Alman İslâm’ı

Arkadaş, söz konusu tüccarın Eskişehir yolundaki villasını kiralık büro olarak tuttuklarını ve çalışmaları buradan yürüttüklerini söyledi. Herhâlde hiçbir şeyden haberimiz olmadığını düşündüğü için olacak, merhum Aytunç Altındal’ın da sağken kendilerini desteklediği ve referans olduğu gibi ipe sapa gelmez bir sürü argüman ileri sürdü. Güven verebilmek için...

GÜN geçmiyor ki, az sonra değineceğimiz konu ile benzerlik taşıyan farklı haberlerle karşılaşmayalım. Herkes gibi benim de sık sık karşıma çıkan haberler var yazılı ve görsel medyada. Ancak burada bahsedeceğim konu, daha yazılı ve görsel medyaya malzeme olmamış bir konu; fakat önünde sonunda sizin de, medyanın da gündemine düşeceğini düşündüğüm için, önceden haberiniz olsun diye yazıyorum.

Bundan yaklaşık bir veya bir buçuk yıl kadar önce, işi gücü Ankara’da hayrına kitap dağıtmak olan S.T. ağabeyim, “Senin ilgini çekecek biri ile tanıştım. Bu arkadaşı dinlemen lâzım!” diyerek bana bir arkadaşını getirdi.

Arkadaş, geldiği andan itibaren İslâmî vakıf ve dernekleri gezdiğini, çalıştığı konu hakkında İslâmî vakıf ve derneklerden destek aradığını söyledi. Konu, “Kur’ân-ı Kerîm’deki bilimle ilgili âyetler...

Almanya’da bir üniversitede bununla ilgili bir kürsü oluşturulduğunu anlatan arkadaşımız, işin başında bir İranlı profesörün bulunduğunu, bizim de ülke olarak bu çalışmalardan istifade etmemiz gerektiğini söyledi. Bu çalışmanın Türkiye ayağının kimin koordinatörlüğünde ve kimlerin desteği ile nerede yapıldığına dair bazı sorular sordum. Öyle ya, ülkemizdeki çalışmaları kimlerin hangi desteklerle yürüttüklerini öğrenmek önemliydi. Cevaben, işin başında Türkiye’nin en tanınmış üniversitelerinden birinin Mason olan sahibinin olduğunu ve şu an bu çalışmanın içinde olanların en azından Mason tandanslı insanlar olduklarını söyledi. Verdiği isimlerin Mason olduklarını o söylemedi elbette. O isim söyledikçe, ben onlarla ilgili geçmiş bilgilerimi tarayıp bu sonuca vardım. Verdiği isimlerden sadece bir tanesi İslâmî camiadan! O da ticarî hayatında aldatmadığı, borç takmadığı nadir kimsenin kaldığı eski bir tüccar...

Arkadaş, söz konusu tüccarın Eskişehir yolundaki villasını kiralık büro olarak tuttuklarını ve çalışmaları buradan yürüttüklerini söyledi. Herhâlde hiçbir şeyden haberimiz olmadığını düşündüğü için olacak, merhum Aytunç Altındal’ın da sağken kendilerini desteklediği ve referans olduğu gibi ipe sapa gelmez bir sürü argüman ileri sürdü. Güven verebilmek için...

Süreci onun istediği gibi idare ettiğim eksende iştahlı iştahlı İslâm’a nasıl katkı sağlayacağımızı, bu konunun ülkemizde gündeme gelmesinde çok geç kalındığını, esas önemli olanın bu konu ile ilgilenmemiz ve sık sık görüşmemiz gerektiğini söylerken fikir teatisinde bulunmamızın elzem olduğunu ve benimle tanıştığına memnun kaldığını belirtti.

Ancak benim sorular sormaya başladığımda, saydığı isimleri tek tek tanıdığımı ve kim olduklarını da şecereleri ile gayet iyi bildiğimi anlayınca bütün iştahı kaçtı! Önce morali bozuldu, sonra anlatma hevesini kaybetti, konuşmaktan vazgeçti ve sustu. “Sık sık görüşelim” diyen adam, o gün bugündür ortalarda yok!

Almanya’nın bu ve benzeri birçok faaliyeti Alman vakıfları aracılığıyla hem açık, hem de gizli olarak yürüttüğünü sanırım bilmeyen yoktur. Bu da onlardan sadece bir tanesi...

Herkes dâvâsı uğruna sistemli bir şekilde oldukça cesurca çalışıyor. Soru, bizim ne yaptığımızda düğümleniyor!