“Ağladı İstanbul”

Geçtiğimiz yıllarda İletişim Başkanlığı çok özel fetih seremonileri gerçekleştirdi. Bu yılki etkinliklere Uğur Işılak’ın “Ağladı İstanbul” eseri ile damga vurulacağı düşüncesindeyim.

İSTANBUL’un şeyisi, Rize ve Trabzon’a yaptığı gezilerde vatandaştan gerekli cevabı aldı. Ancak katıldığı bir televizyon programında, aklı sıra AK Partili Rize Belediyesi’ni hedef alarak şehri küçümsemiş.

Söz konusu çıkışı görünce, aklıma eski bir Uğur Işılak hayranı olarak “Ağladı İstanbul” adlı ezgi geldi…

“Ağladı İstanbul”, sözleri ile muazzam bestesi ve de harika düzenlemesiyle muhteşem bir eserdir.

O tarihî fetihten günümüze taşınan İstanbul ve İstanbulluya dair bir özeleştiri getiren sözleri, tam da 29 Mayıs’a şunun şurasında birkaç gün kala bütün İstanbullulara, hatta bütün ülke vatandaşlarına hatırlatılmalı bence.

Geçtiğimiz yıllarda İletişim Başkanlığı çok özel fetih seremonileri gerçekleştirdi. Bu yılki etkinliklere Uğur Işılak’ın “Ağladı İstanbul” eseri ile damga vurulacağı düşüncesindeyim.

Öyle ya, İstanbul şeyisinin “Şimdi buradaki ağaçlar bile beni alkışlıyorlar” sözleriyle başlayan bir video klip, içinde atların kaybolduğu, toplanmayan çöplerin bulunduğu, metrobüslerin çarpışıp yandığı, otobüslerin itildiği, kardan arabaların yollarda kaldığı görüntülerle sürse ve bu klip 2024 yılına kadar İstanbul’a dair bütün etkinliklerde kullanılsa ne ciddî bir çalışma olur!

Ajansları kudurur da çatlar ha çatlar!

Ne mi diyor “Ağladı İstanbul”?

“Arıyor İstanbul eski günleri
Geceler kahroldu, çöktü İstanbul
Ellerini açmış minareleri
İçini Allah’a döktü İstanbul

Ağladı, boynunu büktü İstanbul

Bizi yüreğinden söktü İstanbul
Toprağın altından yükselir figân
Bakamaz üstüne yer hicabından
Bağrına bastığı vurdu sırtından
Matem bayrağını çekti İstanbul
Ağladı, boynunu büktü İstanbul
Bizi yüreğinden söktü İstanbul

Ah İstanbul ah
Bilirim matemlisin, bilirim yaslısın
Bilirim kızgınsın bize
Bilmem ki arınır mıyız bu günahtan
Döksen bizi Marmara’ya, Karadeniz’e
Ne bunca imparatorluklar
Ne de muharebeler yordu seni
Korundun düşmandan yıllarca
Lâkin dost bildiğin, can bildiğin vurdu seni
Ah İstanbul ah
Yüzüne bakacak yüzümüz kalmadı
Bırak, bari ismini doya doya analım
Bundan böyle sen bize yan
Biz de sana yanalım!”