20 yıldır iktidarda
olan bir akla ve hafızaya bazı değişimlerden, beklenen yeniliklerden söz açmak
çok zor…
Her
şeyin kontrol altında olduğuna ikna edilmiş bir kadroya yeni kuşağın önünü
açmanın faydalarını anlatmak, boşluğa konuşmak kadar yorucudur…
Kendisini
hatırladı hatırlayalı “yönetici ve muktedir” kalmış ruhlara ufuklara kanat
açmanın resmini çizmek, neredeyse ömrünün yarısını insan ve finans eskortunda
kat eden bir iradeye yeni sosyolojiden dem vurmak, bir beklenti içinde olunduğu
dışında bir mesaj taşımaz dinleyen için…
Bunun
anlamı şudur: “Tarihî misyon tamamlandı, Allah’a emanetsiniz!”
Kuruluş
yılı aynı zamanda iktidara geldiği yıl olan, yaşı kadar başta kalan bir iktidar
diline sokağın dili ile konuşmak, çat pat İngilizce bilen birinin konuştuğu
turiste bıraktığı gülümseme eşiğini geçemez. Çekirdek kadronun aynı zamanda
kendi aralarında nöbet değişimi yöntemiyle gücü içeride konsolide eden bir
yönetme usulüne 2023 yılında beklenen “yeni Türkiye partisi” imkânının “İkinci
AK Parti Dönemi” fırsatını geciktirdiğinin altını çizmek, sadece kendi üstünün
çizilmesine hizmet eder.
Bunun
anlamı şudur: AK Parti 2023 yılında beklenen “gelecek” için şartları oluşturan
parti misyonuna inanıyor ve bunu başardığını düşünüyor.
Halk
repliğiyle söylersek, 20 yıldır lider olan Erdoğan’ın bir 20 yıl daha iktidarda
olmayacağı/kalmayacağı/bırakılmayacağı ortada iken, acaba 2023 yılını kimin,
hangi hareketin başlangıcı için hazırlamış olacak AK Parti?
Örneğin
“Son kez Başkan Erdoğan” mıdır gelinecek final?
“2023 yılında da iktidar kalalım, sonrasına yolda bakarız” şeklindeki pozisyon
alışa strateji diyemeyeceğimize göre, o zaman özde yaşanan başka bir “durum”
söz konusu!
Daha
açık ifadeyle söyleyelim: AK Parti, 2023 yılına jübile dönemi diye mi bakıyor?
CHP
Grup Başkanvekili Özgür Özel, bir sohbette kendisine ne zaman siyâseti
bırakacağı sorulduğunda, “2023 yılı diyenin ne kastettiğini biliyorum, Cumhuriyet’in
kurucusuyla, kurucu babalarıyla, kurucu felsefesiyle sorunu olan birinin 2023
vizyonu demesi beni ürkütüyor; 2023 yılında yine Atatürk Cumhuriyetini CHP
iktidara gelerek kuracağız ve o zaman tamam deyip bırakacağım” diye cevap
veriyor...
Aslında
Özel bir şeyi özetliyor kendince: “CHP, Cumhuriyet’i kuran partidir; Cumhuriyet’i
CHP’nin tarif ettiği ve uyguladığı şekliyle yaşatamıyoruz, bizim anlayışımıza
aykırı her şeyi Cumhuriyet ve Atatürk karşıtı ilân ederiz. Nitekim Erdoğan’ı da
böyle itham ediyoruz ve bu sebeple devirmemiz gerekiyor! Çünkü Erdoğan’ın 2023
manifestosu, özü itibariyle Atatürk Cumhuriyeti dışında bir Cumhuriyet
modelidir…”
Aslında
bu tam bir palavradır, tipik CHP sermayesidir! Erdoğan’ın 2023 vizyonunda bir
yeni cumhuriyet modeli yoktur. Aksine, Cumhuriyet’e aykırı CHP’nin krize
soktuğu orijinal Cumhuriyet’i yaşatmaya dönük normalleştirme hedefi vardır.
Vardır
ama Erdoğan’ın 2023 yılına iki yıl kala geldiği nokta, hedeflenen bu
normalleşme finaline de uzak kalmış görülüyor.
Neden
bu cümleyi kuruyoruz?
Çünkü
“Cumhuriyet anlayışında yeni normal” ifadesini netleştirmek lâzım.
CHP
zihniyetindeki “Atatürk Cumhuriyeti” diye maskeledikleri cumhuriyetten ne
anlaşıldığını İsmet İnönü dönemindeki uygulamalardan, darbe seçici kampanyalardan,
28 Şubat sürecinden; 15 Temmuz tutumundan ve sair durumlardan yeterince biliyor
ve yaşıyoruz. Alevî ve Kürt meselelerindeki derinleşmiş provokasyonlardan da
tanıyoruz. Şimdi de Millet İttifakı altında HDP ile kurulan kumpas
politikalardan, bize sürpriz olmayan süreçlere tanık oluyoruz. Ancak bunlar CHP
sicili… Peki, AK Parti’ye ne demeli?
“AK
Parti’ye bir şey demek” zaten mümkün mü?
Mümkün…
Hatta Sayın Erdoğan bundan memnun kalıyor ve faydalanıyor. Ancak bu
memnuniyeti/faydayı azaltan bazı tutum ve atraksiyonlar da var partide. Bir
çeşit fayda dalgakıranları olan tipoloji hâkim…
Neyse,
konu dağılmasın… AK Parti ve Cumhuriyet etkileşiminin 2023 vizyonu konumuz…
Cumhurbaşkanı
Erdoğan, Kongre’de 2023 manifestosundan ve 2023 kadrosundan söz açtı. Fakat
konuşmanın içeriği ve MKYK listesine bakılınca, (neye göre değerlendirdiğinize
göre yorum değişir) tercih edilen seçeneğin “sahada seçim için koşturacaklar”
eşiğinde kaldığını görüyoruz. Bu açıdan başarılı… Ancak CHP’li Özel’in
cümlesinde yatan büyük provokasyon açısından liste, bunu gündem yapmadığını
açıkça göstermektedir!
“2023
manifestosu ve kadrosu ne olmalıydı?” diye sorulabilir.
Devam edeceğiz…