Adayın yok seçmeye

Efendim, “Cumhur İttifakı adayını henüz açıklamamış, neden kendilerinin adayını sorup duruyormuşuz”. Sizi bilmem ama bence komik! Bu komikliği yapanlar, Erdoğan’a karşı ilke milke, dünya görüşü, siyâsî omurga demeden bir araya gelmiş ve Erdoğan’ın Cumhur İttifakı’nın doğal adayı olduğunu evlilik yıldönümlerinden daha iyi bilen kişiler, iyi mi? “Tank mı vardı ki üzerine çıkayım?” diyen kafadan, “Aday mı vardı ki karşısına çıkayım?” sorusunu duymak kimseyi şaşırtmasa gerektir.

SEÇİME şunun şurasında bir sene ve bir hafta kaldı. Yaz bitip göçmen kuşlar güneye doğru uçarlarken artık seçim sath-ı mahalline girmiş olacağız.

Lâkin bir taraftan “Erken seçim, hemen seçim, derhâl seçim, sandığı getirin, boşları götürün” diye ünleyenler, hâlâ aday belirsizliklerinde debelenip duruyorlar.

Aslında Hükûmet “Alın size seçim” dese ve erken seçim kararı alacak olsa seyreylerdik eğlenceyi, şamatayı; on dört ayak bir pabuca nasıl giriyor, görürdük.

Yedili masanın adayının kim olacağı hususunda epeyce kafa karışıklığı oluşmuş durumda.

Bir süre “Adayımız belli ama yıpranmaması için açıklamıyoruz” diye zaman kazandılar, orta sahada top çevirdiler. Yemiş gibi yaptık.

Bu sakız bayatlayınca, üç beş gün de “Millet İttifakı’nın adayı, Türkiye’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı olacak kişidir” diye laf gevelediler.

Tabiî bu 13’üncü Cumhurbaşkanı’nın adını bilmeyen sadece bizler değildik elbette, bu lafı söyleyenler de aynı durumdalardı.

“Seçim tarihi belli olsun, o gün adayımızı açıklayacağız” diyenler de az değil hani. Kendilerine yardımcı olmak isterim, insanlık ölmedi ya! 18 Haziran 2023, Pazar… Gözünüz insanlık görsün!

Meral aplanın bu konudaki gayretlerini takdir etmezsek haksızlık etmiş oluruz. Millet İttifakı’nın adayının alnında illâki “Rabbi Yesir” yazmalıydı.

Her ne kadar Kemal abimizin alnında pek bir şey yazmıyor olsa da anketler ittifaklarının kesin kazanacağını işaret ederse Genel Müdürün adaylığını açıklayacağını söyleyen parti yetkilileri var.

Kemal abimiz adaylığını açıklayamıyorsa, “Millet İttifakı uçtu, kaçtı, arayı açtı, hopladı, zıpladı” diyen anketlere pek de şeetmemek lâzım demek ki.

Kemal abimiz aday olmak için ziyadesiyle istekli lâkin onun adaylık ihtimâli kendi partisinde bile büyükçe bir kesimin tüylerini diken diken ediyor.

Hâl böyle olunca sağda solda aday gibi açıklamalar yapan, “Kavala’yı, Demirtaş’ı serbest bırakacağım, terörle mücadelenin dozunu düşüreceğim” şeklinde vaatlerini sıralayan Kemal abimiz frene basmak zorunda kalıyor.

“Aday mısınız?” soruları karşısında topu ittifak masasına atıyor. Adaylarını ittifak ortakları ile belirleyeceklermiş.

İstanbul şeyisi İmamoğlu, Millet İttifakı’nın defakto adayı gibi kendince yurt gezileri yapıyor, mitingler düzenliyor. Ancak onu da Meral aplasından başka destekleyen yok.

Ekremciğimin ipini de son Karadeniz gezisinde çektiler sanırım. Artık ondan bir numara olmaz bence. İstanbul bile Ekremciğime üç beş beden büyük geldi zaten.

Yedili masada aday olmaya hevesli nice “babayiğitler” var üstelik. Onlar dururken İmamoğlu’na sıra gelecek mi bakalım?

Kemal abimiz aday olamazsa, gönlünde yatan beyaz atlı prensi sanırım hepimiz biliyoruz: “11 numara”...

Çadır böylesine karışık olunca, hâliyle komiklikler yapıp süreye oynamak gerekiyor. Bu komikliğin komik olup olması çok da mühim değil.

Efendim, “Cumhur İttifakı adayını henüz açıklamamış, neden kendilerinin adayını sorup duruyormuşuz”. Sizi bilmem ama bence komik!

Bu komikliği yapanlar, Erdoğan’a karşı ilke milke, dünya görüşü, siyâsî omurga demeden bir araya gelmiş ve Erdoğan’ın Cumhur İttifakı’nın doğal adayı olduğunu evlilik yıldönümlerinden daha iyi bilen kişiler, iyi mi?

“Tank mı vardı ki üzerine çıkayım?” diyen kafadan, “Aday mı vardı ki karşısına çıkayım?” sorusunu duymak kimseyi şaşırtmasa gerektir.

Hem Erdoğan, hem de Bahçeli tarafından defaatle açıklanmış malûmun ilâmı, İzmir’de Erdoğan tarafından yeniden dile getirildi: “Cumhur İttifakı’nın adayı benim!”

“Bakalım şimdi ne yapacaklar?” derken Cemal Enginyurt’un tivitini gördüm, çok güldüm. Allah da onu güldürsün. Enginyurt, “Biz seni çok bekledik, birazda sen bizi bekle” yazmış. (Tivitteki “biraz” ile “da” ayrı yazılacaktı ama idare ediniz.)

Bekleriz Cemal Bey, acelemiz yok da, yakında YSK oy pusulalarını basmaya başlayacak. Ne yapsınlar, oy pusulası üzerine tuvalet terliği mi bassınlar?

Aslında yedili masanın adayının kim olacağı konusunda en doğru açıklamayı CHP’li Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş yapmıştı: “Millet İttifakı’nın adayını uluslararası karar vericiler işaret edecek.”

Konu bu kadar net işte!

Henüz içinde adayın isminin yazdığı mühürlü zarf yedili masaya ulaşmadı. Kimsenin de o zarf gelmeden adayı -ya da adaylığını- açıklamaya maçası yemiyor.

Aksi durumda o masayı bir araya getiren “uluslararası karar vericiler” bu duruma çok kızarlar ve onlar kızınca ne yapacakları hiç belli olmaz. Bunu en iyi Kemal abimiz bilir.

O değil de, ister misiniz o zarfın içinden gerçekten de tuvalet terliği çıksın!

Zarftan kim çıkarsa çıksın, kesin olan bir şey varsa o da çok eğlenecüük çook! Biraz daha bekleyelim bakalım…

Kalınız sağlıcakla.