SEVGİLİ günlük…
Bugün sana ilginç haberler vereceğim. Herkesin haberi
oldu, sağır sultan bile duydu; sen de mahrum kalma.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dâvetiyle
altı parti lideri ilk defa bir araya geldi.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi
Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan,
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı
Gültekin Uysal.
Mekân Ankara, Çankaya Belediyesi’nin Ahlatlıbel
Tesisleri.
Dâvetiye tek kişilik. Eşler yok. Zaten niye olsun?
Nikâh töreni değil ki. İttifak toplantısı.
*
Bu kadronun ilk defa buluşması ilginç geldi nedense. “Bugüne
kadar sanki birkaç defa buluşmuş olmaları gerekirdi” gibi bir düşünceye
saplandım.
Beş saat on beş dakika süren yemekli toplantıda gözler
bir partiyi daha aradı.
“Sakıncalı piyade” gibi davranılan HDP’nin
katılmayışını şaşırtıcı bulan, sürpriz olarak karşılayan yoktur herhâlde.
Kendilerini kilit ya da anahtar parti sanan HDP’yi “Gizli
ortak” şeklinde tanımlayanlar oldu.
Her toplantı bir masa etrafında yapılır ve masanın
şekli daima önemlidir.
Putin ile Makron’un epeyce uzun bir masanın iki ucunda
oturdukları sahne, buna en bariz örnek.
Millet İttifakı’nın bir araya geleceği söz konusu
olunca, ilk önce masanın şekli merak edildi.
“Acaba nasıl bir masada buluşacaklar? Kim nereye
oturacak? Hangi sıra gözetilecek? Oy oranına göre mi, yaşa göre mi, alfabetik
sırayla mı, boy sırasıyla mı?” diye alternatifler sıralandı.
Hangi yöntem seçilirse seçilsin, birkaçının itiraz
edeceği, güceneceği, hatta yerini beğenmeyip masadan ayrılabileceği gibi ihtimâller
konuşuldu.
Sonunda yuvarlak masada karar kılındı.
Belki tavsiyemizi dikkate aldılar.
*
O masada yedinci partinin olması zor gerçekten.
Hem siyâsî açıdan, hem teknik bakımdan…
Siyâsî açı, birbirine zıt düşer gibi görünenlerin aynı
masada buluşmasının zorluğu…
Seçmene izah edilemeyecek bir konumlanma, “Siyasette
iki artı iki eşittir dört etmez” kuralını hemen o anda devreye sokar ve tıkır
tıkır çalıştırır.
Ülkeyi bölmek isteyen terör örgütünün siyâsî uzantısı
parti ile milliyetçi ve muhafazakâr olduğunu söyleyenlerin bir araya gelip uyum
içinde yürümeleri epeyce zor görünüyor.
Açık söyleyelim, zordan da öte!
Daha açık söyleyelim, imkânsız!
*
Kırk yıldır askerlerimiz ve polislerimiz başta olmak
üzere öğretmenlerimizi, memurlarımızı, işçilerimizi, öğrencilerimizi, kısacası
her kesimden, her yaştan vatandaşlarımızı şehit eden bir örgütten bahsediyoruz.
Ülkeyi bölmek, parçalamak isteyen...
Avrupa’sından, Amerika’sından yıllardır açık destek
alan bir örgütten…
O terör örgütünün uzantısı olduğunu kabul eden, dahası
sırtını yaslayan ve bunu meydanlarda bağıra bağıra ilân eden, terörist başının
heykelini dikeceklerini söylemekten çekinmeyen parti ile vatansever olduklarını
iddia edenler aynı ortamda nefes alabilirler mi?
Sadece ABD, son birkaç yıl içinde on binlerce tır
dolusu silah ve cephane verdi. Göstere göstere… Gizlemeye gerek duymadan…
Utanmadan, sıkılmadan... Gözlerimizin içine baka baka…
Tablo bu kadar aşikâr iken, vatandaşa izah edilebilir
bir yanı var mı?
Bunu kimsenin aklı kabul etmez.
Senin selüloz kaynaklı aklın kabul eder mi sevgili
günlük?
*
Teknik tarafına gelince…
Yuvarlak masa 360 derece.
Altı parti eşit paylaşınca, her birine 60 derece
düşer.
Kollarını masaya dayamak isteyenlere ancak yetecek
kadar.
Yedi parti olunca, 360’ı yediye bölmek kolay değil.
Deneyelim ve görelim.
360/7=51,4285714.
Böyle bir açı, eşit olarak nasıl ayarlanır?
Hassas bir şekilde ölçülüp öncesinde aralara çizgi
çekildi diyelim.
Kollarını yaslamak isteyenlere yeterince yer kalmaz.
Dirsekler, uçak koltuklarındaki gibi birbirini
iteklemek zorunda kalır.
Maraza çıkar.
Uzaktan uzağa konuşurken saygılı görünmek kolay.
Dirsekler birbiriyle mücadeleye başlayınca, tatsızlık
kaçınılmaz olur ve emin olun, başladığı yerde kalmaz, mutlaka büyür.
İçlerinde sinirli tipler var çünkü.
Önündeki tabak çanağı yanındakinin kafasına vurmaya
kalkanlar olursa, ortada ittifak mittifak kalmaz.
Öyle bir yapıdan amortisörleri yenilenmiş, balataları
değiştirilmiş, balans ayarı yapılmış, güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş
programı çıkar mı?
Konuya giriş bile yapılamaz.
Stratejik açıdan büyük bir hata olurdu.
İşte bu iki sebep yüzünden -kapı, kilit ya da anahtar
konumundaki- yedinci partiyi dışarıda tuttular.
Ancak…
(Burada, ikinci heceyi uzatabiliriz ve “Ancaaak”
dediğimizde daha anlamlı olduğunu görürüz.)
Ne kadar dışarda tutarlarsa tutsunlar…
Ahlatlıbel Tesislerinin değil, şehir dışında bile
tutsalar netice değişmez.
Seçim ilk turda sonuçlanmaz ve ikinci tura kalırsa, ne
olur?
Teröristlerin uzantısı olduğunu söyleyen ve bunu
iftihar vesilesi sayanlar, Cumhur İttifakı adayı Erdoğan’ı mı destekler?
Eli mahkûm, muhalefet adayına oy verirler.
O zaman, sinirle veya büyük hesaplara dayalı olarak
söylenilen bütün lâflar, sitemler, tehditler, kayıkçı kavgasına benzemekten
başka bir anlam taşımıyor.
Bu yüzden seçim ilk turda sonuçlanır.
Kendilerini çok akıllı, milleti aptal zannedenler,
gizli ittifakları tül perdeyle örtmeye kalkanlar, her zaman kaybeder.