BU yazıda zor bir işe
girişerek, Millet İttifakı’ndaki Saadet Partisi’ni ve HDP’nin kapatılma
mevzuunu bir arada değerlendirmeye çabalayacağız. Bu değerlendirme çalışmasında
işimizi kolaylaştıran AK Parti ve CHP oldu.
Tarih
böyle zamanlarda işe yarıyor. “Acaba hangi siyâsî parti iktidarında kaç parti
kapandı?” şeklindeki soru, iktidardaki partilerin, parti kapatılmasıyla bir
ilgisi olduğu için değil, ülkede meydana getirdikleri atmosferin de etkisiyle bu
soru açısından anlamlı oldukları düşünüldü.
İktidar
tarafından kapatılan partiler de var elbette. CHP’nin 27 yıllık ilk iktidarında
kapatılan siyâsî parti sayılarına bakınca görülür ki, 2’si Bakanlar Kurulu, 5’i
askerî mahkeme ve 1’i Sulh Ceza Hâkimliği tarafından olmak üzere toplam 8 parti
kapatılmış.
Demokrat
Parti’nin 10 yıllık iktidar döneminde de 3’ü Sulh Ceza ve 1’i de askerî
mahkemece olmak üzere toplam 4 parti kapatıldı.
Adalet
Partisi iktidarının yaşandığı 1965-1971 ile 1980 yıllarında kapatılan parti
sayısı da şöyle: 3’ü Anayasa Mahkemesi, 2’si Yargıtay Başsavcılığınca olmak
üzere toplam 5 parti…
CHP’li
Nihat Erim’in 1971-1972 yılları arasındaki Başbakanlığı döneminde, tamamı
Anayasa Mahkemesince olmak üzere toplam 4 parti kapatıldı.
12
Eylül Darbesi döneminde 17’si askerî mahkemece, 1’i MGK ve 1’i de Anayasa
Mahkemesince olmak üzere toplam 19 parti kapatıldı.
Anavatan
Partisi’nin iktidar yıllarının sonuna doğru toplam 2 parti Anayasa Mahkemesince
kapatıldı.
DYP-SHP’nin
(bugünkü CHP’nin vârisi olan parti) iktidar olduğu 1991-1995 yılları arasında
toplam 8 parti kapatılmış.
Refah-Yol’un
kısa süreli iktidarı döneminde de 2 parti kapatıldı.
Anasol-D
dönemindeki 2 yılda 3 parti kapatıldı.
Anasol-M
dönemindeki kısacık sürede de 1 parti kapatıldı.
Yukarıda
zikrettiğimiz tabloda dikkatimizi çeken iki husus oldu: CHP ile açık ittifak
yapan Millî Görüş partilerinden biri olan Saadet Partisi ile yine CHP ile gizli
ittifak kurmuş olan HDP, çok da uzak olmayan tarihlerde CHP veya vârisi olduğu
partilerin iktidar dönemlerinde hep kapatılmışlar. HDP’nin son halka olduğu
parti zincirlerinin neredeyse tamamı DYP-SHP ile sol partilerin iktidar olduğu
dönemlerde kapatılmış.
Millî
Görüş partilerine gelince… İlk kapatılan Millî Nizam Partisi, kendisi bir CHP’li
olan Nihat Erim döneminde kapatıldı. Millî Selâmet Partisi darbe döneminde
kapatılırken, Refah Partisi kapatıldığında ise koalisyon ortağı yine sol parti
olarak Anasol-D’nin ortağı DSP idi.
Ya
Fazilet Partisi? Bu sefer de iktidarın ortağı DSP, koalisyonda ise sadece bir
harf değişikliği var: Anasol-M… Bu iki hükûmetin de ortaklığında (birinde
Başbakan, diğerinde Başbakan Yardımcısı olarak) “milliyetçi sol” ideolojiye
yelken açmaya çalışan Mesut Yılmaz var idi.
***
Gelelim
AK Parti dönemine… AK Parti’nin 19 senelik iktidar döneminde toplam 2 parti
kapatılmış. İlki, 13 Mart 2003 tarihinde kapatılan Halkın Demokrasi Partisi
(HADEP). Kısa adı bugünkü HDP’ye çok benziyor. Diğeri de 2009 yılında kapatılan
Demokratik Toplum Partisi (DTP).
2009
senesinden bu yana hiçbir parti kapatılmamış.
15
ayı dışındaki ömrünün tamamı AK Parti döneminde geçen Saadet Partisi, kurulduğu
20 Temmuz 2001’den bu yana “kapatılmama rekoruyla Millî Görüş’ün en uzun ömürlü
partisi” oldu.
Millî
Nizam Partisi’nin 26 Ocak 1970-20 Mayıs 1971 arasında 16 ay, Millî Selâmet
Partisi’nin 11 Ekim 1972-16 Ekim 1981 arasında 108 ay, Refah Partisi’nin 19
Temmuz 1983-16 Ocak 1998 arasında 162 ay, Fazilet Partisi’nin 17 Aralık 1997-22
Haziran 2001 arasında 42 ayda siyâsî hayatına son verilmişken, Saadet Partisi
ise 20 Temmuz 2001’den beri, 240 aydır siyâsî hayatına devam ediyor.
AK
Parti’ye getirilen hangi eleştiriler haklıdır veya haksızdır, ayrıca
değerlendirilebilir elbette. Bu bilgiler ve tarihî verilerden anlaşılıyor ki, AK
Parti, Türkiye’yi siyâsî partilerin varlık gösterebildikleri ve faaliyet
yapabildikleri şartlara kavuşturmuştur. Parti kapatılmasını zorlaştırmak için
yaptığı girişimleri ve Anayasa’daki değişiklikleri de asla unutmamak lâzım. Taraftarları,
sempatizanları, liderleri veya yönetici kadroları ne derler bilemem, lâkin iddiayla
söyleyebilirim ki, partiler lisan-ı hâlleriyle “Allah, AK Parti’yi başımızdan
eksik etmesin!” diyorlar.
Tarih her zaman bir şey söyler. Tarihiyle, geçmişte yaptıklarıyla her zaman övünen, gurur duyan CHP ve benzeri sol partilerle kol kola dolaşanlara da eminim ki o tarih, bir şeyler söylüyordur. Dinleyip dinlemediklerini veya ona göre kendilerine bir ders çıkarıp çıkarmadıklarını bilemiyorum.