Asya-Avrupa yük taşımacılığının köprüsü: Türkiye

Asya ile Avrupa yük taşımacılığının yeni omurgası/rotası Türkiye’den geçen Demir İpekyolu’dur. Süveyş Kanalı’nın tıkanmasıyla yeniden ilk sıralara oturan Türkiye, aslında olayın da merkezinde yer alan birinci aktör konumundadır. Tam bu aşamada emekli amirallerin çıkışı, Kanal İstanbul projesinin durdurulması ve geçen Demir İpekyolu’nun güzergâhının değiştirilmesini amaçlamıştır.

KOVİD-19 ilk önce Çin’de çıktı, ilk önce Çin engelledi. Şimdi Çin dünyaya aşı satıyor. “Yeni dünya düzeni”, Baba Bush tarafından 11 Eylül 1990 tarihinde Körfez Savaşı sırasında dillendirildi, Oğul Bush tarafından 11 Eylül 2001 tarihinde ise işleme alındı.

Demokrasilerde politikaya yön veren millet iradesi olsa da etkinliği en fazla olan oluşum ekonomidir. Bir tercih millet iradesiyle tecelli ederken, ekonomi ile ayakta durur.

Ekonominin bel kemiği ise sanayi ve ticarettir. Ticarileşmiş ürünlerin tüketiciyle buluşması, şirketlerin can damarını oluşturur. Ürünlerin kalite ve güvenden ödün vermeden tüketiciyle buluşmasında en önemli noktalardan biri de hiç şüphesiz ulaşımdır.

Doğru ürünün doğru tüketiciyle buluşması günümüz küçülen dünyasında artık sorun olmaktan çıkmak üzeredir. Bir ay gibi kısa sürede dünyanın her yerinden ürünlerin elinize ulaşması mümkündür.

Pazarda ayakta kalmanın yolu, ürünün kalitesinin yanında tüketiciye daha kısa sürede ve emin bir şekilde ulaştırılmasından geçmektedir. Ulaşım ürünün fiyatını da etkilediğinden, dünya birkaç deniz ana ulaşım damarına ulaşmıştır. Bunlardan bazıları Süveyş Kanalı, Cebelitarık Boğazı, Hürmüz Boğazı, Malakka Boğazı, İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı’dır.

Süveyş Kanalı Kızıldeniz’i Akdeniz’e, Cebelitarık Boğazı Akdeniz’i Atlas Okyanusu’na, Hürmüz Boğazı Basra Körfezi’ni Umman Körfezi’ne, Malakka Boğazı Hint Okyanusu’nu Büyük Okyanus’a ve İstanbul/Çanakkale Boğazı Karadeniz’i Akdeniz’e bağlar.

Petrol, Hürmüz Boğazı’ndan geçerek Hint Okyanusu’na, oradan da Süveyş Kanalı’nı geçerek Akdeniz’e ulaşır. Tersi yönde ise petrol, Hint Okyanusu’ndan Malakka Boğazı ile Büyük Okyanus’a ve Amerika kıtasına ulaşır.

Süveyş Kanalı’nda karaya saplanan “The Ever Given” ticaret yük gemisinin ardından hemen dünya ekonomisine olan etkileri hızla konuşuldu. Çünkü her yıl yaklaşık yirmi bin civarında geminin geçtiği, Asya ve Avrupa arasında ticarî gemilerin en önemli güzergâhlarından biri konumundaki bir geçiş yeridir bu kanal.

Mısır’ın Osmanlı idaresinde olduğu dönemde Osmanlı Devleti’nin Mısır Valisi olan Said Paşa Payitaht’tan onay haberi gelmeden Fransız bir şirketin kanal projesini onayladı. Projede İngiltere yer almıyordu. Said Paşa kanal projesini tamamlayamadan âniden ölüverdi. Fransız şirketi tarafından başlatılan Süveyş Kanalı, dönemin Mısır Valisi İsmail Paşa zamanında 1869 yılında tamamlandı.

Süveyş Kanalı’nın açılışında yer almadığı için şiddetle karşı çıkan ve bu uğurda canhıraş çalışan İngiltere, 1882’de Mısır’ı işgal ederek Süveyş Kanalı’nın kontrolünü ele geçirdi. Şimdilerde Türkiye-Mısır ilişkilerinin ne derece önemli olduğuna buradan da bakılabilir.

Basra Körfezi’ne kıyısı olan ülkeler Kuveyt, Irak, Suudi Arabistan, Bahreyn, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve İran’dır. Burada sıkıntılar hiç bitmez. Son yıllarda Türkiye-Katar ortaklığı ABD’nin kursağında kaldı. ABD’nin canı yandı.

***

Orta Doğu’da kaosun mimarı Baba Bush’tur. 11 Eylül 2001’de New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’ne (İkiz Kuleler) saldırının ardından Orta Doğu’yu kan gölüne çeviren ise Oğul Bush’tur. “Yeni dünya düzeni” kavramı 11 Eylül 1990’da Baba Bush tarafından Körfez Savaşı sırasında dillendirilmiştir.

ABD tarafından desteklenen Saddam ile Irak’ın Kuveyt’i işgal etmesiyle başlayan 1990’daki girişim, yine ABD tarafından Saddam’ın 2006 yılında idam edilmesiyle noktalandı. ABD bölgede kalıcı hâle geldi. Ardından Rusya da bölgeye intikal etti. Yeni hedef, Irak ve Suriye’nin kuzeyinde Kürt görünümlü bir Yahudi devleti kurmaktı.

Özal’a haber vermeyen ABD Kuveyt’e girmiş, Türkiye’ye F-16 satarken kendisi savaşta F-15 kullanmıştır. F-16 tek motorlu, F-15 çift motorlu ve harekât kabiliyeti daha yüksek bir uçaktır. Benzer şekilde Suriye ve Irak kuzeyinde binlerce tır silah yığan ABD, 50 bin terör örgütü mensubunu eğiterek Türkiye’nin güneyinde terör/Yahudi devleti kurma hedeflerini gütmeye devam ediyor.

İçeride Türkiye’ye “Mısır ile aranızı düzeltin” diye ses çıkaranlar, Mısır ile yakınlaşmayı şimdi de eleştirmeye başladılar. Bu yetmiyormuş gibi, Libya’da Batı’nın kursağında kalan ve darbeyi engelleyen Türkiye’ye en büyük eleştiri de içeriden gelmektedir.

***

Asya ve Avrupa arasında ticarî gemilerin en önemli güzergâhlarından biri olan Süveyş Kanalı, ticaret ulaşımını yeniden dünya gündeminin ilk sırasına oturttu. Türkiye’den Çin’e ilk ihracat treni yola çıkarak 2 kıta, 2 deniz ve 5 ülke geçip Pekin’e ulaştı. Londra’dan Pekin’e kesintisiz demiryolunun stratejik kavşağında ise 1071’den beri bu toprakları yurt edinen Türkiye bulunuyor.

Londra-Pekin deniz taşımacılık süresi denizde 45 günken, kara ile arası 7 bin kilometre kısalarak 15 güne indi. Türkiye iki defa Demir İpekyolu’nu kullanarak test etti ve güven verdi. Ne tuhaf ki, İngiltere tam olarak Demir İpekyolu öncesinde Avrupa Birliği’nden ayrıldı. Hızlı trenler ile yakın gelecekte Londra-Pekin arası 48 saat olacak.

Demir İpekyolu, Asya ve Avrupa kıtalarına İstanbul’daki üçüncü köprüden geçiyor. Şimdilerde bir daha boğaz altından demiryolu inşâ ediliyor. Gezi’de işte bunun için üçüncü köprüye karşı çıktılar. Marmaray’a bunun için karşı çıktılar.

Asya ile Avrupa yük taşımacılığının yeni omurgası/rotası Türkiye’den geçen Demir İpekyolu’dur. Süveyş Kanalı’nın tıkanmasıyla yeniden ilk sıralara oturan Türkiye, aslında olayın da merkezinde yer alan birinci aktör konumundadır. Tam bu aşamada emekli amirallerin çıkışı, Kanal İstanbul projesinin durdurulması ve geçen Demir İpekyolu’nun güzergâhının değiştirilmesini amaçlamıştır.  

Montrö ve Kanal İstanbul ile aslında Türkiye hedef alınarak 15 Temmuz’daki 1071 öncesine döndürme yönündeki işgal girişimi emeklilerin çıkışıyla yeniden gündeme getirilmiştir. ABD, sırf Avrupa, Türkiye ve Asya denklemini bozmak için Ukrayna olayını gündeme taşıdı. 1990’lı yıllarda Baba Bush, Orta Doğu üzerinden nasıl coğrafyayı kan gölüne çevirmiş ise, şimdilerde Joe Biden de Karadeniz ve Ukrayna üzerinden aynı oyunu oynuyor. 

Dün Süveyş Kanalı’nda karşımıza çıkan İngiltere Demir İpekyolu’nda aktör olmak isterken, bugün de Fransa Karabağ’da karşımıza Ermenistan kılığında çıktı. Neyse ki Azerbaycan-Türkiye kardeş birlikteliği, Fransa ve Ermenistan’ı Karabağ’da yerle yeksan etti. 1 Nisan 2021 tarihi ile Türkiye-Azerbaycan arasında sadece kimlikle seyahat başladı.

Emekli amirallerin bildirisinin bu seyahat başlamadan 3 gün sonra ve NATO’nun kuruluş günü olan 4 Nisan’da olması, üstelik 104 amiralden 53’üncü sıranın (Rize plâka) iki defa yazılması asla tesadüf değildir.

***

Karadeniz’de Ukrayna ve NATO üzerinden büyük oyun başladı. Hedefte ise Türkiye var. Çin dünyaya Covid-19 aşısı satarak güven kazandı ve Demir İpekyolu perçinlendi.

Türkiye üzerine oynana oyunlar her dem devam edecektir. Tâ ki büyük aktör olana kadar…

Bu işin bir de İran ayağı var…