AK Parti iktidarında Millî Görüş ve partileri yaşadı

AK Parti’ye getirilen hangi eleştiriler haklıdır veya haksızdır, ayrıca değerlendirilebilir elbette. Bu bilgiler ve tarihî verilerden anlaşılıyor ki, AK Parti, Türkiye’yi siyâsî partilerin varlık gösterebildikleri ve faaliyet yapabildikleri şartlara kavuşturmuştur. Parti kapatılmasını zorlaştırmak için yaptığı girişimleri ve Anayasa’daki değişiklikleri de asla unutmamak lâzım. Taraftarları, sempatizanları, liderleri veya yönetici kadroları ne derler bilemem, lâkin iddiayla söyleyebilirim ki, partiler lisan-ı hâlleriyle “Allah, AK Parti’yi başımızdan eksik etmesin!” diyorlar.

BU yazıda zor bir işe girişerek, Millet İttifakı’ndaki Saadet Partisi’ni ve HDP’nin kapatılma mevzuunu bir arada değerlendirmeye çabalayacağız. Bu değerlendirme çalışmasında işimizi kolaylaştıran AK Parti ve CHP oldu.

Tarih böyle zamanlarda işe yarıyor. “Acaba hangi siyâsî parti iktidarında kaç parti kapandı?” şeklindeki soru, iktidardaki partilerin, parti kapatılmasıyla bir ilgisi olduğu için değil, ülkede meydana getirdikleri atmosferin de etkisiyle bu soru açısından anlamlı oldukları düşünüldü.

İktidar tarafından kapatılan partiler de var elbette. CHP’nin 27 yıllık ilk iktidarında kapatılan siyâsî parti sayılarına bakınca görülür ki, 2’si Bakanlar Kurulu, 5’i askerî mahkeme ve 1’i Sulh Ceza Hâkimliği tarafından olmak üzere toplam 8 parti kapatılmış.

Demokrat Parti’nin 10 yıllık iktidar döneminde de 3’ü Sulh Ceza ve 1’i de askerî mahkemece olmak üzere toplam 4 parti kapatıldı.

Adalet Partisi iktidarının yaşandığı 1965-1971 ile 1980 yıllarında kapatılan parti sayısı da şöyle: 3’ü Anayasa Mahkemesi, 2’si Yargıtay Başsavcılığınca olmak üzere toplam 5 parti… 

CHP’li Nihat Erim’in 1971-1972 yılları arasındaki Başbakanlığı döneminde, tamamı Anayasa Mahkemesince olmak üzere toplam 4 parti kapatıldı.

12 Eylül Darbesi döneminde 17’si askerî mahkemece, 1’i MGK ve 1’i de Anayasa Mahkemesince olmak üzere toplam 19 parti kapatıldı.

Anavatan Partisi’nin iktidar yıllarının sonuna doğru toplam 2 parti Anayasa Mahkemesince kapatıldı.

DYP-SHP’nin (bugünkü CHP’nin vârisi olan parti) iktidar olduğu 1991-1995 yılları arasında toplam 8 parti kapatılmış.

Refah-Yol’un kısa süreli iktidarı döneminde de 2 parti kapatıldı.

Anasol-D dönemindeki 2 yılda 3 parti kapatıldı.

Anasol-M dönemindeki kısacık sürede de 1 parti kapatıldı.

Yukarıda zikrettiğimiz tabloda dikkatimizi çeken iki husus oldu: CHP ile açık ittifak yapan Millî Görüş partilerinden biri olan Saadet Partisi ile yine CHP ile gizli ittifak kurmuş olan HDP, çok da uzak olmayan tarihlerde CHP veya vârisi olduğu partilerin iktidar dönemlerinde hep kapatılmışlar. HDP’nin son halka olduğu parti zincirlerinin neredeyse tamamı DYP-SHP ile sol partilerin iktidar olduğu dönemlerde kapatılmış.

Millî Görüş partilerine gelince… İlk kapatılan Millî Nizam Partisi, kendisi bir CHP’li olan Nihat Erim döneminde kapatıldı. Millî Selâmet Partisi darbe döneminde kapatılırken, Refah Partisi kapatıldığında ise koalisyon ortağı yine sol parti olarak Anasol-D’nin ortağı DSP idi.

Ya Fazilet Partisi? Bu sefer de iktidarın ortağı DSP, koalisyonda ise sadece bir harf değişikliği var: Anasol-M… Bu iki hükûmetin de ortaklığında (birinde Başbakan, diğerinde Başbakan Yardımcısı olarak) “milliyetçi sol” ideolojiye yelken açmaya çalışan Mesut Yılmaz var idi.

***

Gelelim AK Parti dönemine… AK Parti’nin 19 senelik iktidar döneminde toplam 2 parti kapatılmış. İlki, 13 Mart 2003 tarihinde kapatılan Halkın Demokrasi Partisi (HADEP). Kısa adı bugünkü HDP’ye çok benziyor. Diğeri de 2009 yılında kapatılan Demokratik Toplum Partisi (DTP).

2009 senesinden bu yana hiçbir parti kapatılmamış.

15 ayı dışındaki ömrünün tamamı AK Parti döneminde geçen Saadet Partisi, kurulduğu 20 Temmuz 2001’den bu yana “kapatılmama rekoruyla Millî Görüş’ün en uzun ömürlü partisi” oldu.

Millî Nizam Partisi’nin 26 Ocak 1970-20 Mayıs 1971 arasında 16 ay, Millî Selâmet Partisi’nin 11 Ekim 1972-16 Ekim 1981 arasında 108 ay, Refah Partisi’nin 19 Temmuz 1983-16 Ocak 1998 arasında 162 ay, Fazilet Partisi’nin 17 Aralık 1997-22 Haziran 2001 arasında 42 ayda siyâsî hayatına son verilmişken, Saadet Partisi ise 20 Temmuz 2001’den beri, 240 aydır siyâsî hayatına devam ediyor.

AK Parti’ye getirilen hangi eleştiriler haklıdır veya haksızdır, ayrıca değerlendirilebilir elbette. Bu bilgiler ve tarihî verilerden anlaşılıyor ki, AK Parti, Türkiye’yi siyâsî partilerin varlık gösterebildikleri ve faaliyet yapabildikleri şartlara kavuşturmuştur. Parti kapatılmasını zorlaştırmak için yaptığı girişimleri ve Anayasa’daki değişiklikleri de asla unutmamak lâzım. Taraftarları, sempatizanları, liderleri veya yönetici kadroları ne derler bilemem, lâkin iddiayla söyleyebilirim ki, partiler lisan-ı hâlleriyle “Allah, AK Parti’yi başımızdan eksik etmesin!” diyorlar.

Tarih her zaman bir şey söyler. Tarihiyle, geçmişte yaptıklarıyla her zaman övünen, gurur duyan CHP ve benzeri sol partilerle kol kola dolaşanlara da eminim ki o tarih, bir şeyler söylüyordur. Dinleyip dinlemediklerini veya ona göre kendilerine bir ders çıkarıp çıkarmadıklarını bilemiyorum.