Amerikalıların kaçarken geride bıraktıkları

Ülke fakir olsa da, halk şu sıkıntılı günlerde açlık tehlikesiyle karşı karşıya bulunsa da mermi bol. Silah da bol. Amerikalıların kaçarken geride bıraktığı silahlar ve cephaneler kolay kolay bitmez. Afganistan Talibanı, Amerikalıların gidişini Amerikalıların bıraktığı silah ve cephanelerle kutladı büyük ihtimâl…

“ERKEN seçim” diye bir imkândan haberdar olsalar, Amerikan halkı Bay Baydın’a en yakın zamanda “bay bay” demek için harekete geçer.

Fakat böyle bir kültür yok onlarda.

Bir Amerikalıya “erken seçim” denildiğinde, onun aklından geçen, seçim günü sabah erken vakitte sandık başına gitmek olabilir sadece.

*

Hem erken seçim gibi bir alternatif ellerinde bulunsa ne olacak?

Hemen karar verip sandığı halkın önüne çıkarsalar, diğer aday da Tramp efendi.

Talihsizliğe bakar mısınız?

Al birini, vur öbürüne.

*

Bizim muhalefet onlara biraz akıl verse, kendilerini utandıran başkandan kurtulabilirler de.

Garipliğe bakın ki bizimkiler ondan medet ummakta.

Kendisi himmete muhtaç dede, nerede kaldı gayriye himmet ede.

*

Afganistan macerası tam bir hüsran.

Baydın, askerlerini öve öve bitiremiyor.

“Çok iyi kaçtınız” diyerek onlara tebriklerini sunuyor; bununla yetinmeyip kahraman ilân ediyor.

Titrek başkanın görüşüne göre, dünyada böyle bir operasyonu başarabilecek başka bir ülke yokmuş.

Olmasın da zaten!

Bu dünyaya bir tane yeter de artar bile.

O da olmasa, daha güzel.

*

ABD askerlerini taşıyan son uçak da havalandıktan sonra, Kabil’de silahlar patlamaya başladı.

Taliban mensupları havaya ateş açtılar.

Bir buçuk saat boyunca silah sesleri durmadı.

Kutlama yapıyorlardı.

“Amerikalıları kovduk, bağımsızlığımızı kazandık” diye…

Biz sadece Kabil’den haber aldık. Belki diğer şehirlerde de durum aynıydı.

Şehrin (veya ülkenin) her tarafında, bir buçuk saat içinde durmadan havaya ateş açılınca, ne kadar mermi yakılır, bir düşünelim.

Başka işim yoktu, o yüzden biraz düşündüm ve cevabı buldum:

Çok fazla…

Ne var ki, ülke fakir olsa da, halk şu sıkıntılı günlerde açlık tehlikesiyle karşı karşıya bulunsa da mermi bol.

Silah da bol.

Amerikalıların kaçarken geride bıraktığı silahlar ve cephaneler kolay kolay bitmez.

Afganistan Talibanı, Amerikalıların gidişini Amerikalıların bıraktığı silah ve cephanelerle kutladı büyük ihtimâl.

*

Amerikalılar Afganistan’ı terk ederken geride sadece silah ve cephane bırakmadılar. Bol miktarda araç gereç de bıraktılar. Sadece cip (ya da jip) sayısının beş binden fazla olduğu kayıtlara geçti.

“Ah Coni ah! Bari o cibin anahtarını kontakta bırakmasaydın” diye yakınmış olsa gerek Tomi’nin biri.

Sanki Coni’nin çok umurundaydı.

O canını kurtardığına sevinip bayram ediyor.

Zaten Coni o anahtarı yanına alsa ne olacak?

Geride binlerce araç var ve hiçbirinde anahtar olmasa ne fark eder?

Bir şekilde çalıştırmanın yolunu bulur o araçların yeni sahipleri.

*

Silahlar, cephane, araç gereç dedik…

Bir önemli husus daha kaldı geride bırakılan: Tomar tomar dolarlar…

Öyle çanta yahut çuvalla da değil.

Bir büyük oda dolusu.

Duyanların dudağı uçukladı, fotoğrafı görenlerin yüzünde kızamık başlangıcına rastlandı.

Herhâlde Taliban’a Bay Başkan’ın hediyesi.

“Bu sakallı gençlere biz gidince harçlık lâzım olur” diye düşünmüş olmalı.

Oraya özel bir seri basıldığı söyleniyor.

Evvelce söylemiştik, tekrar edelim: Karşılığı olmadıktan sonra istediği kadar basar. Yalnızca kâğıt ve mürekkep masrafı… Hem, nasılsa hesabını da soran yok.

Haydut devlete hesap soran olsa bile cevap alamaz.

Yalnız, belirtmeden geçmeyelim, bir incelik de bulunuyor tabiî bu konuya dair. O da, özel seri olması!

O paralar şayet herhangi bir şekilde ABD’ye getirilecek olursa, fark edildiği anda el konulup imha ediliyormuş.

“İç piyasanın dengesi bozulmasın” maksadıyla…

*

Baydın, ABD’nin Afganistan macerasında bir trilyon dolar harcadığını söylemişti.

İngiltere’den yapılan açıklamada, bu miktar iki katına çıktı.

Yanlış hatırlamıyorsam, İngiliz Başbakan, ABD’nin orada iki trilyon dolar harcadığını söyledi.

Birkaç gün daha geçti ve bir yerde (çok önem verdiğim bir yazarın yazısında) masrafın üç trilyon dolar olduğuna dair bir bilgi geçmekteydi.

Açık artırmaya benzedi biraz.

Aslında açıklanan miktarların farklı olmasının bir anlamı yok.

İsterse beş olsun.

*

Bugün Amerikan askerlerinin Afganistan’dan kaçarken geride bıraktıklarından söz etmeye çalıştık.

Sadece maddî şeyler üzerinde durduk.

İnsanları ve insana dair olanları da konu edinseydik, çok uzatmış olurduk.

Zaten ekranda gördük pek çoğunu.

Toplanan kalabalıkları, havaya uçanları, havadan düşenleri, kurşunlananları…

Rahmetli ninem sağ olsaydı da bugünleri görseydi, “İnsan zebilliği” derdi muhakkak.