Afetin matematiği

Depremin yıkıma neden olduğu alan yaklaşık 150 bin kilometrekare. Alanın büyüklüğünü daha iyi kavramak için internette bazı ülkelerin yüzölçümleriyle karşılaştırdım. Öyle ki, bu alan tek tek olarak Yunanistan, Bulgaristan, İzlanda, Macaristan, Portekiz, Avusturya, Sırbistan, İrlanda, Litvanya, Letonya ve Hırvatistan gibi 30’dan fazla Avrupa ülkesinin, dünyada ise yine tek tek olarak yaklaşık 100’den fazla ülkenin yüzölçümünden daha büyük bir alan. Hatta depremin etkilediği alan, birkaç ülkenin toplamından daha büyük!

ÜLKEMİZ Pazartesi günü Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7,7 büyüklüğündeki yıkıcı bir depremle uyandı. Dokuz saat sonra da Kahramanmaraş Elbistan merkezli, ilk depremden bağımsız 7,6 büyüklüğünde bir başka deprem meydana geldi.

Bu iki depremden sonra ise bazıları 6 ve yukarısı büyüklüğe sahip yüzlerce artçı deprem meydana geldi. 

Türkiye 3 metre Arap yarımadasına doğru kaydı!

İki büyük depremde açığa çıkan enerji, uzmanların görüşüne göre yüzlerce atom bombası büyüklüğünde. Uzmanlara göre deprem yüzeye çok yakın bir derinlikte oldu. Hâliyle deprem fırtınasının etkisi de büyük oldu. Öyle ki uzmanlar, fay hattında yüzlerce kilometrelik bir alanın kırıldığını, ülkemizin 3 metre Arap yarımadasına doğru kaydığını, depremin etkili olduğu yüzeylerde onlarca kilometre yarık oluştuğunu söylüyorlar.

Deprem, ülkemizde başta Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay ve Adıyaman olmak üzere 10 ilde çok büyük bir yıkıma sebebiyet verdi. Benzer bir durum Suriye’nin kuzeyinde de oldu. Deprem Kıbrıs, İsrail, Lübnan, hatta Mısır’dan bile hissedildi.

Uzmanlar bu kadar kısa sürede bu kadar büyük iki depremin olmasının çok istisnaî bir durum olduğunu dile getiriyorlar. Yani bu yönüyle daha önce örneği görülmemiş bir afetle karşı karşıyayız.

Depremde binlerce bina yıkıldı. Yıkılan binaların çok katlı oldukları düşünülürse, yıkılan yerler on, belki yüz binlerce haneye denk geliyor.

Etkilenen alan, çok sayıda ülkeden daha büyük!

Depremin ülkemizde etkili olduğu alanın büyüklüğü ise 100 bin kilometre kareden daha fazla. Bu alana Suriye’deki alanı da eklersek depremin yıkıma neden olduğu alan yaklaşık 150 bin kilometrekare. Alanın büyüklüğünü daha iyi kavramak için internette bazı ülkelerin yüzölçümleriyle karşılaştırdım. Öyle ki, bu alan tek tek olarak Yunanistan, Bulgaristan, İzlanda, Macaristan, Portekiz, Avusturya, Sırbistan, İrlanda, Litvanya, Letonya ve Hırvatistan gibi 30’dan fazla Avrupa ülkesinin, dünyada ise yine tek tek olarak yaklaşık 100’den fazla ülkenin yüzölçümünden daha büyük bir alan. Hatta depremin etkilediği alan, birkaç ülkenin toplamından daha büyük!

Örneğin depremin etkili olduğu alan, Bosna, Hırvatistan ve Karadağ’ın toplamından daha fazla genişliğe sahip. Avrupa kıtasında tek tek olarak bu büyüklükte ülke sayısı, Rusya’yı da dâhil edersek sadece 12.  

Yine tek tek olarak dünyadaki yaklaşık 200 ülke arasında depremin etkilediği alandan daha büyük yüzölçümüne sahip ülke sayısı 90’dan biraz fazla.

Etkilenen nüfus, çok sayıda ülkenin nüfusundan fazla!

Ülkemizde depremden etkilenen insan sayısı, bölgede yaşayan 1 milyon 500 bin mülteciyi de dâhil edersek rakam yaklaşık 15 milyon. Buna Suriye’de etkilenen insan sayısını dâhil ettiğimizde ise nüfus sanırım 20 milyona yaklaşıyor. Bu nüfus çok büyük bir sayıya tekabül ediyor. Öyle ki, bu rakam tek tek olarak 8 Avrupa ülkesi dışındaki Avrupa ülkelerinin nüfusundan daha büyük bir nüfus demek. Dünyada ise yine tek tek olarak yaklaşık 130’dan fazla ülkenin nüfusundan daha fazla!

Bu nüfus, birkaç ülkenin toplamından da daha fazla. Örneğin Norveç, İrlanda ve Hırvatistan’ın toplam nüfusundan daha fazla nüfusa denk geliyor.

Bu rakamlar afetin büyüklüğünü gösteriyor. Bu kadar büyük afet, Türkiye ve Suriye’de binlerce cana mâl oldu. Bu kadar büyük bir afetin olduğu yerde eksiklik ve noksanlıklar olsa da afetin yaralarını sarmak için ülke olarak teyakkuzdayız. Devlet’in tüm imkânları seferber edilmiş durumda. Ülkenin dört bir yanında yardımlar toplanıyor. Çok sayıda gönüllü, arama kurtarma çalışmalarına destek vermek için bölgede bulunuyor. Onlarca STK, depremden etkilenen insanlara yardım elini uzatıyor. Hatta zaman zaman gerginlik yaşadığımız Yunanistan ve Fransa da dâhil çok sayıda ülke de yardıma koşmuş durumda.

Yani herkes afetin yaralarını sarmak için insanüstü bir gayretle çalışıyor.