Ah bu havai fişekler!

Gelin, vazgeçelim bu havai fişek işlerinden! En azından, özellikle satışı, kullanımı noktasında gerekli ve yeterli düzenlemeleri yaparak belli şartlara bağlayalım. Kimse zarar görmesin ve kuşlar, gökyüzünde özgürce uçsun ki biz de sağlık ve keyifle izleyelim…

2020’nin son akşamı oldukça keyifliydi. Sokağa çıkma yasağı nedeniyle, uzun zamandır olduğu gibi bu akşam da sarılamadık sevdiklerimize ama sessizliğin sesi muhteşemdi.

Normalde yılbaşı akşamlarının bizim için diğer akşamlardan farkı yoktur. Fakat bu seferki farklıydı. Çünkü havai fişek sesi yoktu!

Toplum olarak her şeyin suyunu çıkarmaya meyilli olduğumuzdan mıdır, nedir, her şey için bir kutlama… Tamam, kutlayalım ama neden havai fişekle?

Havai fişeklerin kısaca çalışma prensibi, fişeğin alt kısmındaki fitil ateşlenerek bu bölümünde bulunan barutun patlaması… Bu sayede fişek havaya fırlıyor ve zaman ayarlı ikinci bir fitil devreye girerek bu fitilin ateşlediği barutla “yıldız” adı verilen küçük parçaları patlatıyor. 

Öncelikle, havai fişekler estetik ve eğlence amacına hizmet eden düşük patlayıcılı güçlü piroteknik aygıtlar… Bu teknolojinin kökeni ile ilgili yazılı kayıtlarda pek çok efsane bulunmakla birlikte, en yaygın olanının Çin’de 2 binyıl kadar önce keşfedildiği yönünde. Covid-19’un çıkış noktası da Çin!  

Yaygın efsaneye göre havai fişekler, o günlerde mutfaklarda çokça bulunan odun kömürü, kükürt ve güherçilenin karıştırılması ile ortaya çıkıyormuş. Daha sonra bu karışım, bambu bir tüpün içinde sıkıştırılıp yakıldığı vakit patlıyormuş. Çin’de şeytanî ruhların kovulması amacıyla kullanılmış. Bugün Çin’de Hunan eyaletine bağlı Liu Yang şehrinin dünyanın en büyük havai fişek üretim sahası ve ihracatçısı konumunda.

Havai fişekler her ne kadar eğlence ve estetik amaçlı olsalar da çevreye, hayvanlara ve hattâ insanlara vermiş olduğu zarar nedeniyle atılırken bir değil, iki kez düşünülmesi gereken maddelerden. Vermiş olduğu zararı hemen geçtiğimiz yılbaşı gününden geriye doğru giderek hatırlayalım…

Bilim insanlarına göre havai fişekler sesiyle, dumanıyla, saçtığı ışıkla kuşların korkmasına sebep olduğu gibi, aynı zamanda sağır olmalarına, hattâ yaşadıkları şok neticesinde ölümlerine neden oluyor.

Uzmanların her fırsatta havai fişeğin doğa ve canlılara büyük zarar verdiği gerçeğini vurgulamalarına rağmen devam eden havai fişek gösterileri, son olarak İtalya’nın başkenti Roma’da yüzlerce kuşun hayatını kaybetmesine neden oldu.

Bir diğer boyutuyla havai fişekler, her yıl birçok kişinin gözünü, parmağını kaybetmesine neden olmakta. BBC Türkçe’de yer alan bir habere göre geçen yılbaşında havai fişek sonucu yaklaşık 300 bin kişi yaralanarak sağlık merkezlerine başvurmuş.

Havai fişeklerin olumsuz etkilerine maruz kalmak için ille de elde tutmak gerekmiyor. Uzmanlar, ateşlendikten sonra gözde mekanik travma adı verilen, havai fişekten çıkan renkli ışıkların birer kömür parçası olarak yeryüzüne düşmesi sonucu gözde oluşan yaralanmalara ve termal yanıklara neden olabileceğini belirtmekteler.

Bu yıl 3 Temmuz günü Sakarya’da yaşanan havai fişek fabrikası faciasında yaşamına yitirenleri ise elbette unutmadık. Kontrollü infilak ettirilen havayi fişeklerse üç Jandarma erimizin şehadetine neden olmuştu.

Buradaki en büyük sorun “ihmâl” gibi görülse de, işin bu konuda eğitim almamış eller tarafından yapılıyor olması da önemli.

Bütün bunlara ek olarak, dünyanın bize uyarı verdiği iklim değişikliği noktasında havaya karışan her kimyasalın bize geri dönüşünün kuraklık, hava kirliliği, doğal floranın yok olması demek olduğunu bilelim. Her havai fişek, havaya karışan yeni bir kimyasal atık demek. Hele suların azaldığına dikkat çekilen şu günlerde…  

Niyetim sadece acı olayları yeniden hatırlatmak değil, bunların engellenebilir olduğunu belirtmek.

Sonuçta vazgeçilmez değil bu havai fişek işleri…

Örneğin, Hollanda yılbaşında havai fişek kullanımını yasakladı. Üstelik birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi Hollanda halkının da çok sevdiği bir eğlence şekli olmasına rağmen…

Hollanda bu yasakla birlikte, salgın döneminde Covid-19 nedeniyle yeterince yoğun olan hastanelerin ve sağlık çalışanlarının yükünü de azaltmış oldu aynı zamanda.

Gelin, vazgeçelim bu havai fişek işlerinden! En azından, özellikle satışı, kullanımı noktasında gerekli ve yeterli düzenlemeleri yaparak belli şartlara bağlayalım. Kimse zarar görmesin ve kuşlar, gökyüzünde özgürce uçsun ki biz de sağlık ve keyifle izleyelim…


https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/havai-fisekler-nasil-farkli-sekillerde-ve-renklerde-patlar