Aşkınan koşan yorulmaz

Muhalefetin tahayyül bile edemeyeceği, dolayısıyla seçim beyannamesine bile koyamayacağı konular, sonuçlanmış olarak karşımızda duruyor bu 118 mesajda. Kimi 18 yılın emeği, kimi bu yıl başlanmış ve bitirilmiş. Her birini başlıklar hâlinde yazmaya kalksak bile birkaç günlük yazı çıkar ortaya. Detaylarına insek, yeni yılı geçen yıla kiraya vermiş oluruz…

ALLÂH sağlık versin. Pandemi şartlarına rağmen 12 aya 14 yurtdışı gezisi, onlarca yurtiçi etkinlik, Meclis grup toplantıları ve parti içi toplantılar sıkıştırdı Başkan. Dış siyasetten iç siyasete, ekonomiden teröre, ulaştırmadan spora, sağlıktan teröre, muhalefetten afete dopdolu bir yıl geçirdiğini biliyorduk.

El atılmamış, çözüm aranmamış konu bırakmadı. “Biyonik Adam” muamelesi yaptı senelerdir kendisine. Yorgunluk bazen yürüyüşüne, bazen sesine, bazen gülüşüne yansıdı. Ama o, “Aşk ile koşan yorulmaz” diyerek, millete ve ümmete duyduğu aşkla hissetmedi yorulduğunu.

Oysa ben yoruldum! Öyle bir mesaj yağmuruna tuttu ki Erdoğan bizleri, okurken yorulduk, düşünürken yorulduk, idrak etmeye çalışırken yorulduk!

“Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmak için her yıl olduğu gibi 2021 yılında da durmadık, ‘Yola devam’ dedik, gece gündüz çalıştık. 2021 yılında neler mi yaptık? İsterseniz şöyle bir özet geçelim” diye başlayan seri, 118 icraatın tanıtım mesajıyla devam etti. Dile kolay, her haftaya ortalama iki konu düşecek şekilde bir yıla yayılmış icraat raporu...

Hep söylüyorum; AK Parti yaptıklarını yeteri kadar anlatabilse muhalefetle uğraşmasına gerek kalmaz. Aslında bu sene, işin anlatma tarafına daha bir ağırlık verildi gibi. Eski dönemlerde ayda bir hatırladığımız “Millete Sesleniş” konuşmalarını neredeyse her hafta kabine toplantıları sonrasındaki basın açıklamalarında dinler olduk. Erdoğan bu açıklamalarda zaman zaman muhalefete yüklenmeye devam etmiş olsa da ağırlıklı olarak Hükûmet politikaları, hedefler ve sonuçlar üzerine aydınlattı bizleri. İşte 31 Aralık günü saat 10:00’da başlayarak 23:50’ye kadar süren mesaj yağmuru da bu aydınlatma faaliyetinin 2021 için son noktası oldu.

Muhalefetin tahayyül bile edemeyeceği, dolayısıyla seçim beyannamesine bile koyamayacağı konular, sonuçlanmış olarak karşımızda duruyor bu 118 mesajda. Kimi 18 yılın emeği, kimi bu yıl başlanmış ve bitirilmiş. Her birini başlıklar hâlinde yazmaya kalksak bile birkaç günlük yazı çıkar ortaya. Detaylarına insek, yeni yılı geçen yıla kiraya vermiş oluruz. O yüzden çok önemsediğim birkaç başlığı yazmaya çalışacağım sizlere…

Güzel şehirler üretin, yedi yıldızlı otellerle donatın turistik kentleri, bırakın kendi kendimize yetmeyi, bütün dünyaya yetecek tarımsal, teknolojik üretim tesislerimiz olsun. Yolcuyu taşıyacak, ürünü nakledecek araçlarımız, yollarımız, havaalanlarımız, limanlarımız olmazsa elinizde patlar hepsi. Tam da bu yüzden çok önem verdi AK Parti ulaşım altyapısına!

Bu sayede 2021’de, 2002’den 63 milyon fazla yolcu, 20 milyon ton fazla yük taşıdık gelişen demiryolu kanallarında. 2002’de 103 noktaya uçan THY, bugün 128 ülkede 335 noktaya bu sebeple uçuyor. 6 bin kilometreden alınan bölünmüş yol uzunluğu bunun için 28 bin kilometreyi geçti.

Bu yolların önündeki engelleri aşmak için açılan 23 tünelin, kurulan 146 köprünün amacı da buydu. İçinde lojistik merkez ve limanların da olduğu onlarca yatırımın ardından durmayıp sadece geçen sene Kars Lojistik Merkezi ve Kilyos Limanı’nı bitirmek de aynı hedefin parçalarıydı. Bu sayede, 2002’de 11,9 milyar dolar olan turizm gelirleri pandemi öncesi 30 milyar doların üzerine, geçen yıl da 24 milyar dolara çıkabildi. Bu sayede ihracatta ardı ardına tarihî rekorlar kırılarak 11 ayda 203 milyar dolara ulaşılabildi. Tarihî İpekyolu hayâli bu sayede kurulabildi.

Devletler barışı sever, barış içinde yaşamayı tercih ederler. Ancak meşhur sözdür, “Barış istiyorsan savaşa hazır olmalısın”. Jeopolitik konumumuz tarih boyunca bize barışı çok görmüştür. Savaşarak kazandıklarımızı, -sözde- barışı korumak için kaybettiğimiz yıllarda, kendimizi korumak için hep başkalarına muhtaç yaşadık. Elimize ne silah verilirse onunla yetinmek zorunda kaldık. Gerçek barışı istiyorsak, kendi millî ve yerli savunma sanayii teknolojimizi geliştirmemiz lâzımdı. Hiç kolay olmadı; yerli yabancı mihrakların engelleme ve karalama çalışmalarına rağmen, bu alanda millîlik oranımızı yüzde 20’den yüzde 80’e taşıdık. Böylelikle PKK sorununu bitirme noktasına gelebildik.

Suriye’de aleyhimize kurulan plânları bozmak, Akdeniz’de haklarımızı koruyabilmek, Azerbaycan’ı Ermenistan’a karşı zafere taşıyabilmek böyle mümkün olabildi.

Tarımda, su ve enerji politikalarında, doğalgaz keşifleri ve bunu sağlayan yerli teknolojik imkânlarda, afet koordinasyon ve zararları tazmin hızında, ekonomik zorluklar karşısında eldeki imkânları vatandaş lehine kullanma tercihlerinde, sanat ve kültür yatırımlarında, kültür varlıklarının korunmasında, spora ve sporcuya verilen önemi tesis ve uluslararası organizasyonlarla gösterilmesinde, sağlıkta, teknolojik altyapıyı kuvvetlendirerek vatandaşın devlete daha kolay ulaşabilmesini sağlamada da çağ atladık.

2022’de de bu icraat trafiğinin devamını, bu sayede 2023’te seçimi tekrar kazanmayı ve Türkiye’yi her konuda dünyanın zirvesinde görmeyi umut ediyoruz.