28’inci Dönem Milletvekili Genel Seçimlerine ilişkin olarak seçimlere katılabilecek 26 siyâsî parti, geçici milletvekili aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na tevdi etti.

Listelerdeki isimlerin medyaya düştüğü andan itibaren özellikle AK Parti ile CHP’nin aday isimleri hem kendi teşkilatları içinde, hem de dışarıdan gözler tarafından tartışıldı. Bu tartışmalar seçim sonrasında dahi sürecek.

Baştan belirteyim ki, bu yazıda her ne yorumda bulunuyorsam, kendime dair. Zira söz konusu seçim sonrası gelişecek tartışmalarda yer almaksa, seçimden önce “Ben demiştim, daha da konuşmam” diyebileyim…

*

CHP listelerinde AK Parti hükümetlerinde ve yönetiminde yer almış eski Adalet Bakanlarından Sadullah Ergin ismini görmek şaşırtmış kamuoyunu. CHP parti örgütü çok şiddetli tepkiler göstermiş.

Öyle diyorlar…

Takıla takıla Ergin’e takılmamışlardır herhâlde. SP, GP, DEVA Partisi ve DP’nin tüm adayları CHP listelerinde, ne olacaktı ki?

Bizim mahalle, Ergin üzerine çıkan tartışmalara odaklanmış. Ya AK Parti listeleri çok mu memnun edici?

Vakt-i zamanında bir engelli vatandaşımıza sağanak yağmur altında bir başka vatandaşımız yardım etmişti de yardım eden değil, yardım edilen vatandaşımız milletvekili adayı ve nihayetinde milletvekili yapılmıştı AK Parti tarafından.

Bu vakıa böyleyken, doğrusu AK Parti’de milletvekili adayı belirleme kriterlerinin nasıl ele alındığını ve nasıl uygulandığını ne sormak, ne de sorgulamak istiyorum artık.

Söylentiye göre yine vakt-i zamanında FETÖ’cü adayları listelerden sildiği için nefret oklarını üzerine çeken Recep Tayyip Erdoğan’ı FETÖ kriptosu, her an ve her fırsatta partisini ve dâvâsını satmaya namzet isimlerin vekil adayı olması hususunda kim nasıl ikna etti, bilemiyorum. Böyle olacaksa, FETÖ’ye karşı neden mücadele verip neden FETÖ’nün ve bilumum terör örgütlerinin ölüm listelerine giren teşkilat mensupları olduğunu sormamız icap ediyor.

*

Kusura bakılmasın, bu muhasebeyi baştan yapmak ve gerekli itirazı tarihe not etmek zorundayız.

Buna rağmen, ümmetin umutlarını sürdürmek, milletimizin hayâllerini kırmamak üzere, Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğine inanan bir tavırla sandığa gideceğim.

İzlediğim, takip ettiğim ve sonunda samimiyetten başka şey görmediğim için sevdiğim Recep Tayyip Erdoğan’ın dâvâsının dâvâcısıyım. Fakat listeler başka! Şu an, özellikle de vefasızca davranılan birtakım isimlerin bulunmasını merak ve hasretle beklerken rezil isimler, şımarık isimler, şaibeli isimler, gereksiz isimlerle başımdan aşağı kaynar sular döküldü.

Seçim Kanunu’nun acilen değişmesi gerekiyor. Sırf liderini seviyorum, destekliyorum diye bu listeye oy vermek zorunda değilim ama vereceğim. Bu zulümdür. Ama katlanacağım.

Hayırlısı olsun inşallah…