MASKENİN eski bir kimlik
değiştirme aracı olduğu, kullanana yeni bir kimlik, yeni bir karakter kazandırdığı
bilinir. İşinde kendini fevkalâde geliştirmiş bir makyözün (maske yapıcısı da
denebilir) hazırladığı iyi bir maskenin, onu kullananı gizleme, değiştirme ya
da dönüştürme özellikleri vardır.
Hayatın
olağan akışı içerisinde maskelere kullanım amacına göre farklı anlamlar yüklenir.
Meselâ
maskeli karakter(ler) korku, casusluk, komedi, gangster temalı sinema filmlerinde
önemli bir yer tutar.
Meselâ
katılımcıların maskeli kostümle katıldığı bir etkinlik,
eğlence ve dans balosu türüdür.
Meselâ
İtalyan opera ekolünden gelen besteci Giuseppe Verdi tarafından bestelenen
üç perdelik bir opera eseridir.
Meselâ
bazı toplumlarda maske kullanımı kültürlerinin bir parçasıdır.
Meselâ
güneş lekeleri ve yanıkları, kuruyan cildi nemlendirme veya ciltteki
kırışıklıklara iyi geldiği düşünülen, insan sağlığını koruduğu için kullanılan bir
cilt temizleme kürüdür.
Meselâ
sağlığı korumak, solunum yolu enfeksiyonlarının yayılmasını önlemek, hava yoluyla
bulaşan bakterilerden ve virüs parçacıklarını solumaktan korunmak için geliştirilen
tıbbî koruma özelliğine sahip bir araçtır.
Meselâ
bir insanın gerçek niyetinin açığa çıkarıldığı, iyi ya da kötü yüzünün/yönünün
sonradan anlaşıldığını ifade eden mecazî bir kavramdır.
Maske,
kullanıcısını gizleme ve bir başka kimliğe dönüştürme gücü olsa da, duygusuz
bakışlar, mimik yoksunluğu ve üzerindeki ifadesizliği, değişimi, dönüşümü,
yapaylığı, suniliği ve sahteliği ele verir.
Başkalarıyla
olan iletişim o kadar dijitalleşti ki artık her şey telefon görüşmeleri,
e-posta ve telefon aplikasyonları üzerinden gerçekleştiriliyor. Bilgisayarlar
ve telefonlar, bunların arka plânlarında geliştirilen özel yazımlar, insanları
aldatmada kullanılan “yeni bir maske” olarak karşımıza çıkıyor. Yüz yüze
görüşmenin olmadığı yerde dürüst olmayı teşvik eden sebepler bir bir ortadan
kalkıyor. Bu durum, başkalarını aldatma fırsatlarının katlanarak artmasına yol
açıyor. Ve dijital âlem şüpheli eylemlerine inanılırlık kazandırmak isteyen,
yalanlarına yeni bir arka plân efekti koyanlar için “yeni bir maske” oluyor.
Uzun
süre maske takan ve bunu sıklıkla değiştirenler, maskelerinin altındaki gerçek
kişiliklerini de unutuyorlar. Ahlâk, inanç ve imandan yoksun, yalnızca etten ve
kemikten ibaret, ruhsuz, cansız bir kadavradan farkı kalmıyor bu tiplerin.
İnsanlar
korkularını yenmekte, iletişim kurmakta ya da isteklerine ulaşmakta somut veya
soyut ne kadar maske kullansalar da maske, elbet bir gün düşer! Maskeli balo elbet
bir gün sona erer.
Perdeler
elbet bir gün kapanır. Üzeri kozmetikle kapatılan kusurlar, elbet bir gün görünür.
Gerçek
niyetlerini gizlemeyi başaran binbir suratlıların gerçek yüzleri ve yönleri bir
gün ortaya çıkar.
Velhâsılıkelâm,
siyâsî, ticarî, ekonomik, sosyal, kültürel, dinî, dijital ve diğer tüm alanlarda
kullanılan o soyut maskeler, sahiplerinin farklı görünme arzularını her ne
kadar tatmin etseler de ayıplarının, günahlarının, haramlarının, yasaklarının,
arkalarına istifledikleri “yüzlerinde görünmeyen yüzleridir” aslında…