YAŞADIĞIMIZ pandemi bize
tarım ve gıda endüstrisinin ne kadar hayatî ve stratejik öneme sahip olduğunu bir
kez daha hatırlattı. Hepimiz pek çok yönden derinden toprağa bağlıyız.
Ülkemiz
bir tarım ülkesi. Coğrafî anlamda topraklarımız çok bereketli ve çok çeşitli
ürün üretebilme potansiyeline sahip. Bu kadar şanslı çok az ülke var.
Ancak
bu büyük potansiyelimizi yeterli şekilde değerlendirebiliyor muyuz? Ya da topraklarımızı
verimli şekilde işleyebiliyor muyuz?
Cevaplar
maalesef iç acıcı değil. Son yıllarda yapılan tarım reformları ile birtakım
iyileştirici sonuçlar alınsa da verimli tarım uygulamaları konusunda atmamız
gereken pek çok adım olduğu açık.
Tarım
potansiyelimizin sadece yüzde 18’ini işleyebilir durumda olduğumuzu gösteren istatistik
verilerine baktığımızda durum daha net ortaya çıkıyor.
Bu
sonucun nedenleri arasında, çiftçilerimizin bilinçsizliği, tarım politikalarındaki
eksiklikler, iklimsel değişiklikler, verimli toprak işleme yöntemlerinin
uygulan(a)maması, teknolojik yetersizlik ve uygun araç ve ekipmanın
kullanılmaması gibi faktörler gösterilebilir.
Tarımda
verimli ve üretken olmanın adımlarından biri, teknolojik gelişmeleri yakından
izleyip uygulamaktan geçiyor. Gelişmiş ülkelerde bugünlerde tarım için teknolojik
gelişmelere paralel olarak “Hassas Tarım Uygulamaları”, “Akıllı Tarım” ve “Tarım
4.0” uygulamaları konuşuluyor.
Tarım
4.0 nedir?
Teknolojik
gelişmeler, değişim ve ilerleme, sanayi ve endüstri alanlarının tamamını
geliştirdi. Sanayide kullanılmaya başlanılan Endüstri 4.0 uygulamaları paralel
olarak diğer sektörlerdeki uygulama alanlarını da tetikledi. Sanayi dışında diğer
endüstrilerde de Endüstri 4.0 uyumlu uygulamalar kullanılmaya başlandı. Ve bu
gelişmeler sonrası “Tarım 4.0”, “Hassas Tarım Uygulamaları” ve “Akıllı Tarım”
konuları konuşulmaya başlandı. “Tarım 4.0”, tarımın geldiği son dönemi anlatan
bir varsayım aslında.
Dünyada
tarım endüstrisi, sanayi gelişimine paralel olarak gelişti. Tarımın gelişim
dönemleri incelendiğinde şu sonuçlar karşımıza çıkmaktadır:
·
Tarım
1.0 dönemi olarak, tarımda makine kullanımının yaygın olmadığı, emek yoğun bir
tarımsal üretimin olduğu 1900’lü yılların başlarına kadar olan zaman dilimi varsayılmakta…
·
Tarım
2.0 dönemi olarak, 1950’lerin sonlarına doğru görülmeye başlanan ve “Yeşil
Devrim” olarak bilinen dönem varsayılmakta… Azot takviyesinin, sentetik
pestisitlerin, diğer suni gübrelerin ve daha gelişmiş tarım makinelerinin
kullanılmaya başlandığı bu dönemde, verim ve kârlılık oranları da ciddî
seviyelerde artmış bulunmaktadır. Bu dönemde küçük çiftliklerin yerini büyük
işletmeler almaya başlamıştır.
·
Tarım
3.0 dönemi olarak, önceleri sadece askerî alanlarda kullanılan GPS cihazlarının
artık hemen herkes tarafından kolay bir şekilde kullanıma alınmasıyla başlayan,
takibi kolaylaştıran ve mümkün kılan ve 90’lı yılların sonlarına denk gelen
dönem varsayılmakta… Bu dönem aynı zamanda “Hassas Tarım’ın başlangıcı” olarak
adlandırılmakta. Biçerdöverlerde verim izlenmesini mümkün kılan sistemlerin ve
ekranların yerleştirilmesi, tarladaki lojistik işlemlerinin takibini sağlayan
telematiklerin kullanımı ve tarımsal veri işlemeye yarayan bilgisayar
programlarının ortaya çıkışı da bu döneme denk gelmektedir. Hassas Tarım
uygulamaları üretim girdilerinin optimize edilmesini ve üretim veriminin
arttırılmasını sağlamış, ancak örneğin bütün çiftliği (bütün traktörler,
ekipmanlar, tarımsal girdiler, hayvanlar gibi) ele alan bütünsel bir yaklaşım
(çiftlik yönetim sistemleri) sunamamıştır.
·
Tarım
4.0 dönemi ise, ilk olarak Endüstri 4.0’a paralel olarak 2011’den sonra telâffuz
edilmeye başlanmıştır. Günümüz dönemi olup, Tarım 3.0’da kullanılan
teknolojilerin gelişimini ve bütün bir çiftliği ele alacak şekilde bütünsel bir
bakış açısını ve yeni teknolojilerin ilâve edilmesini ifade etmektedir.
Böylelikle sahadaki bütün makine-ekipman, üretim girdi-çıktıları ve de diğer
çeşitli faktörler (iklim koşulları, çevresel koşullar) tek bir noktadan
izlenebilmekte ve üretime müdahale edilebilmektedir.
Tarım
4.0, makine-makine iletişimi, IOT teknolojileri (nesnelerin interneti), ISOBUS
iletişim sistemleri, sayısal veri toplama ve analiz gibi temel bileşenleri
içermektedir. Bu dönemde uydular, sensörler, alıcılar ve dronlar sayesinde
ürünlerin sağlığı ve verimliliği hakkında veriler toplanarak elde edilen
datalar, geliştirilen yazılımlarla çözümlenerek kullanıcılara sunulmaktadır.
Tarım
4.0’ın kullandığı teknolojiler arasında görüntü işleme teknolojileri, sensörler,
mikro işlemciler, internet, bulut veri depolama sistemleri ve veri işleme
yazılımları ön plânda yer almaktadır. Bu cihaz ve teknolojiler tarımsal
alanlarda kullanılan makine-ekipmana entegre edilerek kullanılmaktadır.
Hassas
(Akıllı) Tarım veya Tarım 4.0, özetle, teknolojinin etkin kullanımı ile toprak
ekim, işleme, ilâçlama ve hasat gibi tüm tarımsal faaliyetlerin zamanında,
verimli ve etkin bir şekilde yapılmasını, raporlanmasını, analiz edilerek
ölçülmesi ve değerlendirilmesini sağlayan sistemler bütünüdür. Bu sayede
çiftçiler (kullanıcılar) tarımsal faaliyetlerde zamandan, işgücünden, enerjiden
tasarruf sağlayarak daha fazla ürünü daha az mâliyetle elde edebilir duruma
gelecektir. Sonuç olarak daha verimli tarım uygulamaları yapılabilecektir.
Tarım 4.0 uygulama örneklerini bir sonraki yazımızda inceleyelim…