığı zulmü kınadık. BM ve diğer uluslararası kurumların Ermenistan’a baskı yaparak döşenen mayınların haritalarını vermeleri gerektiğini vurguladık.

Heyet, Cuma Camisi’ndeki incelemelerinin ardından, Ermenilerin uzun süre ahır olarak kullandığı, içerisinde domuz beslediği, Ağdam’ı kaybettiği anlaşılınca da yakıp yıktığı Gıyaslı Mescit’i ve Karabağ Hanlığı’nın kurucusu Penah Ali Han’ın ikâmet ettiği ve türbesinin de bulunduğu külliyede incelemelerde bulundu.

Penah Ali Han Külliyesi’nde yapılan incelemelerde, Azerbaycan’ın önemli kadın şairlerinden Hurşid Banu Natevan’ın mezarının Ermeni güçleri tarafından açıldığı, na’şının mezardan çıkarılıp götürüldüğü ve mezarın tahrip edildiği, heyet tarafından müşahede edildi.

(Heyetimiz, Ağdam’ın muhtelif bölgelerinde de incelemelerini sürdürmüş ve yaşanan tahribatın boyutunu ortaya koymak adına birçok veri toplamıştır.)

Karabağ’ın diğer bölgelerinde olduğu gibi Ağdam’da Ermeni güçleri tarafından çok sayıda mayın yerleştirildiği için, Heyet’in bazı bölgelerde incelemeler yapmasına müsaade edilmedi. Zaten gerek Ağdam ve gerekse işgalden kurtarılan bölgelere sivil girişine, henüz mayın tehlikesi sebebiyle müsaade edilmiyor. Görünen o ki, 5-6 seneye kadar yani bölgeden mayınlar temizlenmeden bu müsaade çıkmayacak.

Özetle söylemek gerekirse, Ağdam ve tabiî tüm işgal bölgesindeki yerleşim merkezleri harabeye dönmüş, numune olabilecek tek bir bina bile sağlam kalmamış, şehirler ve köyler tamamen talan edilmiş durumda. Evlerin sadece taş duvarları kalmış. Çatı, kapı ve pencereler sökülerek götürülmüş veya çapulculara yok pahasına satılmış. Ne hazindir ki, 100 bin nüfuslu Ağdam, hayâlet görüntüsü oluşturan bir harabeye dönüşmüş.

 

100 bin nüfuslu Ağdam'dan geriye kalan tek bina; yakmışlar, yıkamamışlar.

***

Saha incelemelerinin ikinci durağı, İkinci Karabağ Savaşı sırasında Ermeni saldırılarının hedefi olan Terter rayonu oldu. Terter Valisi Müstegim Memmedov, heyetimizi karşıladı ve savaş sırasında Terter’de yaşanan gelişmelere ilişkin bilgi verdi. Resmî kayıtlara göre savaş esnasında Ermeni ordusunun Terter’deki sivil yerleşim birimlerine yaptığı saldırılar sonucunda biri çocuk ve biri de kadın olmak üzere 16 sivil yaşamını yitirmiş.

Bunun yanında, saldırılarda 508 tarla zarar görmüş ve yaklaşık bin tane küçükbaş hayvan telef olmuş. Heyetimiz, Terter’deki incelemeler kapsamında, savaş sırasında füzelerle vurulmuş ve büyük bir tahribata uğramış bir pamuk işleme fabrikasını, iki pamuk deposunu ve sivillere ait evleri ziyaret ederek konuya ilişkin olarak yetkililerden bilgi aldı. Ermeni güçleri Terter’e üç adet yasaklı Smerç füzesi fırlatmış ve yapılan incelemelerde bu füzelerin bazı parçalarının şehrin merkezinde yer aldığına şahitlik edilmiştir.

Heyetimiz, Ermenistan saldırılarından zarar gören Terter’e bağlı Sehlebad köyünü de ziyaret etti. Savaş alanlarının çok gerisinde olmasına rağmen saldırılardan zarar gören köyün mezarlığında gözlemlerde bulunuldu. Mezarlıkta yapılan incelemelerde, atılan füzeler sonucunda birçok mezarın zarar gördüğü tespit edildi. Öyle ki, 44 Gün Savaşı sırasında mezarlıkta defin işlemi yapılırken dahi Ermeniler füze saldırısında bulunmuşlar. Terter Valisi’nin aktardığına göre, bu saldırılar sonucunda 4 sivil yaşamını yitirirken, 4 sivil de ağır şekilde yaralanmış.

Ayrıca Azerbaycan heyetindeki yetkililere, Ermenilerin tarihe, doğaya ve insanlığa yaptığı bu zulmün nesiller boyu anlatılabilmesi için açık hava müzeleri yapılması önerisinde bulundum. Şehirlerin bir kısmı bu hâlleri ile saklanmalı, dünyaya ve gelecek nesillere gösterilerek her şey anlatılmalı. Önerimiz ilgi ile karşılandı.

Ziyaretlerimiz neticesinde gördük ki, sözde soykırım mücadelesi veren Ermenistan, gerçek soykırım yapan ve yapmaya devam eden de Ermenistan!

Yeryüzünde bunlar kadar zalim ve kindar bir topluluk bulmak çok zor…

 

Miktat Genç, Türk Kızılay Mamak Şube Başkanı